Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Marka Tescil No: ...) ana markası altında, ... (Marka Tescil No: ...), ... (Marka Tescil No: ...), ... (Marka Tescil No: ...), ... (Marka Tescil No: ...), ... (Marka Tescil No:...), ... (Marka Tescil No: ...), ... (Marka Tescil No: ...) markalarının hüküm kesinleşinceye kadar sicile şerh verilerek devir ve temikinin tedbiren durdurulmasını Dava konusu marka ve ambalajlarda kullanılan amblemlerin, dava kesinleşinceye kadar ürünlerde kullanımının yasaklanmasına, Dava konusu marka ve ambalajlarda kullanılan amblemlerin kullanıldığı ürünlerin, dava kesinleşinceye kadar tedbiren toplatılmasına ve dahil el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olay ile ilgisi bulunması bakımından nispi ret nedenlerinden 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi üzerinde durulması gerekmektedir. 18. 556 sayılı KHK’nin 8/1-a ve b maddesindeki düzenleme; “Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa, b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa...

      TTK'nın şirketin tescil ve ilanı başlıklı 354. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeleriyle şirketi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları, unvanları, yerleşme yerleri ve vatandaşlıkları. tescile tabi olup, aynı Yasa'nın değişiklikler başlıklı 31. maddesi ise "Tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişiklik de tescil olunur." hükmünü haizdir. Açıklanan bu hükümler kapsamında davacı istifa iradesini ortaklığa bildirmesine rağmen bu husus tescil ve ilan edilmemiş olduğundan ve davanın tescil ve ilan istemesinde hukuki yararı bulunduğundan TTK'nın 354. ve 31. maddelerindeki tescilin zorunlu olduğuna dair amir hükümler gözetilerek, davacının davasının kabulü ile, davacının davacı şirketin yönetim kurulundan 28/10/2008 tarihi itibariyle istifa ettiğinin tespiti ile bu hususun ticaret sicil müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        K A R A R Davacı, davalı Belediyeden 19.06.1989 tarihinde arsa niteliğinde taşınmaz satın alarak adına tescil ettirdiğini,tapuda adına kayıtlı iken her nasılsa bu yerin Hazine tarafından 18.11.1997 tarihinde davalı Belediyeye satılarak tescil edildiğini, davalı Belediyenin de bu taşınmazı 09.12.1997 tarihinde dava dışı Mahmut Söylemez isimli kişiye satıp tescil edildiğini, tapu iptal ve tescil davası açtığını ancak davanın reddedilerek kesinleştiğini, taşınmazın evveliyatının mera olup yerleşim alanına dönüştürülünce Hazine adına tescil edilmesi gerekirken Belediye adına tescil edildiğini,kendisinin davalı Belediyeden satın aldığını ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle arsa bedeline karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.750 YTL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

          Mahkemece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz ......inin tahsili davasının kabulüne ve birleştirilen taşınmaz ......inin tespiti ve tescil davasının ise konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma ...... tespit tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, ...... tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise ...... tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

            Dava konusu 243 parsel no’lu taşınmazın 1956 yılında yapılan tapulama işlemi sırasında...oğlu,... adına tescil edildiği, adı geçenin mirasçı bırakmadan vefatı nedeniyle hükmen taşınmazın Hazineye devrine karar verildiği ve 05.07.1961 tarihinde bu karar gereğince Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece de doğru şekilde belirlendiği üzere temliken tescil isteyen davacıların Hazineye ait tapulu taşınmazda bu durumu bilerek muhdesat oluşturmaları nedeniyle temliken tescil taleplerinin reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, yapıların yıkılmasının fahiş zarar doğuracağı anlaşıldığından TMK'nın 723. maddesi uyarınca mahkemece tapu malikine en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği sorulmalı, bedeli ödemeyi kabul etmesi halinde bedel karşılığı yapının arsa malikine aidiyetine, bedeli ödemeyi kabul etmemesi halinde ise yıkım isteğinin reddine karar verilmelidir....

              taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği; Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ...yüksek Kurulu'nun, 09.04.1977 tarih ve 9776 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli ......

                Bu maddede tescil için gerçekleşecek prosedür açıklanmakta ve sonuçta tüm aşamaların tamamlanmasıyla, markanın tescil edilerek sicile kaydedileceği, ifade edilmektedir. İşte bu tescil ve sicile kayıt tarihi hükümsüzlük davası açma süresinin başlangıcına esas alınacak "tescil" tarihidir. Somut olayda; her ne kadar, hükümsüzlüğü istenen davalı markasının TPE nezdindeki marka siciline tescil tarihine ilişkin olarak dava dosyasında herhangi bir belge mevcut değil ise de, davalı markasının tescili amacıyla TPE'ye yapılan başvuru tarihinden sonraki inceleme ve tescil aşamasında, markanın tescili için gerekli eksikliklerin tamamlanması hususunda Enstitü'ce yapılan en son işlem tarihinin 01.12.1997 olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ise, dava konusu markanın marka siciline tescil tarihinin 01.12.1997'den sonraki bir tarih olacağı kuşkusuzdur. Kaldı ki, 01.12.1997 tarihi süre başlangıcına esas alınsa bile, dava tarihi olan 19.11.2002 tarihinde 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı belirgindir....

                  Kötü niyetin tespiti bakımından somut olayın tüm yönleri ile incelenmesi gerekmekte olup buna göre taraf markaları karşılaştırıldığında, ----------- ibaresi olduğu ayrıca --------- gelecek şekilde benzer şekilde tescil ettirildiği yine dosya içerisindeki belgelerden davalının davacıya ait ---- ---- ibaresini kendi adına tescil ettirdiği, bu şekilde davalının, davacıya ait olduğunu bildiği markayı farklı sınıflarda da olsa kendi adına tescil ettirdiği, yine dosya içerisindeki belgelerden ---- bir çok habere konu olduğu, davalının bu durumdan haberdar olarak davacıya ait markanın bu bilinirliğinden de faydalanmak sureti ile tescil ettirmiş olduğu davaya konu ---- markanın kötü niyetli tescil olduğu kanaatine ulaşılmış kötü niyetli tescil halinde markanın tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiğinden davalıya ait ---- olduğu tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yönünden ise taraf markalarının...

                    Mahkemece, davalılar ... ve ... adına oluşan kayıtların yolsuz tescil niteliğinde olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın bu davalılar yönünden kabulüne, davalı ... ve Hazine yönünden ise husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalılardan ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava ve birleşen davalar, çekişme konusu taşınmazların sahte işlemler ile davalılar adına tescil edildiği iddiası ile açılmış tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar, 16 ve 17 parsel maliki davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu