Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılan orman kadastro çalışmasının sonuçlarının ve dava konusu taşınmazlara ilişkin tutanakların 10.09.2008 ila 10.10.2008 tarihleri arasında ilân edildiği, gerçek kişilerce açılan eldeki davaların ise 30 günlük süre geçtikten sonra 13.10.2008 tarihinde açıldığı, kadastro tesbitinin kesinleşmesinden sonra açılacak davalara kadastro mahkemesinde bakılamayacağı açıklanarak, Mahkemece bu yön gözetilerek, gerçek kişilerce açılan davalarda görevsizlik kararı verilip, dosyaların genel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi " gereğine değinilmiştir....
Hükmüne uyulan ilamda özetle ''İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) bölümlerinin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde, (C) ile gösterilen kısmın ise kesinleşen orman kadastro sınırları dışında bulunduğu belirtilerek Orman Yönetimi ve gerçek kişilerce açılan davaların kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tapu iptali ve tescil ile şerhin kaldırılması davalarına ilişkin hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı gerçek kişilerin elatmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmaz, davalı gerçek kişiler tarafından tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı gerçek kişilerce çekişmeli taşınmaza haksız elatma sözkonusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29/12/2008 gün ve 2008/13432-18914 sayılı ilamıyla onama kararı verilmiş, süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, taşınmazın kesinleşen 2/B madde sahasında kaldığı nedeniyle Hazinenin davasının kabulüne ilişkin verilen kararın davalı gerçek kişi tarafından temyizi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verildiği, ancak tapu kaydı kadastro sonucu davalı kişi adına oluştuğu ve davalının satın alması söz konusu olmadığı halde, Daire kararında "davalı tarafça koşulları varsa sebebsiz zenginleşme hükümleri gereğince satış bedelinin sorumlu kişilerce kendisine ödenmesinin istenebileceği" denilmesi maddi hata niteliğinde olduğundan, düzeltilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ile ... Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... daha önce ... Kadastro Mahkemesinin 2002/1-2005/4 K. sayılı dosyasında gerçek kişilerle arasında görülen orman tahdidine itiraz davası sonunda uzman ve ... bilirkişilerce düzenlenen 18.03.2005 tarihli rapor ekinde yer alan krokide A harfiyle gösterilen 2310 m2 yüzölçümündeki taşınmaza yönelik gerçek kişilerce açılan orman kadastrosuna itiraz davasının reddine dair verilen karar kesinleştiğinden taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Kaldı ki 5’inci maddede Tarım Bağ-Kur sigortalılığının zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı ifade edilmiştir. 2926 Sayılı Kanuna tabi kişilerce 36’ncı maddede sayılan kurum, şirket, işletme veya gerçek kişilere satılan ürün bedellerinden prim borcuna mahsuben %1 oranında kesinti yapılması ve bu kesintilerin anılan gerçek ve tüzel kişilerce ertesi ayın 20’nci günü akşamına kadar Bağ-Kur’a intikal ettirilmesi gerekir. İşte bu bağlamda sigorta primlerinin, ürün bedellerinden Bağ-Kur adına tevkif suretiyle, tahsili halinde kişinin yukarda izah edilen 5’inci maddede yer alan anlamda tescil işleminin bu tevkifat tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Somut olayda; murisin, teslim ettiği ürün bedellerinden yapılan tevkifata istinaden davalı Kurum tarafından 01.06.1995 – 01.01.1996 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği anlaşılmaktadır....
K A R A R Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, davacı gerçek kişilerce tarla niteliği ile hisseli olarak davalı gerçek kişiler adına tespit edilen dava konusu taşınmazın tespitine itiraz ederek adlarına tescil talep ettikleri davada Orman Yönetiminin taraf olmadığı, orman araştırmasının da gerekli olmadığı gibi 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca re'sen araştırmayı gerektirir bir durumun da bulunmadığı anlaşılmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/07/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 16....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/636 E. -2012/100 K. sayılı dava dosyasının, 2-Hükme esas fen bilirkişi raporu ekindeki krokinin incelenmesinde dava konusu taşınmaz kapsamında davacı yan dışında başkaca kişilerce kullanılan pek çok taşınmaz bölümleri bulunduğu görülmekle dava konusu taşınmaza ilişkin kişilerce açılan başkaca dava olup olmadığının araştırılarak açılmışsa tespit edilecek derdest dava dosyalarının suretlerinin, kesinleşen dava var ise bunlara ilişkin dava dosyalarının bu dosya içerisine alınması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1) ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1) ... 3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/636 E. - 2012/100 K. sayılı dava dosyasının, 2) Hükme esas fen bilirkişi raporu ekindeki krokinin incelenmesinde dava konusu taşınmaz kapsamında davacı yan dışında başkaca kişilerce kullanılan pek çok taşınmaz bölümleri bulunduğu görülmekle dava konusu taşınmaza ilişkin kişilerce açılan başkaca dava olup olmadığının araştırılarak açılmışsa tespit edilecek derdest dava dosyalarının suretlerinin, kesinleşen karar var ise bunlara ilişkin dava dosyalarının, bu dosya içerisine alınması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....