Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 28.09.2006 gün ve 9805-12230 sayılı bozma kararında özetle: "Davacının 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda fundalık olarak tesbit harici bırakılan taşınmazla ilgili zilyetliğe dayalı olarak tescil davası açtığı, davacının haksız işgal ettiği, 7500 m2'lik taşınmazla ilgili olarak Milli Emlak Müdürlüğü tarafından ecrimisil tesbit tutanağı düzenlendiği ve davacının kullanım tarihinin başlangıcının 01.01.1995 olarak belirlendiği, bu tarihten 2003 yılına kadar her yıl ecrimisil bedeli ödediği, tarafların kabulünde olduğu ve ... sıfatıyla kullanımının bulunmadığı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dairece onanmıştır. Bu kez, davacı ... kararın düzeltilmesinin istemektedir....

    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın makiye ayrılan sahada kaldığından 30.04.2010 tarih ve 2004/1-1 sayılı Y.İ.B.B.G.K. gereğince zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; davacı, Türk Medenî Kanununun 713. maddesine dayanarak tapulama çalışmalarında tescil harici bırakılan taşınmazın imar ve ihyaya dayalı olarak tescilini talep etmiştir....

      Davacı vekili davasını bu nedenle tapu iptali tescil davası olarak ıslah etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile Kahramanmaraş İli, Merkez İlçesi, Ferhuş Köyünde bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan 1022 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapulama harici bırakılan yerde imar ihyaya dayalı olarak Medeni Yasanın 713/1. maddesi hükmüne göre açılan tescil ve imar uygulaması nedeniyle hazine adına olşturulan tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 19.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında Yukarıkarakoç Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 2773 parsel sayılı 11.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 209 ada 152 parsel numarasıyla ve 13455,77 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 209 ada 152 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Kasabası ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ..., ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski ada 566 parsel sayılı 4350 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,102 ada 205 parsel numarasıyla ve 40291,15 metrekare yüzölçümlü olarak; ..., ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında davalılara ait parseldeki yüzölçümü artışının devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tescil harici bırakılan taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında .... Mahallesi Köyü çalışma alanında ve tapuda davalıların kök murisi ... adına kayıtlı bulunan eski 3161 parsel sayılı 14.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 195 ada 9 parsel numarasıyla ve 16.239,08 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

              Yönetimi vekili kadastro mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesi ile dilekçe ekinde yer alan krokide gösterilen ... ilçesi, ... köyü 152 ada ile 153 ada arasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını ve orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiş, mahkemece verilen görevsizlik kararının Dairemizin 2007/7988 E. - 10546 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesi sonucu dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 152 ada ile 153 ada arasında kalan yolun 18.09.2008 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide yeşil boyalı olarak (A) harfi ile gösterilen 717,42 m²'lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili istemidir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosu sırasında tapulama harici bırakılan taşınmazın Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince tapuya tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 15.05.1986 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Yörede genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Dava tarihi ile kesinleşme tarihi arasında 20 yıl geçmiştir....

                  Kişilerin bir kullanım veya tasarrufunun olmadığı, tescil harici bırakılan taşınmazların gerçek kişi veya kişiler adına görmesi için kanunun aradığı zilyetlik koşullarının oluşması gerektiği, üzerinde herhangi bir şekilde kullanım olmayan taşınmazların davalı adına tespit görmesinin kabul edilemeyeceği, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğu iddiasıyla, davalılar adına olan tespitin iptaliyle Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın miras bırakan eşi Durkadın Güneş'in annesi Emine Gökçe'den kaldığını, mirasçılar arasından yapılan taksim sonucunda taşınmazın kendisine kaldığını, halen kendi zilyet ve tasarrufunda olduğunu, eklemeli zilyetliğin 50- 60 yılın üzerinde olduğunu, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığını, tamamıyla tarım arazisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 12.08.1987 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmaz bu çalışmada çalılık ve orman olarak tespit harici bırakılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda, taşınmaz orman olarak tespit harici bırakılmışsa da, eğiminin düşük olması nedeniyle 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendine göre orman sayılmayan yerlerden olduğunun açıklanması üzerine mahkemece davacı adına tescile karar verilmiştir.3402 Sayılı Kadastro Yasasının uygulanmaya başladığı 10/10/1987 tarihten önce 2613, 5602 ve 766 sayılı Yasaların hükümlerine göre, kadastrosu yapılacağı ilan edilen ve önceden sınırları belirlenen çalışma alanları içerisindeki ormanlar tesbit dışı bırakılmışlardır....

                    UYAP Entegrasyonu