Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Ancak Yargıtay tescil davasının kendine özgü ve özel kuralları olan bir dava olması nedeniyle davanın reddinden sonra tescil için öngörülen koşullarının tümünün birlikte yeniden oluşması halinde dava açılabileceğini ilke olarak kabul etmektedir.... tarafından açılan tescil davasıyla sınırlı olarak kabul edilen bu uygulama genel kuralın ayrık bir durumunu oluşturmaktadır. Dava açılmasının doğal sonucu olarak tescil davasının açıldığı tarihten, davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesi tarihine kadar geçen zilyetlik süresi dava konusu olduğundan sonra açılan tescil davasına eklenemeyecektir....
Aile Mahkemesi ise, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’nin davalılardan öre halen evli olduğu, aralarında boşanma davası devam ettiği dönemde ailesinin yardımı ile satın aldığı ancak yabancı uyruklu olduğu için davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davsıdır. Bu durumda, en uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davalı idarece dava konusu taşınmaza ilişkin olarak kamulaştırma kararı alınarak, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası açılıdığı ve davanın sonuçlandığı, tesbit ve tescil davasına konu yerin, iş bu dava dosyasındaki yerle aynı yer olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla her ne kadar bu dava tesbit ve tescil davasından önce karara bağlanmış ise de, tesbit ve tescil davası sonunda verilen kararla mülkiyet idareye geçtiğinden kamulaştırılan taşınmaza ilişkin el atmanın önlenmesi kararı verilemez. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazla ilgili olarak kadastro öncesi Türk Medeni Kanununun 713. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda kesinleşen karar ile davacının eşi ... adına 21.11.1995 tarihli, 2 ve 3 sıra numaralı tapu kayıtlarının oluştuğu, bu davada davacı ...’ın murisi ve eşi ...’a halef olarak tapu iptali ve tescil istediği anlaşıldığından; dava, kadastro öncesi nedenle ve tapu kaydına dayanılarak, genel kadastro sonucu tapu kaydı oluşmuş ya da kamu orta malı (mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri) olarak sınırlandırılmış taşınmazlar hakkında genel mahkemelerde açılan tapu iptal ve tescil davası niteliğindedir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.02012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davacıların talebinin miras hisseleri oranında adlarına tescil olduğu halde usulünce açılmış davası bulunmayan diğer mirasçıların da paylarının iptal ve tesciline karar verilmesinin isabetsiz olduğu ve davacıların miras paylarıyla sınırlı olarak karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Yargıtay'ca kararın bozulmasından sonra yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz ...’e devredilmiş olup davacılar davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilmesini talep etmişlerdir....
KARAR Dosya içeriğine göre, dava tapu kaydında düzeltim davası olarak açılmış olup dava dilekçesindeki istemin mülkiyet değişikliğini içerdiği, tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davaların tapu kayıt maliklerine yöneltilmesinin gerekeceği, eldeki davanın ise Tapu Müdürlüğüne yöneltildiği, bu tür bir davanın tapu kaydında düzeltim davası olarak görülmeyeceği gerekçesiyle reddi gerekir ise de verilen ret kararı bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğundan; davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
Aile Mahkemesi ise, davanın tapu iptal ve tescil davası olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda dosya kapsamına göre, tarafların halen evli oldukları, aralarında boşanma davası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı eş, evlilik birliği içinde edindiği ve tapuda satış suretiyle davalıya devrettiği taşınmazlarda davalının hiçbir katkısı olmadığını ve davalının ilk evliliğinden olan çocuklarından mal kaçırmak gayesi ile bu taşınmazların kendisine devrini sağladığını iddia ederek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Bu halde dava, mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu durumda uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 122 ada 8 parsel sayılı 4600.17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve tapu kaydı nedeniyle davalı ve müşterekleri adına tespit ve 22.8.1991 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili 22.8.2001 tarihli dava dilekçesi ile tapu kaydına dayanarak kısmen tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Çekişmeli taşınmaz iştirakin feshi ve pay temliki suretiyle 26.3.2003 tarihinde müstakilen davalı adına tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyaya ----- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ----- tescil numaralı-----markasının ----- tescil numaralı "----- markasının-----tescil numaralı ------" markasının ----- sınıflarda 18/12/2015 tarihinde ------ adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Dosyaya ----- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; -----tescil numaralı "---- markasının ----. sınıflarda, -----tescil numaralı----- markasının ----- Sınıfta,----- tescil numaralı "------" markasının-----. sınıfta------ tescil numaralı ------markasının ------....