Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

./... esas sayılı kararı ile iflasına, ardından İİK'nın 254.maddesi gereği iflasının kapatılmasına karar verilmesi nedeniyle 18/11/2020 tarihinde şirketin resen iflas kapanış tescilinin yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin iflasının kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden iflas idare üyelerinin sorumlu bulunup, sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyeti bulunmadığını bildirmiş, müdürlüğün yasal hasım konumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK hükümlerine göre iflas tasfiyesi yoluyla tasfiyesi tamamlanıp iflasın kapatılması suretiyle sicilden terkin edilen şirket ile davacı şirketin taraf oldukları İzmir ......

    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların dosya içerisindeki bilirkişi raporlarına göre aynen taksiminin mümkün olmadığının belirlendiği, taşınmazların tüm maliklerinin davada taraf olarak yer aldığı, mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı, ancak; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaz maliklerinden Yusuf Yavuz' un ölü olduğu, mirasçılık belgesinin alındığı, mirasın en yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği, bunun üzerine mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verildiği ve dosyamızda tasfiye memurunun davaya dahil edildiği anlaşılmıştır. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ret olunan miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının; terekenin tespitine dair (TMK md. 589) temyizinin; bu yöne ilişkin hükmün temyiz kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine, 2-Davacı vasiyetname alacaklısı ...terekenin tespitini istemiştir. (Türk Medeni Kanununun md. 589 ve devamı) Bu yön gözetilmeden talep dışına çıkılarak terekenin tasfiyesi sonucunu doğuracak şekilde mahkeme emrindeki paranın ve eşyaların lehine vasiyet edilen ...... teslimine şeklinde hüküm kurulması isabetsizdir (HUMK.md.74, ...md.26). Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK md.438/7)....

      En yakın yasal mirasçıların tümü tarafından reddedilen miras, sulh mahkemesince herhangi bir başvuru olmasa bile kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiye olunur. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK m. 612 ) Tasfiye yapılmadan mirasçılara intikal yapılamaz. Tasfiye yapacak mahkeme mirası reddin tespitini yapan ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesidir. O halde terekenin Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince tasfiye edilmesi için dosyanın bu mahkemeye gönderilmesi gerekirken esas hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mirasçılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin resmen tasfiyesi ve terekeye mümessil tayini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamından, müteveffanın 21.05.2010 tarihinde vefat ettiği, adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresinin “.../...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Tereke mahkemesi sıfatıyla... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Mirası ikinci derecedeki mirasçılara geçmeyeceği, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi gerekeceğinden, davanın kabulüne yönelik mahkeme kararı yerinde olmuştur. Bu nedenlerle dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            in terekesinin tasfiyesi değil tarafların hisse oranlarının belirli olduğu Adi Ortaklığın feshi ve tasfiyesi olduğunu, bu nedenle Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli “tensip tutanağında” dava “adi ortaklığın tasfiyesi ve çıkma payının ödenmesi” olarak tespit edilmiş iken Mahkemenin 22.12.2021 tarihli Kararında “Terekenin Resmi Tasfiyesi” olarak gösterilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla verilen kararın kaldırılarak mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkindir....

              Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da belirtildiği üzere, her mirasçının terekenin resmi tasfiyesini isteyebileceği ve terekenin tasfiyesinin de 4721 s. MK'nin 634. maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemelerince yapılmasının gerektiği, davacının amacının terekenin (terekeye dahil bu mal varlığı ve iş yerinin) tasfiyesi olduğu görüldüğünden mahkememizin değil Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Görev hususu 6100 s. HMK'nin 114/1-c maddesi gereğince dava şartı olup, HMK'nin 115/1. maddesi gereğince de her aşamada ve re'sen görev hususunun değerlendirilmesi gerektiğinden oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (md.208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (md.208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesinden ibarettir. TMK'nın 612/1 maddesi hükmü uyarınca en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinin sağlanması istenmiş olup uyuşmazlığın mirasın reddinin tesbitine karar veren.........6. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekle gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. Maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince.........6. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  İstinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gündür." düzenlemesi var olup iflas idaresinin oluşturulması ve iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulasına ilişkin kararların istinaf edilemeyen kararlar içerisinde bulunduğu görülmüştür. Bahsi geçen yasal düzenlemeler çerçevesinde 4721 sayılı TMK’nun 636. maddesine göre terekenin tasfiyesinde İİK’nun 180. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 208. ve devamı maddeleri uyarınca iflas ile ilgili işlemlerin yürütülmesi gerekir. Sulh Hukuk Mahkemesince, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinde, tasfiyeye karar veren mahkemece tasfiye yapmak için bir veya birkaç memur atanır. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde “iflas idaresi” yerine “tasfiye memuru” ve ticaret mahkemesi yerine “sulh hukuk mahkemesi” geçmektedir.Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk hakimine aittir....

                  UYAP Entegrasyonu