çalışmalarının sona erdiği ay dahil %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği bildirilmiştir....
Kamu düzenini ilgilendiren sigortalılık hakkını içeren tespit davalarında hâkimin feragat nedeniyle davayı reddetmeyip delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Zira hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. 6. Anayasanın 60/2 maddesi uyarınca da “Devlet, sosyal güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri almak ve teşkilatı kurmak zorundadır”. O halde devlet sigortalıların sosyal güvenlik haklarını korumak için önlemler almak zorundadır. 7. Sosyal güvenliğin finansmanı genel olarak dünyada işçi, işveren ve devletten tahsil edilen prim veya katkı payları ile sağlanmaktadır. Sosyal güvenlikte prim, işçi ve işverenden tahsil edilen ve genelde hak edilen ücretin belli bir oranı üzerinde alınan bir finansman kaynağıdır....
Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’nin 03.10.2006 tarihinde düzenlenen ve davacının özür durumuna göre % 64 çalışma gücü kaybı oranına uğradığına ilişkin raporu esas alınarak davacı sigortalıya manevi tazminat takdir edilmiştir Maluliyet oranının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir. Yapılacak iş, davacıya maluliyet oranının tespiti ile ilgili Kuruma başvuruda bulunması ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek Kurumca oranın belirlenmesi ve gelirin bağlanması halinde buna göre karar vermek Kurumca oranın %(0) olarak belirlenmesi ve davacının bu orana itiraz etmesi halinde giderek Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren aleyhine maluliyet oranının tesbiti davası açması için önel vermek, tespit davası bu dava için bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar vermektir....
Hukuk Dairesi 2009/10448 E. , 2010/6486 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacılar, iş kazası sonucu ölen sigortalı çocukları nedeniyle iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, anne ve babanın Sosyal Güvenlik Kurumu ve işverenlere karşı açtığı iş kazası sonucu ölen sigortalı çocukları nedeni ile iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması istemine ilişkindir....
Somut olayda, davalının tespit edilen sürekli iş göremezlik oranına itirazı söz konusu olmasına karşın yukarıda belirtilen prosedür işletilmeden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nin ... tarih 001552 sayılı kararı ile belirlenen %23,20 sürekli iş göremezlik oranı dikkate alınarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı Kuruma, Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeme yükümlülüğünün 28.01.2004 - 31.03.2007 tarihlerini kapsayan süreden ibaret olduğu, bunun haricindeki süreler için davalı kurumun davacıdan Sosyal Güvenlik Destek Primi talebinin yersiz olduğu, 31.03.2007 - 03.06.2013 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen Sosyal Güvenlik Destek Primi borcunun iptali gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ile ulaşılmıştır....
Mahkemece, bozma kararı sonrasında davacı vekilinin talebinin 506 sayılı Kanun'un 63/B maddesi kapsamında olduğunu belirttiği sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilmesine rağmen, hizmetin tespiti ile tespit edilen sürelerin sigortalılık süresinden sayılamayacağının tespiti yönünde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışması yönünden 506 sayılı Kanunun 63/B fıkrasına aykırı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
İl ve ilçelerde nüfus, sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayısı, işyeri sayısı, işlem yoğunluğu ve belirlenecek diğer kriterler doğrultusunda yeteri kadar sosyal güvenlik merkezi kurulabilir veya kaldırılabilir. Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri, ikinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun olarak teşkilâtlanma usûl ve esasları yönetmelikle belirlenmek üzere idarî iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir. 01.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren T3 Teşkilatı Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kurumun taşra teşkilatının kuruluş, çalışma usul ve esasları ile personelin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik merkezleri idari işlemler açısından, sosyal güvenlik merkezi, sağlık sosyal güvenlik merkezi ile mali hizmetler sosyal güvenlik merkezi olarak üç kategoriye ayrılır....
Birinci fıkra hükmüne göre aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi gerekenlerden, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce aylık bağlananlar Kanunun yayımını, daha sonra tekrar çalışmaya başlayanlar ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorundadırlar. Bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlardan sosyal güvenlik destek primi, gecikmeli bildirimde bulunulan ve Kurumca tespit edilen tarihe kadar 53 üncü maddeye göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir....
Sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir. İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkânı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....