WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava; terk, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....

Davacının, davalı eşinin ilk eşinden olan kızı nedeni ile aralarında çıkan anlaşmazlık nedeni ile kızını da alarak 1 yıl önce evi terk ettiğini, davalının eve dönmesi için 26.02.2018 tarihinde terk ihtarı çektiğini bildirerek anlaşmalı boşanma davası açtığı, daha sonra taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından davasını çekişmeli boşanma davasına çevirdiği, çekişmeli boşanma dava dilekçesinde aynı iddiaları yinelediği, davacının 26.02.20018 tarihinde davalının eve dönmesi için çektiği terk ihtarı nedeni ile taraflar arasında bu zamana kadar meydana gelen olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, terk ihtar tarihi olan 26.02.2018 tarihinden boşanma davası açtığı tarih olan 18.09.2018 tarihine kadar olan dönem için herhangi bir vakıaya dayanmadığı, dolayısı ile davasını ispatlayamadığı, fiili ayrılığında tek başına boşanma nedeni olmadığı dolayısı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından...

Bu durumda, boşanma davası ve ferileri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların dava tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderleri yönünden bir karar verilmesi gerekir. Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtarın sonuçsuz kalması gerekir. Turgutlu Aile Mahkemesinin 12/08/2020 tarih, 2020/439 Değişik İş sayılı dosyasında ihtarı içerir tebligatın bilainfaz iade edilerek tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır. Terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulü için öncelikle ortak konutu haklı bir neden bulunmadan terk ettiği ileri sürülen eşin; usulüne uygun olarak ortak konuta davet edildiğinin kanıtlanması gerekir. Usulüne uygun bir davetin tebliğ edildiği davacı tarafça kanıtlanamadığına göre, davacı ,terk sebebine dayalı olarak dava açmakta haklı değildir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı 10/09/2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Davalının 2,5 yıl önce evi terk ederek gittiğini, adresini bilmediğini bu nedenle terk ihtarı çekemediğini, yerel mahkemenin nüfustan ve mernisten adres araştırması yapması gerektiğini verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Terk nedeniyle boşanma davasında davacı taraf; hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı 10/09/2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Davalının 2,5 yıl önce evi terk ederek gittiğini, adresini bilmediğini bu nedenle terk ihtarı çekemediğini, yerel mahkemenin nüfustan ve mernisten adres araştırması yapması gerektiğini verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Terk nedeniyle boşanma davasında davacı taraf; hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Terk sebebiyle boşanma davası ise terk edilen eş tarafından açılır. (TMK. m. 164/1.) Türk Medeni Kanununun 164/1. hükmüne göre davacının terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı bulunamamaktadır, Değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılma olanağım yoktur....

    ın 20 yıllık eşi olduğunu, 01.03.2014 tarihinde evi terk ederek 03.03.2014 tarihinde boşanma davası açtığını, davalının evi terk etmesi öncesinde şirket işlerinde çalıştığını, bu nedenle şirkete yapılan bir kısım ödemelerin davalıya ait hesaba yatırıldığını, müvekkili şirketin ..ile 23 kişilik öğretmen ve öğrenci grubunun.. ziyareti için tur sözleşmesi imzaladığını, tur bedeli olan paranın anlaşma uyarınca davalıya ait hesaba yatırıldığını, davalının evi terk edip boşanma davası açması sonrasında hesapta bulunan parayı çektiğini, bu paranın müvekkiline ait olması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini, ileri sürerek 19.975,00 USD'nin paranın çekildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dosyanın incelenmesinde; İlk derece mahkemesince “Tarafların karşılıklı iddialarını ispat edemedikleri, bu sebeple kusursuz oldukları, her ne kadar davalı kadının ortak konutu terk ettiği sabit ise de terk hukuki nedenine dayalı davanın bulunmadığı, fiili ayrılığın ise boşanma nedeni sayılamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince davalı kadına kusur yüklenmediği halde mahkeme kararı yanlış yorumlanmak suretiyle ortak konutu terk etme vakıasının kadına kusur olarak yüklenmesi doğru olmamıştır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmadığı gibi ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen “Eve dönmek için eşine ağabeyi ile görüşmeme şartını öne sürmesi” de davalı kadın tarafından barışma girişimi sırasında söylenmiş olup bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenmesi hatalı olmuştur....

        TMK.nun 166/1- 2. maddesine dayalı olarak açılan bir davadan önce, eşlerden biri tarafından, samimi olarak ortak yaşamı yeniden kurmak isteğiyle diğerini ortak konuta çağırmak amacıyla gönderilmiş bir terk ihtarı mevcut ise; ihtar eden, eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarına boşanma sebebi olarak dayanamaz. Yani terk ihtarı gönderen eş, eşini affetmiş sayıldığından eşinin terk ihtarı öncesi kusurlu davranışlarını boşanma sebebi yapamaz. Eldeki davada davaca-karşı davalı erkek eşine Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2019/465 D.İş Esas, 2019/465 D.İş Karar sayılı dosyası ile terk ihtarı göndermiş, bu ihtar davalı-karşı davacı kadına 26/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek ihtar gönderdiği tarihten önce eşinin varsa kusurlu davranışlarını affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılmaktadır....

        KARŞI OY YAZISI Dava, Türk Medeni Kanununun 164. maddesine dayanan terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden terk sebebiyle boşanma davasının yasal koşullarının oluştuğu da anlaşılmıştır. Ne var ki, mahkemece dava sebebi yanlış nitelendirilerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak boşanma hükmü kurulmuştur. Hüküm; davacı erkek eş tarafından, davalı kadın eş yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz sebeplerini “davalı müşterek evi kendisi terk edip gitmiştir. Evi terk etme nedeni ise oturdukları müşterek konutun mülkiyetinin kendisine verilmesini istemesidir. Bu durum davalı için haklı nedenle evi terk etme sebebi olamaz, davalı evi terk etmede tamamen kusurlu olup, evliliğin bitmesine sebep olduğu için lehine nafaka bağlanamaz” şeklinde ifade etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu