Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından 02.02.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve resmi defter tutulması istenmesi üzerine dosya üzerinden inceleme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mirasın kabul veya reddine esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması istemine ilişkindir. Terekenin resmi defterinin tutulması isteminde, terekenin gerçek durumunun öğrenilmesi, resmi deftere göre kabul edilecek mirasın mirasçıya sadece deftere yazılmış borçlarla geçmesi ve mirası ret veya kabul sürelerini uzatması işlevi vardır. Terekenin resmi defterinin tutulması istemi bir aylık hak düşürücü süre içerisinde sulh hakimliğinden istenir. Terekenin aktif ve pasifleri deftere yazılır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek Türk Medeni Kanununun 589-591. maddesine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması talebine ilişkindir. Sulh Hakiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2013 (Per.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.02.2015 gününde verilen dilekçe ile tereke (resmen yönetilme ve tasfiye) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine dair verilen 21.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti, iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve temsilci tayini istemine ilişkindir. Davacı Hazine müteveffa ...’in mirasının reddedildiği, adına kayıtlı mal varlığının bulunduğu TMK’nın 427. maddesi gereğince yönetim kayyımı tayini ve terekenin tespiti ile TMK’nın 612. maddesine göre iflas hükümlerine göre resmi tasfiyenin yapılmasını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekeden el çekilmesine dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 589. ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'in ... Noterliğinin 09.11.2004 tarihli ve 34896 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile davacı ...'u vasiyeti tenfiz memuru olarak tayin ettiğini, murisin malvarlığının kaçırılmasını önlemek amacıyla terekenin tespit edilmesini istemiştir. Mahkemece, muris ...'...

          in 24.01.2014 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafça murisin terekesinin tespiti ve terekenin defterinin tutulması istenmiş ise de bu talebin murisin ölümünden itibaren 1 aylık süre içinde yapılması gerekirken bu davanın 1 aylık süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında, tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması, terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Mirasbırakanın ödemeden aczi, ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle mirasbırakanın tüm malvarlığı aktifini, tüm borçları ise pasifini oluşturur. Bu amaçla mirasbırakana ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu davada yetkili mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca TMK'nın velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya gelince; Davalı ...Kooperatifi borcun ödenmiş olması nedeniyle davanın husumetten reddini savunmuştur....

              İstek Türk Medeni Kanunu'nun 589-591. madde hükümlerine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması talebine ilişkindir. Sulh Hakiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde işlemlerdir. Mahkemece, miras bırakanın tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak ölüm günü itibariyle terekesinin belirlenerek tespit olunması, tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere idaresini gerektirir konu belirlendiği takdirde korumaya yönelik önlemlerin alınması, idaresini gerektirir bir husus olmadığının belirlenmesi halinde de terekenin tespitinin yapılması suretiyle terekeden el çekilmesi kararı verilmelidir....

                Terekenin korunmasına ilişkin önlemler, hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından, bu süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebilir. Davacının talebi Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti istemidir. Açıklanan ve tüm dosya kapsamından saptanan bu durum karşısında mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması gerekir (Yargıtay 14. HD., 24/01/2019, 2016/6232 E., 2019/767 K.). Terekenin tespiti talep edildiğinde mirasçılardan terekenin malvarlığı ile ilgili bilgi istenmesinin yanı sıra mahkemece kendiliğinden malvarlığının bulunabileceği tüm bankalar, tapu müdürlüğü, trafik tescil müdürlüğü, ticaret sicil müdürlüğü, ilgili kolluk birimi gibi kurumlara yazı yazılarak terekenin mevcudu tespit edilmelidir (Yargıtay 14. HD., 07/05/2019, 2016/9451 E., 2019/4044 K.)....

                Eldeki davada talep TMK.nun 589 vd. maddeleri gereğince murisin terekesinin tespiti ve TMK.nun 642. Maddesi gereğince de terekenin paylaştırılmasına ilişkin olup, her ne kadar yazılı gerekçe ile murisin terekesinin tespitine karar verilmiş ise de davacının terekenin paylaştırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Bu itibarla mahkemece, davacının terekenin paylaştırılmasına ilişkin talebine ilişkin davanın esas davadan tefriki ayrı bir esasa kaydedilmesi ve yeni esas üzerinden davaya devam olunması ile esas davada terekenin usulüne uygun şekilde tespiti gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf başvuruları incelenmeksizin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M : 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile, Bakırköy 9....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 20.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin herhangi bir malvarlığının olmadığının tespitine dair verilen 20.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 619. maddesinde yer alan redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması değil, aynı Yasanın 589. ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh hakiminin terekenin korunması önlemlerinden olan tedbir niteliğinde tespit ve defter tutmaya ilişkin kararları ve bu çerçevede yaptığı işlemlerin temyizi kabil değildir....

                  UYAP Entegrasyonu