Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. Davacının dava konusu edilen taşınmazların elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini dava yoluyla istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığından mahkemece diğer mirasçı davalının davada taraf olarak eklenmesi sağlandıktan sonra eldeki kararın verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 13/09/2012 tarih ve 2012/8192 Esas - 2012/11522 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.09.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacılar vekili, tarafların ortak murisleri ............'dan intikal eden 14 adet taşınmazın iştiraken maliki olduklarını, davalının da bu taşınmazlarda hissesinin bulunduğunu ancak taşınmazlarla ilgilenmediğini ve bakım giderlerine katılmadığını ileri sürerek terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    in mirasçıları adına payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken, infaz sırasında kuşkuya yol açacak şekilde terekeye iade şeklinde hüküm tesisi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bu kez Dairece; “...Ne var ki; mahkemece gizli bağış niteliğindeki işlem yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle miras ortaklığı temsilcisinin (TMK. m. 640) özel kayyım niteliğinde olmasına; terekeye ait malların yönetiminde mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunması halinde Türk Medeni Kanununun 427. madde gereğince yönetim kayyımı gibi hareket etmek üzere tereke temsilcisi atanabileceğinin; somut uyuşmazlıkta Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/101 esasında görülen mirasbırakan muvazaasına dayalı tapu iptal/tescil davasına, konu taşınmazın ise terekeye dahil olmadığı, mirasbırakan tarafından sağlığında mirasçılardan birine temlik edilen taşınmaza ilişkin olduğu ve bu davanın mirasçılar arasında görülmesi sonucu taşınmazın terekeye dönmesi söz konusu olmayacağından mirascıların birlikte hareket etmesini gerektiren bir durumun bulunmadığının; böylece Türk Medeni Kanununun 640/3. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması gerekmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve...

        Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir işinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Buna göre ancak, bir mirasçı özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açarsa, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle dava yürütülür....

        Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatları uyarınca terekenin resmi defterinin tutulduğu hallerde mahkemenin hüküm fıkrasında terekeye ait tüm malları hükümde ayrıntılı bir şekilde göstermelidir. Mahkeme tarafından terekedeki malların tamamının değerleri de uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşifleri yapılarak belirlenmelidir. Mahkeme kararında terekedeki mallar gösterilmemiştir. Bunların değerlerinin tespiti yaptırılmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemlerinin HMK 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kabulü gerekir. Ayrıca terekeye temsilci atanması davası genel esas üzerinden yürüyen bir dava iken terekenin tespiti ve resmi defterin tutulması davası tereke esası üzerinden yürüyen bir dava olup, tereke dosyası ile genel esastan yürüyen davalanın da birleştirilmesi uygun nitelikte bir karar değildir. Terekenin tespiti ve resmi defter tutulması ve terekeye temsilci atanması davaları ayrı ayrı yürümelidir....

        Sayfasında Ölüm sebebiyle ikramiye almak başlığı altında; ölüm nedeniyle dul ve yetimlere ödenen ikramiye ve bağlanan aylıklar bu hak sahiplerinin sıfatından doğan haklar olup, terekeye dahil olmadığı belirtilmektedir. Yargıtay 14.Hukuk Dairesi de murisin ölümü nedeniyle davacılara ödenen ikramiyenin hak sahiplerinin sıfatından doğan haklar olup terekeye dahil olmadığı, emekli ikramiyesini almanın terekeyi sahiplenme anlamına gelmeyeceği görüşündedir. (Bkz. Ankara BAM 17. HD. 2017/803 Esas-2017/1113 Karar sayılı ilamı) Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere davalıların murisi emekliliğini talep edip belgeleri imzalayan bir kişi olmayıp çalışır vaziyette iken hayatını kaybeden bir kişi olduğundan ölümü ile mirasçılarına ödenen ikramiye ve bağlanan aylıklar terekeye dahil olmadığından açılan davanın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Açılan davanın "REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir....

        Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1667 Esas sayılı tazminat davası davalılarından İhsan Bulut'un vefat ettiği, mirasçılarının mirasını reddetmeleri nedeniyle mahkemesince davacıya terekeye temsilci atanması ve ayrıca bu hususta sulh hukuk mahkemesine başvurmak üzere yetki verilmesine karar verildiği, TMK.nun 640....

        Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davalı ...’in yurtdışında çalıştığını, anne ve babasının servet edinmesine katkıda bulunduğunu, davalı ...’ın aileye ait bir kısım gayrimenkulleri murise sattırıp parasını kendisinin kullandığını, davalı ...’ın eşi ...’in vekil sıfatıyla yönettiği murise ait menkul ve yatırım hesaplarından terekeye intikal eden değerin bulunmadığını, davalı ...’ın 24.12.2007 tarihli feragatini içeren belge bulunduğunu, davacının düzenli bir işi olmadığını, ailesinden aldıklarıyla geçimini sağladığını, davalı Ömerin murisle ...Bankası ve HSBC’de ortak hesaplarının olduğunu, ...’in şahsi parasını bu hesaplara yatırdığını, muris para çekmekle uğraşmasın diye zaman zaman ...’in ortak hesaptan para çekip murise verdiğini, murisin de hayır işlerinde kullandığını, mirasta iade ve denkleştirme yapılırken bu açıklamalara göre yapılması gerektiğini belirtmiştir....

          Uyuşmazlığın tespiti sonucunda yargılama; iade edilecek bedelin tespiti, kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, ve yargılama giderinden davalının sorumlu olup olmayacağı noktalarında toplanmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri aasında bulunan İstanbul Anadolu----. İcra Müdürlüğünün ------ sayılı dosya uyap sisteminde getirtilmiş ve dosyamız içine alınmış ve incelenmiştir. Davacıların mirası red kararları ve kesinleşme şerhleri Bakırköy -----. Sulh Hukuk Mahkemesinin-------sayılı dosyanından getirtilerek dosyamız içine alınmış ve incelenmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine ---- göre ve ayrıca ------ kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

            UYAP Entegrasyonu