WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir....

Davacılar kesinleşen işe iade dosyası gereği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden asıl ve alt işveren olarak müteselsilen sorumludur....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22.06.2018 NUMARASI : 2016/1072 2018/637 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı iş yerinde 08.09.2010- 16.12.2015 tarihleri arasında asgari ücretle çay-kahve ikramı, getir götür işi yaptığını, 15.12.2015 tarihinde müvekkilinin baba olmasından kaynaklı 5 günlük yıllık izin kullanmak istediğini bildirmesine rağmen 16.12.2015 tarihinde telefonla aranarak iş akdinin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkili tarafından haksız fesih nedeni ile işe iade davası açıldığını, kesinleşen mahkeme kararı üzerine 12.12.2016 tarihinde müvekkili adına işe iade istemi ile başvuruda bulunulduğunu, davalının işe iade etmeyerek 4 aylık boşta geçen süre ve 5 aylık tazminatı ödeyerek iş akdini 2016 yılı Aralık ayında feshettiğini, bu tarihteki asgari ücret ve yemek kartı ilavesi ile tespit edilen ücrete göre tazminatlarının hesaplanması gerektiğini, 4 aylık boşta geçen...

E) Gerekçe: Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine karar verilmişse de, gerekçede yer verilen Dairemiz ilamında o dosya davacısının temyizinin bulunmadığının görüldüğü bu nedenle bu dosyaya emsal olamayacağı, kaldı ki davacı ...’in açtığı işe iade davasında Dairemizin 12/05/2016 Gün, 2016/12466 Esas, 2016/12017 Karar sayılı ilamında, davalılar arasındaki ihale sözleşmesine ek teknik şartnamede ihale konusu hizmet işlerinde çalıştırılacak personelin işe başlaması ve işine son verilmesinin idarenin talebi ve onayı ile olacağının hükme bağlandığından davalı İdare’nin çalışacak kişileri belirlediği, hizmet alım sözleşmesinin işçi teminine yönelik olduğu gerekçesiyle feshin geçersizliğine karar verilerek davacının asıl işveren ... nezdinde işe iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece davacıya ait işe iade kararının esas alınması gerekirken, emsal diye başka bir işçinin işe iade kararının değerlendirilip, gerekçeye esas alınması hatalıdır....

    Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır. Alt işverene devrin işletme gereklerine dayanan geçerli fesih nedeni olması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin 6 ve 7’nci fıkraları uyarınca geçerli ve muvazaaya dayanmayan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması şartına bağlıdır. Kanunu’nun 2’nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez....

      Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır. Alt işverene devrin işletme gereklerine dayanan geçerli fesih nedeni olması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin 6 ve 7’nci fıkraları uyarınca geçerli ve muvazaaya dayanmayan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması şartına bağlıdır. Kanunu’nun 2’nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez....

        Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı yada geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması halinde ise davaya konu fesih ortadan kalktığından, feshe bağlı alacaklar reddedilmelidir (Emsal Yargıtay 9....

        Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan işe iade ve işten çıkış kodunun değiştirilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2023 tarihli ve 31773 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (9). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (9). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davaya konu edilen tazminat alacaklarına hak kazanmadığını, davacının usulüne uygun bir şekilde işe iade başvurusunda bulunmadığını ve halihazırda davacı tarafından davalıya yapılmış bir başvuru bulunmadığını, davacıya hak etmiş olduğu tüm ücret alacakları ile tazminatı alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini, bu husussun kabul edilmemesi durumunda feshin geçersizliğini karara verilmeden önce davacıya ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarına ilişkin ödemelerin boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı hesabından mahsup edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesince,".....Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan işçi alacağı-tazminat davasıdır....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan, tazminat (kıdem - ihbar) iddialarının sübut bulup bulmadığı noktasında toplanmaktadır. Genel olarak ispat külfeti, H.M.K.'nın 190/1. maddesi gereğince, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....

          UYAP Entegrasyonu