Hukuk Dairesi tarafından, davacıların istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun esastan kabulü ile mahkeme kararı ortadan kaldırılarak eldeki davanın mirasbırakan bir kısım mirasçıları tarafından açıldığı, davacıların terekeye iade istemi bulunmayıp pay oranında tescil isteğine göre davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakan ...’in 10.11.2007 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davanın taraflar ile dava dışı yeğenleri ..., ..., ... ve ...’ın kaldıkları anlaşılmaktadır....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata-hile-gabin vs.gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi ve yütürülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Bu durumda, pay oranında açılan davanın dinlenemeyeceği açıktır. Hâl böyle olunca, davanın reddi gerekirken, esastan hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı ve Dahili Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye temsilci atanması K A R A R ... 6.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/2719 Esas sayılı dava dosyasının incelenmek ve iade edilmek koşuluyla bulunduğu yerden getirtilip dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye İADESİNE, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Terekeye veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı dava açan yasal veya atanmış mirasçının mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmuyorsa açılan dava adi istihkak davası olarak adlandırılmaktadır. Miras malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yerinde açılır (TMK m. 576 ). Ancak, muris Ö.. Y..'ın Türkiye'de yerleşim yerinin olmaması nedeniyle davanın terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir (MÖHUK m. 43). Terekeye dahil malların mahkemenin yargı çevresinde bulunması nedeniyle dava konusu talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davalının murisinin kötüniyetli sayılamayacağı, iade borcundan geri verme zamanında elinde kalan ile sorumlu olduğu, Kurum zararı (alacağı) terekeye dahil olmakla birlikte yersiz aylıkların hayatta iken sigortalı mirasbırakan tarafından tüketilmiş olduğu ve davalının yersiz aylıklardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davalı murisine bağlanan maluliyet aylığından doğan yersiz fark alacağının (Kurum zararının) terekeye dahil olduğu noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASTA İADE-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...nun ilk eşi olan annesi ...'dan boşandıktan sonra davalı ... ile evlendiğini, bu evliliğinden diğer davalılar, ..., ... ... ve ...'nun doğduğunu, mirasbırakanının davalılar adına taşınır ve taşınmazlar satın aldığını, saklı payını bertaraf edecek şekilde kazandırmalarda bulunduğunu ileri sürerek davalılar adına satın alınan araçlar ile menkuller ve gayrımenkullerin terekeye aynen iadesi olmadığı takdirde seçimlik haklarını kullandıkları tarihteki rayiç, piyasa değerleri üzerinden bedellerinin iadeleri, davalıların elinde bulunan hertürlü menkullerin nemalarıyla alınan kira gelirlerinin vadeli mevduata uygulanan enyüksek banka faizi ile birlikte terekeye iadesi, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur....
İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....
İlk derece mahkemesince, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devredilen dava konusu 8 no’lu bağımsız bölüm yönünden iptal tescile, ön inceleme duruşmasında itiraz edilmeyen uyuşmazlık tespitine göre davacının bir kısım terekeye dahil mamelek hakkında mirasta iade talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata-hile-gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı olarak mirasçı olmayan kişiye karşı birleştirilen davada miras payı oranında açılan tescil istemli davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekeye İade Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 11.04.2013 (Per.)...