İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir....
Dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın işe iade kararının kesinleşmesi üzerine işçini işe başlama başvurusunun usulüne uygun olup olmadığı devamında davalının davacıyı işe başlatmama iradesinin bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu görülmüştür. Yerel mahkeme gerekçesinin "davacının; davalıya gönderdiği Lüleburgaz 1. Noterliği'nin 15.05.2017 tarihli ihtarnamesiyle yasal süre içerisinde işe iade başvurusunda bulunduğu ve mahkemece ödenmesine karar verilen haklarının ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin davalıya 18.05.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu tespit edilmiştir....
İş Mahkemesi 2013/112 E. sayılı işe iade talepli davada davacının işe iadesine karar verildiğini, davalı şirketin davacıyı son 5 yıldır işe davet edebileceği Adana’da bir işyerinin bulunmadığını, işe iade talep eden davacının bu durumu bildiğini, davalı şirketin şube kapanışı esnasında tüm personellerine TİS ve kendi uygulamasına göre 12 gün üzerinden ihbar tazminatı ödemesi yaptığını, işe iade kararı sonucunda davalı şirketin davacıyı Beyoğlu 18....
Davacı tarafından işe iade ve işçilik alacaklarının aynı davada birlikte istendiği, işe iade ve işçilik alacaklarının birlikte talep edilemeyeceği, tefrik kararı verilerek yargılamanın devam edilmesi gerekirken tefrik kararı verilmeden yargılamaya devamla işe iade ve işçilik alacakları hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle birlikte açılan işe iade davası ve işçilik alacakları davasının tefrik edilerek ayrı ayrı görülmesi gerekirken mahkemece usule aykırı olarak tefrik edilmedin birlikte görüldüğü anlaşılmakla HMK 353/1- a-5 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İş mahkemesinde işe iade istemli tespit davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde Mahkemece 18.12.2015 tarih, 2014/381 E. ve 2015/565 sayılı Karar ile davacı işçinin işe iadesine karar verildiğini, kararın taraflarınca temyiz edilmiş olduğunu, Yargıtay 9....
Dosya kapsamında toplanan deliller ve yapılan inceleme doğrultusunda; davacıya ait SGK kayıtlarında davacının davalı şirket bünyesinde 07/10/2019 tarihinde işe başladığı, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, 29/04/2022 tarihinde işten çıkartıldığı, arabuluculuk başvuru tarihinin 20/05/2022, bitiş tarihinin 27/05/2022 olduğu, davacı tarafından arabulucuya bir aylık yasal süre içinde başvurulduğu, işe iade davasının iki haftalık yasal süresi içinde 30/05/2022 tarihinde açıldığı, davacının iş yeri kıdeminin 6 aydan fazla olduğu, davalı işyerinde çalışan sayısının 30'dan fazla olduğu, davacının işveren vekili ya da yardımcısı konumunda bulunmadığı, işe iade davasının koşullarının mevcut olduğu tespit edilmiştir....
Noterliği'nin 25.10.2019 tarih ve 38993 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalılara işe iade ve alacaklarının ödenmesine ilişkin ihtarname keşide edildiğini, ilgili ihtarnamenin davalılara 30.10.2019 tarihinde tebliğ olduğunu, davalıların 1 ay içerisinde dacaıyı işe başlatmamakla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, boşta geçen süre alacağı ve işe başlatmama tazminatı alacaklarını ödemek zorunda olduklarını beyanla; Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Boşta Geçen Süre Ücreti ve İşe Başlatmama Tazminatı ve Yıllık İzin Ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava; iş güvencesi hükümleri çerçevesinde 4857 sayılı yasanın 19, 20, 21, 22, 25. maddelerinde düzenlemesi yapılan işe iade davasıdır. Davalının istinaf sebepleri açısından istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile bağlı ve sınırlı olarak dosya üzerinde yapılan incelemede; Davalı tarafça işe iade talebi yönünden istinaf edilen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesi isabetli olup, kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilmediğinden, yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 ve 355. maddeleri uyarınca esastan reddine ilişkin oy birliği ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İş Mahkemesi'nin 2019/125 E. - 2020/112 K. sayılı ilamı ile müvekkilinin işe iade talebinin kabulüne ve işe başlatılmaması halinde işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ile AGİ'nin ödenmesine karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesi üzerine müvekkili tarafından süresi içerisinde Kayseri 12. Noterliği'nin 25.01.2021 tarih ve 1907 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile işe iade talebinde bulunulduğunu, davacı tarafından Eyüpsultan 6. Noterliği'nin 26.02.2021 tarih ve 02703 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile iş şartlarında esaslı değişiklik yapılarak işe davet edildiğini, müvekkilinin işverenin davetini samimiyetsiz ve kötü niyetli bulduğundan Kayseri 13....
İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır. 16.6.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Yasa ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda değişiklik yapılmış ve işe başlatmama tazminatı gelir vergisi istisnaları arasında gösterilmiştir. Buna göre işe başlatmama tazminatından sadece damga vergisi kesilmesiyle yetinilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacının 23.01.2012 tarihinde iş sözleşmesinin sona ermesi üzerine açılan işe iade davasının kabul edildiği Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine davacının işe iade başvurusunun kabul edilmeyerek 04.12.2014 tarihinde banka hesabına 24988 TL ödeme yapıldığı davalı işverenin başlatmama iradesi ile iş sözleşmesinin bu tarihte feshedildiği sabittir. Işe başlatmama tazminatına esas ücret 04.12.2014 fesih tarihindeki ücrettir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 23.01.2012 geçersiz fesih tarihindeki 2380.75 TL ücreti üzerinden işe başlatmama tazminatı hesaplanmıştır....