"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kocanın boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı-karşılık davacı kadının, davacı-karşılık davalı kocanın işi nedeniyle birlikte çalıştığı ya da müşterisi olan kadınlarla beraber olduğu iddiasıyla, onlara telefon ederek hakaret ettiği, bu nedenle taraflar arasında tartışmalar yaşandığı, son tartışmada birbirlerinin üzerine yürüdükleri, davacı-karşılık davalı kocanın evi terk ettiği, davalı-karşılık davacı kadının ise evin kilidini değiştirip evden ayrıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
Somut olayda davacı erkek tarafından önceden açılan boşanma davası 09.02.2011 tarihinde feragat sebebiyle reddedilmiştir. Erkek eldeki davasını 06.04.2015 tarihinde Türk Medeni Kanununu m. 164 terk hukuki sebebine dayanarak açmış daha sonra ıslah ederek davasını Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayandırmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında önceki davadaki feragat tarihinden itibaren 3 yıllık süre dolmuştur. Mahkemece delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, erkeğin feragat nedeniyle reddedilen boşanma davasının henüz kesinleşmediği gerekçe gösterilerek yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.07.2017(Prş.)...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı-davalı vekili dava, karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde, kadın eşin evi terk ettiğini, terk ihtarı çekilmesine rağmen eve dönmediği, erkeğin ilk eşinden olan çocukları ile ilgilenmediğini, onları istemediğini, erkeğin ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; her iki dava ve boşanmanın fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (koca) tarafından açılan boşanma davası terk sebebine dayanmaktadır. Davalı- davacı (koca)'nın istemi üzerine kadına noter tarafından ihtar gönderilmiştir. Bu ihtarın tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının aslının veya onaylı örneğinin ihtarı gönderen noterden istenerek dosyaya alınmasından sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2014 (Pzt.)...
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekiline 30.07.2022 tarihinde, davalı kadın vekiline ise 26.10.2022 tarihinde usulünce tebliğ edilmiş, davacı erkek vekili temyiz süresi içerisinde dosyaya 06.05.2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuş, davalı kadın da Bölge Adliye Mahkemesine hitaben sunduğu 18.07.2022 havale tarihli beyan dilekçesi ile ekte sunmuş oldukları 06.05.2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. ... bu anlaşmalı boşanma protokolü başlıklı dilekçeden, tarafların boşanma ve boşanmanın mali sonuçları ile velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi konusunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır. O halde, boşanma ve boşanmanın fer'îlerine ilişkin anılan protokol hükümleri dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle boşanma ve fer'îleri yönünden sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
TMK'nın 164.maddesine göre "(1)Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (2) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim veya noter , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz."...
TMK'nın 164.maddesine göre "(1)Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (2) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim veya noter , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz."...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2005 yılında evlendikleri, davalının yabancı uyruklu olduğu, bu evlilikten çocuklarının olmadığı, davacının boşanma talep ettiği ancak dinlenen tanıkların tarafların geçimsizliklerine dair bir bilgilerinin olmadığı, sadece davalının davacıyı terk ettiğini bildikleri, ne için terk ettiğini bilmedikleri, açılan davanın da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 164 üncü maddesinde düzenlenen terk nedeniyle boşanma davası olmadığı göz önüne alındığında davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı incelenmesinde; İlk derece mahkemesince, dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, kocanın eşine hakaret edip sürekli aşağıladığı, evin maddi giderleri ile ilgilenmediği ve aşırı kıskanç yapıda olduğu, buna karşılık kadının sürekli tartışmalar çıkartıp evi terk ettiği, müşterek konutun işleri ile ilgilenmediği, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....
Davalı-davacı erkek asıl davada cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı terk nedeniyle açtığını, terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için mahkemece ihtarname gönderilmesi zorunluluğunun olduğunu, davacının kendisine ihtarname göndermediğini, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, kaldı ki kendisinin evi terk etmediğini, davacının evdeki tüm eşyalarını alarak babasının evine gittiğini, dönülecek bir konut bulunmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların hiçbirinin doğru olmadığını, ancak evliliklerinin fiilen bitmiş olması sebebiyle davacının tazminat , nafaka ve eşya gibi talepleri olmadığı taktirde TMK 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmayı kabul ettiğini, kendisinin de hiçbir talebinin olmayacağını belirterek öncelikle davanın reddine, davacının maddi talepleri olmaz ise davanın anlaşmalı boşanmaya dönüştürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....