Sosyal Güvenlik rejimine giriş tarihinin, Türkiye'de 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılığa giriş niteliğinde olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maluliyet oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir. İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağı ve bu gelirin ilk peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından, maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. Yapılacak iş; davacıya işvereni ve hak alanını ilgilendirdiği için SGK....
Kurumca, davacının yaşlılık aylığından geçmiş dönem sosyal güvenlik destek primi borçları için %25, cari ay sosyal güvenlik destek primi için de %15 oranında kesinti yapıldığı, davacının anılan kesinti işleminin iptali ve yersiz kesintilerin iadesi için eldeki davayı açtığı, yapılandırma kapsamında ödenen prim borcunun ise geçmiş döneme ait sosyal güvenlik destek primi borcu olduğu gözetildiğinde, davanın tümden konusuz kaldığından bahsedilemez....
(b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacağı, sosyal güvenlik destek primine tabi olanların primlerinin, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edileceği hüküm altına alındıktan sonra Geçici 14. maddesinde, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanların, vazife malûllük, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanun'la yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik...
Konuya ilişkin Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 30.maddesinin 1.bent hükmü, bir işçinin Türk mevzuatına tabi olmadan önce Fransız Sosyal Güvenlik rejimlerinden birine tabi olmuşsa Fransız mevzuatına ilk tabi olunan tarihin, Türkiye’de Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına ilk defa tabi olduğu tarih olarak kabul edileceğini öngörmüştür....
Maluliyet oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir. Yapılacak iş, davacı sigortalının Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenen %35,20 oranındaki sürekli iş göremezlik oranına itirazı var ise S.S Yüksek Sağlık Kuruluna ve giderek ATK İhtisas ve ATK Genel Kuruluna müracaatının sağlanarak davacının maluliyet oranını kesinleştirmek,bu safahatlar sonrasında davacı sigortalının maluliyet oranında bir değişiklik(artma)olur ise yeni belirlenen maluliyet oranına göre kendisine gelir bağlanması için Kuruma müracaatını sağlamak, Kurumca sigortalının yeni belirlenen bu maluliyet oranının kabul edilmemesi durumunda sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren aleyhine sürekli iş göremezlik oranının tespiti davası açması için önel vermek ve tespit davasını bu dava için bekletici mesele yaparak sonucuna göre karar vermektir....
İşbu davada ise ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun aleyhine bir hüküm kurulmadığından temyiz hakkı bulunmamakta olup temyiz itirazının reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, 11/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde; diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan 24 üncü maddenin birinci bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanlar, çalışmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil, bu Kanunun 50 nci maddesine göre belirlenen onikinci gelir basamağının %10'u oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyecekleri, sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden bu Kanunun yayım tarihinden önce aylık bağlananların Kanunun yayımını, daha sonra tekrar gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanların ise mükellefiyetin başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorunda oldukları, bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlar ile Kurumca tespit edilemeyenlerden sosyal güvenlik destek priminin, Yasa'nın 53.maddesine göre hesaplama yapılarak tahsil edileceği, 1479 sayılı Yasa'nın 53.maddesinde ise; sigortalıların aylık prim borcunu ilgili ayın...
davalı Kurumca davacının ortağı olduğu şirketin vergi kaydının terkin edildiği 31.12.2011 tarihi itibari ile sosyal güvenlik destek primi borcunun sınırlandırıldığını, bu kapsamda 13.04.2007-30.09.2008 tarihleri arasında gecikmiş ve 01.10.2008-31.12.2011 tarihleri arasında kalan dönem bakımından ise cari sosyal güvenlik destek primine dair borcun terkin edilmeyip kesintilere devam edildiğinin belirtildiği anlaşılmakta olduğundan, yargılama devam ederken davalı Kurumca yapılan işlemle sosyal güvenlik destek primi borcu tahakkukuna dair yapılan işlemin kısmen geri alınarak, davacının 31.12.2011 tarihinden sonraki dönem için sosyal güvenlik destek primi tahakkuku işlemine yönelik talebin konusuz kaldığından bahsedilmesi mümkün ise de, yapılan kesintilerin faizi ile birlikte iadesi talebi yönünden davanın konusuz kalmadığı ve uyuşmazlığın devam ettiği anlaşılmakta olup, davalı kurumca 31.12.2011 tarihi ve sonrası döneme ait sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılıp yapılmadığı hususu...
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında, Türkiye’de sigorta başlangıcına esas olan Fransa sosyal güvenlik rejimine ilik tabi olunan tarihinin, 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılması ile mümkündür....