Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 6/3 ve şu an yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş İlişkiler Kanunu’nun 36/2. maddeleri uyarınca “Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder”. Bir Toplu İş Sözleşmesi hükmünün iş sözleşmesi hükmü olarak devam edebilmesi için, o hükmün Toplu İş Sözleşmesi henüz sona ermeden önce ilişkin bulunduğu olaya uygulanabilir nitelikte olması gerekir. Bu nedenle süresi sona eren Toplu İş Sözleşmesinin ücret zammı öngören hükümlerinin yenisi imzalanıncaya kadar iş sözleşmesi olarak devam etme olanağı yoktur....
maddesinin 1 fıkrasının e bendi uyarınca ihale edilen işlerde iş alan alt işverenlerin aynı ihale sözleşmesi kapsamında tek bir iş yerinin bulunması halinde iş yeri düzeyinde, birden fazla iş yerinin bulunması halinde işletme düzeyinde yetki tespiti verilir." hükmünün yer aldığını, yönetmelik gereğince aynı ihale sözleşmesi kapsamında tek bir iş yeri bulunması halinde" iş yeri düzeyinde" yetki tespiti verilebileceğini, Bakanlık tarafından iş yeri düzeyinde yetki tespiti yapılmasında mevzuata aykırı bir yön bulunmadığını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1- c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlıktır. Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2019/415 Esas - 2020/862 Karar DAVA KONUSU : İş (Sendika Yetkisinin Tespiti İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan Bakanlığın 22/04/2019 tarihli yetki tespiti yazısının 26/04/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, yazı içeriğinde davalı Birleşik Metal-İş Sendikasının 17/04/2019 tarihinde davacıya ait işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki tespiti başvurusunda bulunduğunun ve Bakanlık tarafından yapılan inceleme neticesinde davalı sendikanın kanunun aradığı çoğunluğu sağladığının ve toplu iş sözleşmesi yapmak için yetkili olduğunun yazılı olduğunu, davacı şirketin metal işkolunda bulunmadığını, Bakanlığın gönderdiği yazıda işyerindeki çalışan sayısının hatalı olarak hesaplandığını, sendikanın başvuru tarihi olan 17/04/2019 tarihi itibariyle davacıya ait işyerinde 313’ten fazla çalışan olduğunu, çalışanlar içinde sendikaya üye olanların sayısının...
Danıştay Savcısı …'in Düşüncesi : Dava, 18.9.1998 gün ve 23467 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 213 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Vergi Ertelemesi Kapsamındaki Ücretler" başlıklı bölümünde yer alan ve "..... ancak ertelemenin yapıldığı dönemlerde söz konusu işçilerin 2822 sayılı Kanunun 12 inci maddesinde tanımlanan toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetini haiz sendika üyesi olmaları gerekmektedir" şeklindeki düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır. 213 nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği Maliye Bakanlığının düzenleyici işlemlerinden olup, Danıştay Kanununun 24 üncü maddesine göre, söz konusu tebliğin bir hükmünün iptali istemiyle açılan davada Danıştay'ın ilk derece mahkemesi olarak görevli olduğu açık bulunduğundan davalı idarenin bu yoldaki def'isinde isabet görülmediği gibi tebliğin iptali istenilen madde hükmünün, 2822 sayılı Kanunun 12 inci maddesinde tanımlanan Toplu İş Sözleşmesi yapma ehliyeti bulunmayan Davacı işçi...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2018 NUMARASI : 2018/33 2018/378 DAVA KONUSU : İş (Sendika Yetkisinin Tespiti İstemli) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Vahibe Kargo Hizmetleri isimli iş yerinin işvereni olduğunu, T3 İl Müdürlüğü tarafından 11/01/2018 tarih, 10864794- 103.02 Esas 106000 ilgi numaralı yazının müvekkiline ait iş yerine 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 42. maddesi gereğince tebliğ edildiği ve süresi içerisinde bu tespit yazınıza cevap verilmediğinin belirtildiğini, ancak tespit yazısının müvekkiline tebliğ edilmediğini, herhangi bir bildirim yapılmadığını bu nedenle yetki belgesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek T5 iş yeri toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna dair verilen yetki belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı T.C....
Madde düzenlemesine göre, kamu düzenine aykırılık halleri hariç, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Dava, sendika yetkisinin tespiti istemli tespit davasıdır. Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir....
Madde düzenlemesine göre, kamu düzenine aykırılık halleri hariç, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Dava, sendika yetkisinin tespiti istemli tespit davasıdır. Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir....
Buna göre davacı, davalıya ait işyerinde uygulanan Koop İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 20.11.2015 tarihine kadar 28.08.1990 tarihinde üye olduğu Yol Yapı İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus nakilden önce tabi olunan toplu iş sözleşmesi ile nakilden sonra tabi olunacak toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarına ilişkindir. Davacının nakilden önce tabi olduğu toplu iş sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz....
Yetki tespitine esas alınan iş yerlerinden 1032207,23 sicil numaralı iş yerinde davacı şirket tarafından kamu kurum-kuruluş ve iştirakleri ile imzalanan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında işçi çalıştırıldığı, yukarıda bahsedilen Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin ilamına göre kamu kurum ve kuruluşları ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan alt işverenin, hizmet alım sözleşmesi ile faaliyet gösterdiği her bir işyerinin, ayrı ayrı işyeri toplu iş sözleşmesi konusu olması gerekmekte olup T3 dava konusu yetki tespiti kararı ile işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi verilmesi isabetsiz olup yetki tespitinin iptali sebebidir. Hizmet alım sözleşmesi yapılan iş yeri çıkarıldığında kalan iş yerleri için de davalı sendikanın Yasanın aradı çoğunluğu sağlayamadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebi yerinde olup davalı Bakanlıkça yapılan olumlu yetki tespitinin iptali gerekir....