Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının muristen kredi borcu nedeniyle alacaklı olduğundan terekenin tespiti ve korunması için defterinin tutulmasını istemesinde hukuki yararı vardır. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece Türk Medeni Konunun 589. maddesi çerçevesinde gerekli önlemleri alması, terekenin tespiti ve defterinin tutulmasına (TMK m590 ) karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....

    Mahkemece, talep doğrultusunda terekenin tespiti ve dosyadan el çekilmesi ile yetinilmesi gerekirken terekede bulunan menkullerin teslimine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davadaHukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin tespiti ve resmi tasfiyesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacıların talebinin terekenin tespiti yanında tenkise de ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın terekenin tespiti istemine ilişkin olup , tenkis talebi olmadığından çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı TMK’nın 634. Maddesinde “resmi tasfiye, sulh mahkmesince veya atayacağı birkeç tasfiye memuru tarafından yapılır “ şeklinde düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 20.08.2009 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin tespiti ile terekeden el çekişmesine dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Mirasçıların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 619'ncu maddesinde yer alan redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması değil, aynı Yasanın 589'ncu ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh hakiminin terekenin korunması önlemlerinden olan tedbir niteliğinde tespit ve defter tutmaya ilişkin kararları ve bu çerçevede yaptığı islemler temyizi kabil değildir. Bu sebeple kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple mirasçının temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 13.05.2013 (Pzt.)...

            Mahkemece murise ait tüm mal varlığı tespit edilip menkul taşınır ve taşınmaz malvarlığına ilişkin defter tutularak terekenin tespit edildiği anlaşıldığından terekenin kapatılmasına işten el çekilmesine karar verilmiştir. Davacıların talebi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 589-591. maddesine dayalı terekenin tedbir niteliğindeki tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkindir. Sulh Hâkiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple davalının temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Talep; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 589-591. maddesine dayalı terekenin tedbir niteliğindeki tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh Hâkiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple davalı vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                nin kaldığını, teyzeleri olarak vasi atandığını, murisin birçok alanda faaliyet gösteren şirketlerde ortak ve şirket yetkilisi olarak bulunduğunu, davadaki asıl amacının mirasın hangi durumda olduğu hususunda net bilgi edinmek olduğunu ileri sürerek terekenin borca batık olup olmadığının anlaşılabilmesi için terekenin tespitine ve defter tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, terekenin bilirkişi.in 21.04.2014 tarihli raporu doğrultusunda tespitine, davacının murisin ortak ve yetkilisi olduğu şirketler sebebiyle terekenin borca batık olduğunun tespiti yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacının talebi TMK'nın 589. maddesi uyarınca terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti istemine ilişkindir....

                  Terekenin korunmasına ilişkin önlemler hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından bu süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebilir. Türk Medeni Kanununun 590. maddesinde yer alan bir aylık süre hak düşürücü süre olmayıp düzenleyici niteliktedir. Davacı mirasçı olduğundan terekenin tespiti ve korunması için defterinin tutulmasını istemesinde hukuki yararı vardır. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece Türk Medeni Konunun 589. maddesi çerçevesinde gerekli önlemleri alması, terekenin tespiti ve defterinin tutulmasına (TMK m590 ) karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu