"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde "eylemli ayrılık ve terk" hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacı erkeğin eylemli ayrılık (TMK m.166/son) hukuki sebebine dayalı boşanma telebi hakkında bir karar verilmiş ve fakat terk sebebine (TMK m.164) dayalı açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir [(HMK m.26 HMK m.297(2)]....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 9 yıldır evli olduklarını, davacının ikinci ve davalının üçüncü evliliği olduğunu, davalı eşinin vefat etmesi üzerine işlerini göremediğini, çocukları kendisine bakmadığını bu yüzden üçüncü evliliğini yaptığını, davacı kadının yaşlılık nedeniyle rahatsızlanmasına kadar davalı ile aralarında hiçbir problem olmadığını, davacı kadın yaşlanınca dizlerinden çok rahatsızlandığını, kendi ihtiyaçlarını dahi zor görecek duruma düştüğü, için davalının davacıya bakmak istemediğini, bir diğer nedende davalı da artık çok yaşlandığı için vefat etmesi halinde mirasın müvekkiline kalmaması için davalı çocuklarına verdiği talimatla davacının oğlunun evine bıraktırdığını, daha sonra davacı aile konutunu terk nedeniyle ihtar çektiğini, ortak konutu terk nedeniyle yasal dava şartlarını oluşturmaya çalıştığını, Eskil Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/26 Esas sayılı dosya...
DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle ; Tarafların 2007 tarihinde evlendiklerini, evliliği yürütemediklerini bunun üzerine 2009 yılında boşandıklarını, evliliklerine bir şans daha vermek istedikleri için tekrar 11/01/2010 tarihinde yeniden evlendiklerini, tarafların müşterek çocuklarının olmadığını, davalının evlendikten sonra müvekkili ile birlikte Samsun'a gelmeyi reddettiğini, halen yaşamakta olduğu Ankara'da yaşamaya devam ettiğini, davalının Samsun'a gelmeyi reddetmesi üzerine müvekkilinin Samsun 4....
da gözetilerek, davanın esasına ilişkin incelemeye geçilmesi gerektiği, davacının ihtar isteğinde samimi olup olmadığı, davalının da ortak konuta dönmemekte haklı olup olmadığı üzerinde durulacağı, somut olayda ise ihtarnamenin usulüne uygun olmaması nedeniyle terke dayalı boşanma davası şartlarının gerçekleşmemiş olduğu, usulüne uygun olmayan ihtar nedeniyle terk hukuki sebebine dayanarak boşanma talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davacı kocanın terke dayalı davasının koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçesi ile; "Davacı kocanın terke dayalı davasının koşulları oluşmadığından DAVANIN REDDİNE," karar verilmiştir....
da gözetilerek, davanın esasına ilişkin incelemeye geçilmesi gerektiği, davacının ihtar isteğinde samimi olup olmadığı, davalının da ortak konuta dönmemekte haklı olup olmadığı üzerinde durulacağı, somut olayda ise ihtarnamenin usulüne uygun olmaması nedeniyle terke dayalı boşanma davası şartlarının gerçekleşmemiş olduğu, usulüne uygun olmayan ihtar nedeniyle terk hukuki sebebine dayanarak boşanma talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davacı kocanın terke dayalı davasının koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçesi ile; "Davacı kocanın terke dayalı davasının koşulları oluşmadığından DAVANIN REDDİNE," karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, davalı-davacı kadın da birleşen dava ile Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Erkeğin terk sebebine dayalı boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde öngörülen şartların varlığının tespiti durumunda kadının eve dönmemekte haklı olmadığı sabit olacağından ihtar sonrasında boşanma sebebi oluşturacak bir vakıa da kanıtlanmadığı takdirde kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmesi gerekecektir. Davacı-davalı erkeğin, 21.02.2013 tarihinde terk sebebiyle boşanma davası açması üzerine, davalı-davacı kadın da 13.05.2013 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açmıştır....
Ancak terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davasında konutun seçimi nedeniyle çekişme çıkarsa ne olacaktır? Çözüm: Eşler ayrı ayrı veya birlikte yapacakları istem ile aşağıdaki durumlarda TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi: I. Cilt, (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , II. Cilt, (TMK. m. 352-1030) Ankara 2004, Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 1102-1003) istenebilir; - Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin (TMK. m. 185-186) yerine getirilmemesi, - Evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi. O halde davacı eş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesini isteyecektir. “Müşterek konutla ilgili taraflar arasında anlaşma sağlanmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2017/304 ESAS - 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek duyulmaksızın ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;"...tarafların terk sebebiyle boşanmalarına"hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece neticeten "...tarafların TMK 166/4 maddesi gereğince boşanmalarına-davalının gelir elde etmesi sebebiyle tedbir nafakası talebinin reddine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...kararın yerinde olmadığını,terk koşullarının gerçekleşmediğini"istinaf sebebi yapmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2017/304 ESAS - 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek duyulmaksızın ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;"...tarafların terk sebebiyle boşanmalarına"hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece neticeten "...tarafların TMK 166/4 maddesi gereğince boşanmalarına-davalının gelir elde etmesi sebebiyle tedbir nafakası talebinin reddine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...kararın yerinde olmadığını,terk koşullarının gerçekleşmediğini"istinaf sebebi yapmıştır....
TMK'nun 995.maddesinde ve 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı YİB kararında da kabul edildiği gibi, başkasına ait şeyi haksız olarak kullanmış olan ve bu kullanımı iyi niyete dayanmayan kimse o şeyi elinde tutmuş olmasından doğan zararları tazmin ile yükümlüdür.Somut olayda, mülkiyeti davacıya ait konutu davacı eşin boşanma talebiyle terk etmesi ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra men ihtarı göndermesine rağmen, davalı kadının boşaltmayarak haksız kullanımı nedeniyle ecrimisil istenilmektedir. Taraflar, 9.2.2009 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmış olup, boşanmakla evlilik birliği ve davalının aile konutu olarak oturma hakkı sona ermiştir. Davalının bu tarihten sonra, evlenerek terk tarihine kadar davacıya ait malları kullanımı onun rızasını gerektirir....