Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer....
Bununla birlikte, her ne kadar mahkemece bozma ilamına yanlış anlam verilerek “Yargıtay’ca tenkis ve terekeye iade isteği yönünden mahkeme kararının onandığı ve davalı yararına usuli kazanılmış hak doğduğu” belirtilerek tenkis isteği bakımından bir değerlendirme yapılmamış ise de ,anılan hususun bozma kapsamı ile kesinleşmediği sabittir. Ancak, somut olayda temlik tarihine göre mirasbırakan tarafından davalıya bağış suretiyle yapılan temlikin mutlak tenkise tabi olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 565/4. maddesinde belirtildiği üzere mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla temlik yaptığı iddiasının yöntemince ispatlanamadığı gözetildiğinde tenkis isteği yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle ve bu gerekçeyle doğrudur....
Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece alınan 15.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının eşi ... ’un ... Bank ... Şubesinde bulunan ... numaralı, bir önceki yıldan 79.477,55TL devir bakiyesi bulunan hesabının 03.11.2014 tarihinde 77.063,92TL ödenerek kapatıldığı, aynı gün muris ... ’a ait devir bakiyesi “0” olan ... Bank ... Şubesi hesabına ... numaralı hesaptan 77.063,92TL bedelli virman yapıldığı, yine murisin aynı hesabından 66.904,66TL’nin ise 19.04.2015 tarihinde davalı ...’un hesabına aktarıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan bu işlemlerde murisin ... Bank ......
K.’ın ölümünden kısa bir süre önce mirasçıdan mal kaçırma amacı ile banka hesaplarındaki paralarını çekerek hesaplarını boşalttığı; ayrıca, mal kaçırma düşüncesiyle aslında murisin satın aldığı 377 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Osman adına, 270 ada 2 parseldeki 1,2,3 nolu bağımsız bölümlerin davalı Hüseyin adına, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümlerin davalılar adına tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, murisin ölümü öncesi çekilen paralardan miras payına tekabül eden 52,048 Euro’nun dava tarihi itibariyle karşılığı olan 109.524-TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsiline, olmadığı takdirde davalılar uhdesinde kalan 208.195,55-Euro’nun tenkisi ile davacının saklı payı nispetinde yasal faizi ile müteselsilen tahsiline, mirasta denkleştirme talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki tüm bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile miras payı oranında adına tescile, olmadığı takdirde 150.000-Tl denkleştirme bedelinin faizi ile birlikte tahsiline, denkleştirme...
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 2-Davacı dava dilekçesinde 50.000,00 TL bedel göstererek mirasta iade isteminde bulunmuş, uyulmasına karar verilen bozma ilamından sonra 28.05.2014 günlü ıslah dilekçesiyle de istemini 29.296,51 TL artırarak 79.296,51 TL bedelin davalılardan alınmasını istemiştir. Davacının ıslah istemindeki bedelin zamanaşımından sonra ileri sürüldüğü gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mirasta iade istemine ilişkin davalarda zamanaşımı taksimin yapılmasından sonra işlemeye başlayıp, taksim yapılmaması halinde zamanaşımı süresi işlememektedir. Dolayısıyla, davacının ıslah ile talep ettiği kısmın bu nedenle reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak, HMK’nın 177/1. maddesi gereğince ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. 04.02.1948 günlü ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi bozma ilamından sonra ıslah isteminde bulunulamaz....
denkleştirme (iade), miras bırakanın öncelikle alt soyları arasındaki eşitliğin sağlanmasına, daha geniş olarak bütün mirasçılar arasındaki denkliği sağlamaya yönelik bir amaç taşıdığını, denkleştirmenin amacının yasal mirasçılar arasında, miras bırakanın sağlığında bunlardan birine veya bazılarına yaptığı kazandırmalarla bozulan eşitliği, yeniden meydana getirdiğini" iddia ve dava ederek müvekkilinin karşılıksız kazandırma nedeniyle saklı payının zedelendiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL denkleştirme bedeli ile 4721 sayılı TMK'nun 669. maddesi gereğince denkleştirmeye karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta Denkleştirme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ispat yükünün davalılarda bulunması dinlenen tanık beyanlarından bağışın hiçbir kayıt ve koşula bağlı tutulmadığının ve mirasbırakanın iradesinin iade yönünde olmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.07.2011 (Çar.)...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin tedbir talep etmiş oldukları taşınmazların uyuşmazlık konusu dışında kalması sebebiyle tedbir taleplerini kanuna aykırı olarak reddettiğini, dava konusunun murisin davalıya yapmış olduğu kazandırmaların terekeye iadesi ve akabinde mirasta çıkacak olan miktarın denkleştirme payı oranında müvekkiline verilmesine ilişkin olduğunu, davalıya ait "İstanbul ili Bakırköy İlçesi Kartaltepe Mahallesi, Pembeay Sokak Bizim Apt., No:6 Giriş kattaki" daire numarası tapu kaydı ile belirlenecek olan taşınmaz, murisin sağ olduğu zamanda kendisi tarafından davalıya alındığını, yani muris davalı lehine sağlararası kazandırımda bulunduğunu, ayrıca taraflarından murisin aktif malları olan ve davalının intikal işlemlerinin başlattığını bildikleri "İstanbul ili Bakırköy ilçesi Kartaltepe Mahallesi, 843 ada 143 parsel sayılı, 3. kat, 18....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta İade - Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2009...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.02.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasta iade- tenkis istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz dilekçesine 16.00.-TL'lik tebligat pulu eklenmiş olup duruşma için toplam 2x11.00=22.00.-TL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle toplam 22,00.-TL'lik tebligat pulunun duruşmalı temyiz isteminde bulunan davacı vekilinden istenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 06.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....