Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ofisi tarafından araştırıldığını ve olumsuz gelen araştırma raporu nedeniyle patent almaması yönünde karar verildiğini, ilgili patentten başvuru sahibinin vazgeçtiğini; sundukları teknik rapor ekinde yer alan yenilik kırıcı dokümanlar ve bilirkişilerce resen yapılacak araştırma ile de tespit edilecek bu ve başkaca deliller çerçevesinde dava konusu edilen patent belgesinin yenilik kriterini içermediğinin görüleceğini, hükümsüzlüğü talep edilen patent belgesi ile korunmak istenen unsurların daha önce kamuya açıklanmış olduğunu, bu anlamda davalı buluşunun tekniğin bilinen durumuna dahi olduğunu, yenilik vasfını haiz olmadığını iddia ederek, davalı şirket adına TPMK nezdinde tescilli ... nolu patent belgesinin hükümsüzlüğünü ve sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya ilişkin herhangi bir cevap sunmadığı gibi, duruşmalara da iştirak etmediği anlaşılmıştır....

    durdurulmasına, toplanmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı tarafından müvekkili adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli patentten doğan hakların ihlal edildiğinin tespiti, meni ve aynı zamanda davalının işbu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, müvekkiline ait tescilli patent ile benzerlik arz eden ürünlerin, makinelerin kullanılmasının, pazarlanmasının, satışının önlenmesine ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanarak imha edilmesini, işbu davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte 1000-TL maddî ve 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalının tarafın müvekkilinin patent hakkını ihlal ettiği ve haksız rekabet işlediğinin tespiti ve önlenmesine ilişkin verilecek kararın, masrafının davalılardan alınarak Türkiye çapında tirajı yüksek olan üç gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

      Sınıf) yönünden 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve tescil engeli bulunduğu, davacının, dava dışı şirket adına tescilli iken yenilememe sonucu ortadan kalkan 2001/15258 sayılı markadan kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "..." ibaresinin müvekkilinin tescilli markasına aynen benzediğinden ve bu durum haksız rekabet nedeniyle müvekkili markasına tecavüz oluşturduğundan tecavüzün menine, müvekkilinin tescilli markasını kullandığı ürün ve reklam malzemelerinin toplatılmasına, davalının müvekkili şirketin tescilli markasını internet ve sosyal medya üzerinden kullanmasının durdurulmasına ve hükmün tirajı en yüksek 3 gazeteden biri ile yayınlatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Marka koruma kapsamına ilişkin SMK'nun 7/2-b md'sine göre ise, marka sahibi "tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir....

            ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” markalarının davacı adına tescilli markalardan doğan haklara 6769 sayılı SMK kapsamında tecavüz teşkil ettiği) sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. 3- Davalının “... ... ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “... ÖZEL ... ... ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” şeklindeki markasal kullanımlarının, davacı adına tescilli... ayılı markaları ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabet yaptığı, ( davalı kullanımları ile davacı markaları arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğu ve bu nedenle davalı kullanımlarının hukuka uygun kabul edilemeyeceği ... davalı tarafından sunulan hizmetler üzerinde kullanılan “... ... ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “... ÖZEL ... ......

              HMK 367/2 maddesinde; ''Kişiler hukuku, aile hukuku, taşınmaz ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez..'' denilmektedir. İcra takibine konu dayanak ilamın incelenmesinde, mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olup, kesinleşmeden takibe konulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-alacaklının istinaf talebinin HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 15....

              Davalı vekili, müvekkiline ait dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı davada, davacı-karşı davalının, müvekkilinin tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğini, davacı şirketin ihtarname ile uyarılmasına rağmen bu durumun devam ettiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile davacı-karşı davalının, müvekkilinin tasarım tescilinden kaynaklı haklara tecavüzünün tespitini, önlenmesini, piyasadaki ürünlere ve üretim araçlarına el konulmasını ve imhasını, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir....

                +şekil" ibareli markaların davacı şirket adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket adına "..." ibareli marka kaydına rastlanmamıştır....

                  Belirtilen kanun hükümlerine göre; davacının "..." ibareli markayı "keman" ürünleri üzerinde kullanması eylemlerinden kaynaklı olarak, bu eylemlerin davalı yana ait tescilli marka hakkına tecavüz oluşturmadığının tespiti isteminde bulunmasında menfaati olduğu açıktır. Eldeki uyuşmazlıkta; dava tarihi itibariyle, dosyamız davacısına karşı dosyamız davalısı tarafından açılmış tecavüz davası bulunmadığından davayı görmeye engel usuli bir eksiklik de bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı yanın söz konusu istemi aşağıdaki şekilde esas yönünden incelenmiştir: Davacının iddiası; "..." ibaresini, davalının marka tescil başvurusundan önce "Keman" ürünleri üzerinde kullanmasından kaynaklı gerçek hak sahipliği savına dayanmaktadır. Başka bir deyişle; davacı yan, gerçek hak sahipliği iddiasından kaynaklı olarak davalı marka hakkının ihlâl edilmediğini ileri sürmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu