Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın uzun yıllardır Türkiye'de ikamet eden, alanında uzman bir iş adamı olduğunu, müvekkilinin Türkçe'de "...... " anlamına gelen "....." ...... ” şeklindeki ibareyi TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin ....... sayı ile tescilli "......." ibareli tescilli markası ile davacı markası arasında bir an için Türkçe yazılış itibariyle benzerliğin varlığı düşünülse dahi, söz konusu markaların Arapçadan ve Arap alfabesinden, Latin alfabesine çevrilmemiş halleri ile ciddi derecede anlam farkı barındıran ibareler olduğunu, müvekkilinin tescilli markasının ilk bölümü olan "......"...

    Dosya, davalının davacıya ait markalarından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, karşı dava yönünden karşı davalı adına tescilli markaların hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, terditli olarak karşı davacıya devir koşullarının oluşup oluşmadığı, karşı davalı fiillerinin karşı davacıya ait markalardan doğan haklara tecavüz teşkil edip etmediği hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 03/09/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; "asıl davada: anılan sebeplerden ötürü davalının kullanımının, SMK'nın 7 ve 29....

      den ... kodlu ürünlerin fatura karşılığı temin edildiğini, davalıların, ticaret mevkiine koyduğu taklit ürünlerin müvekkiline ait patentten doğan haklarına tecavüz edildiğini beyanla, davalılar tarafından ticaret mevkiine konulan fren balatası setlerinin, müvekkilinin ... (...), numaralı incelemeli patent belgesinden doğan haklara tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması, tecavüze konu ürünlere başta üretici olan ...'in fabrika adresi olan, ... Mahallesi ... Köyü Yolu üzeri ... içi ... Gebze İSTANBUL olmak üzere, ürünleri satışa sunan satıcı davalı, ...ltd.şti'nin ... Mahallesi ... Bulvarı ... Merkezi ... Caddesi ......

        FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/74 Esas KARAR NO : 2021/58 DAVA : Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi ve Tazmini DAVA TARİHİ : 30/03/2018 KARAR TARİHİ : 19/03/2021 K.YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ....... Kargo isimli marka hakkında marka tescili başvurusunda bulunduğunu ve bu talebin TPMK tarafından 13/10/2017 tarih ve ...... marka numarası ile tescil edildiğini, davalı şirketin ise kargo alanında faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin tescil ettirdiği markanın ve logonun aynısını kullandığını, davalı şirketin marka hakkı kendisininmiş gibi davrandığını, bu nedenle davalı şirketin kullandığı ..........

          Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında “mülkiyet ve rehin hakları” sözcüklerinin sınırlandırıcı anlam taşımadığı, ayrıca sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, hapis hakkına, mülkiyeti muhafaza sözleşmesine, intifa hakkına dayanarak da istihkak davası açılabileceği kabul edilmektedir. Somut olayda, davacı üçüncü kişi dava dilekçesinde; haciz yapılan otelin eşyalı olarak yüzme havuzu ve tüm müştemilatı ile birlikte 10 yıllığına dava dışı ...'tan 01.01.2015 tarihinde kiralandığını, 3. kişinin oteli işlettiğini, haczedilen malların davacı tarafından kiralanan ve işletilen otelin demirbaşları olduğunu ve işin niteliği ve ifası amacıyla önemli olduğunu, bu malların demirbaş listesinde kayıtlı olduğunu iddia etmiştir....

            AG adına tescilli 152611 sayılı markadaki 9. sınıf emtialarla aynı olduğu, davacı başvurusunun konusu olan işaret ile redde mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olup, davalı TPE'nin işaret ile emtiaları daha önceden tescilli olan marka ile aynı ve/veya benzer olan davacı başvurusunu 556 sayılı KHK'nın 7/b maddesi uyarınca reddetmesinin isabetli olduğu, davacı markasının 22.02.2000 tarihinde menşe ülke Almanya ve sonrasında Portekiz ve İngiltere'de tescilli olmasının doğrudan TPE'nin kararının yanlış olduğu sonucunu doğurmayacağı, zira yabancı ülkelerdeki tescillerin, 556 sayılı KHK'nın ülkesellik ilkesini benimsemesi sebebiyle ülkemizde tescil başvurusunun kabulünü zorunlu kılmadığı, 556 sayılı KHK'nın 7/b ve Uygulama Yönetmeliği'nin 5/4. maddeleri uyarınca önceki marka sahibinin muvafakati halinde dahi mükerrer tescilin mümkün olmadığı, ayrıca başvuru konusu işaretin mutlak ret nedeninden etkilenmeksizin ayırt ediciliği sağlamaya olanak verecek derecede bir kullanımın da...

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, marka tesciline dayalı bir kullanım, tescilli hak kullanımı, meşru, yasal bir kullanım olarak kabul edilse de, davalının anılan markaları kullanırken aynı zamanda, davacıya ait tescilli tasarımları da taklit ettiği, bilirkişi tarafından 32.572,46 TL yoksun kalınan kâr olabileceğinin hesaplandığı, davalının haksız eyleminin nitelik ve boyutlarına, sonuçlarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre de 15.000 TL manevi tazminatın da olaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının, davacıya ait ambalaj tasarımları olan 2010/01652 sayılı tescilli tasarımı ihlal ederek üretim ve satış yapma eyleminin tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, tecavüzün giderilmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına 33.572,46 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmiştir....

                Davalı-karşı davacı vekili, davacının devraldığı ve 1965 yılından bu yana tescilli "..." markasını, tescilli olduğu emtialar için kullanmayarak, hem bu marka üzerinde tekel yarattığını, hem de başkaları tarafından kullanılmasına ve tesciline kötü niyetli olarak engel olduğunu, davacının kullanımı öğrendiği tarih olan 1999 yılından itibaren bir yılın geçmesiyle birlikte, davacının tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını bildirerek, asıl davanın reddini savunmuş, karşılık davasında, davacı-karşı davalı adına 90663 sayı ile tescilli "..." ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşılık davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur....

                  Sıf.) verilen 17.04.2018 gün ve 2018/86-2018/453 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 5846 sayılı Yasa'nın 68 ve 70. maddeleri uyarınca eserden kaynaklanan mali haklara tecavüz kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla ve Yüksek 11. Hukuk Dairesi'nin bozma İlâmına uyularak verilen karar temyiz edilmiş olmakla kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Esas sayılı dosyasında verilen karar ile sübuta erdiğini, müvekkilinin TPMK nezdinde "......" ibareli birçok marka tescili bulunduğunu, müvekkiline ait tescilli markalar ve eser niteliğine haiz fotoğrafların davalı tarafça ..... aracılığıyla hukuka aykırı olarak kullandığını, bu hususun .......'...

                      UYAP Entegrasyonu