WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının maluliyet oranının daha önce mahkeme kararı ile kesinleştiğini, bu nedenle davalı Kurum tarafından davacının maluliyet oranının yeniden belirlenmesinin hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; davacının çalışma gücü kaybı oranının tespiti ile maluliyet aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ve aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce istinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum'un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının maluliyet oranının tespiti ile malulen emekli olması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir....

    İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 11.01.2019 tarihli raporda ise davacıda mevcut meslek hastalığının ilerleme gösterdiğinin ve 19.10.2018 tarihi itibariyle maluliyet oranının %36,2 olduğunun belirtildiğinin görüldüğü, karara esas alınan hesap bilirkişisinin raporunda 15.12.2016 tarihine kadar İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından tespit edilen %19,2'lik maluliyet oranın dikkate alındığı, bu tarihten sonrası için işlemiş dönem ve işleyecek dönem hesabında ise Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen %24,2'lik maluliyet oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmış olup, istinafa gelenin sıfatı dikkate alındığında Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda düzeltme kaydı ile maluliyet oranının tespit edildiği bu durumda İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından tespit edilen maluliyet oranının hatalı tespit edildiğinin daha sonra düzenlenen Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile ortaya konulduğu,...

      Her ne kadar SGK yazı cevabında davacının maluliyet artışından bahsedilmiş ise de esasen davacının meslek hastalığı maluliyet oranında artış olmadığı, maluliyet oranının tespiti aşamasında isim benzerliğinden kaynaklı olarak sehven başka bir T1 isimli şahsa ait sağlık raporunun dikkate alınarak maluliyet oranının %25,20 olarak tespit edildiği, davacıya ait tedavi evrakları ile sağlık raporlarının incelenmesinden sonra davacının maluliyet oranının 06/12/2017 tarihinden itibaren %26,20 olduğunun Kocatepe SSGM ve YSK raporları ile tespit edildiği anlaşılmıştır. İşbu maddi hatadan kaynaklı olarak davacının %25,20 meslek hastalığı iddiasına dayalı açtığı Mahkememizin 2016/1174 Esas sayılı tazminat davasının da Mahkememizce reddine karar verilmiş ve karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. İlgili dosya dosyamız arasına alınıp incelenmiştir....

      Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06.02.2019 tarihli birinci raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyetinin % 14,1 olarak belirlendiği ve anılan bu raporun tanziminde “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri ile ekindeki cetvelleri kullanılarak belirleme yapıldığı, aynı hastaneden aynı tarihli ancak “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ne göre alınan maluliyet raporunda özürlülük oranının %5 olarak tespit edildiği görülmektedir. Anılan bu raporlar birbiriyle çelişkili olup belirlenen maluliyet oranları arasında da fahiş fark bulunmaktadır. Raporlar arasındaki açık çelişki giderilmeden karar verilmesi eksik inceleme niteliği taşımaktadır....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 28/05/2009 tarihinde iş kazası geçiren davacının Kuruma müracaat ederek maluliyet oranının tespiti talebinde bulunduğu, müracaat üzerine Kurum sağlık kurulunca malülliyet oranının % 3. 2 oranında belirlendiği, karara karşı itiraz üzerine YSK'ca düzenlenen raporda, yine davacının malülülyet oranının % 3,2 oranında olduğuna karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından iş bu davanın açıldığı, davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp 3. İhtisas Kuruluna gönderildiği, Adli Tıp Kurulunca düzenlenen raporda davacının % 15 oranında malül olduğunun belirtildiği ve giderek Adli Tıp İkinci Üst Kuruldan alınan rapordada yine davacının % 15 oranında malül olduğuna karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, birbirini doğrulayan Adli Tıp Kurumu Üçünçü İhtisas ve Üst Kurul raporları dikkate alınarak verilen karar yerinde olmuştur....

        Somut olayda, davacıda tespit edilen sürekli iş göremezlik oranının mesleki olduğunun İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi ve Yüksek Sağlık Kurulu raporlarıyla tespit edildiği, mahkemece itibar edilen kusur bilirkişi raporunda ise davacının davalı işveren yanındaki çalışmalarının sol omuz ve dirsek sorunlarının kaynağı olmadığı, dolayısı ile davalının kusurlu olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacıya ait meslek hastalığından kaynaklı sürekli iş göremezlik oranının tespiti aşamalarındaki tüm tıbbi evrak ve raporlarla, müfettiş tahkikat raporlarını dosyaya celp ederek davacının maluliyetini araştırmak, bunun yanında davacının temyiz dilekçesinde bahsedilen, işveren tarafından açılan, davacının maluliyetinin bulunmadığına ve maluliyet oranına dair tespit dava dosyasını celp edip incelemek, gerekirse bu tespit dava dosyasının neticelenmesini bekleyerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....

          tarihli Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen raporda "28.09.2021 tarih ve 31612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında davaya konu iş kazasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğunun ve davacının 02.01.2013 tarihinden itibaren sürekli maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olarak tespit edildiği, bu yönüyle maluliyet oranının tespiti için işletilen prosedüre göre; davacının 06.07.2012 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli maluliyetinin oluşmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir....

            Buna göre, maluliyet oranının tespiti ve ilk başvurudaki maluliyet raporu getirtilerek, maluliyet oranları arasındaki farkın değerlendirilmesi hususlarının konusunda uzmanlık gerektiren hususlardan olduğu gözetilerek, İtiraz Hakem Heyetince, maluliyet oranının artmasında davacının kusurunun olup olamadığı, maluliyet oranının artmasında özellikle de bu artışın sebebinin davacının da alabileceği önlemler olup olmadığının; zararın artmasına katkısının/kusurunun olup olmadığının, davalının bu maluliyet artışından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının, davacıya önerilen tedavilerin bulunup bulunmadığının ve davacı tarafça bunların yerine getirilip getirilmediğinin veya bu tedbirler ve tedaviler yerine getirilse idi dahi aynı şekilde maluliyet durumunda artış olup olmayacağının davacının tüm tedavi belgelerinin de dosya kapsamına kazandırılarak, konusunda uzman doktor bilirkişilerden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

              İş Mahkemesi'nin 20167128 esas sayılı dosyaşıyla maluliyet tespiti davası açıldığını, bu dosyada Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmış olup iş bu dosyada davacı, ATK raporuna dayanarak maluliyet oranının %18,2 olduğunu iddia ettiğini ve bu rapora göre yeniden maluliyet tespiti talep edildiğini, ancak 2016/128 esas sayılı dosyada alınan Adli Tıp Kurumu raporları hatalı olup bu raporlara yaptıkları itirazların hiçbirisi de ATK tarafından değerlendirilmediğini ve böylece hatalı şekilde maluliyet belirlendiğini, dolayısıyla hatalı olan bu rapora itibar edilerek maluliyet belirlenmesinin mümkün olmadığını, - Kocaeli 1....

              UYAP Entegrasyonu