"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 11.11.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK 619 vd. maddesi gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve mirasçı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 619 vd. maddeleri gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir. Davacı, muris ...’nın 26.10.2014 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılardan ...’nın TMK’nin 405. maddesinde kısıtlanıp murisin velayeti altında bırakıldığını, murisin ... ... San ve Tic....
Mahkemece murise ait tüm mal varlığı tespit edilip menkul taşınır ve taşınmaz malvarlığına ilişkin defter tutularak terekenin tespit edildiği anlaşıldığından terekenin kapatılmasına işten el çekilmesine karar verilmiştir. Davacıların talebi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 589-591. maddesine dayalı terekenin tedbir niteliğindeki tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkindir. Sulh Hâkiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple davalının temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü davacı vekili, eksik incelemeyle karar verildiğini, murisin ölümünden önceki son bir yıl içindeki banka hesaplarının incelenmediğini, murise ait işyerinde gerekli tedbirleri almayan yediemin ve mahkemenin gıdaların bozulmasına sebep olduğunu, terekede aslında maddi olarak yer almayan şeylerin de tespitine karar verildiğini belirterek temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 589-591. maddelerine dayalı terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkindir. Somut olayda; TMK'nin 589-591. maddelerine dayalı terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması istemi halinde sulh hakiminin tedbir olarak terekeyi tespit edip defterini tutmasına ilişkin işlemler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir. Bu nedenle temyizi kabil olmayan karara karşı temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Oysaki, mahkemece iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması (somut olayda muris adına kayıtlı 2 adet taşınmaz ve 2 adet araç olduğu görülmüştür), borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (md.217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (md.217) gerekirken anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ve usulüne uygun olmayan biçimde ilan yapılarak, neticesinde terekenin resmen tasfiyesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Dava, TMK’nun 589. maddesi gereği terekenin tespitine ilişkindir. Dosyada bulunan Saray (Tekirdağ) Noterliğinin 02.03.2021 tarih 1476 yevmiye sayılı mirasçılık belgesine göre muris T3'ın 27/02/2021 tarihinde vefatı ile terekesi 2 pay kabul edilerek kardeşleri T1 ve T4'a aidiyetine karar verilmiştir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK'nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....
Sulh (Tereke Hakimliği) Mahkemesi Talep eden vekili tarafından 24.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti ve defter tutulması istenmesi üzerine terekeden el çekilmesine dair verilen 22.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ihbar olunan Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, terekenin tespiti ve defterinin tutulmasın ilişkindir. Talep eden ... vekili, 04.08.2011 tarihinde ölen müvekkilinin mirasbırakanı ...’nin Türk Medeni Kanununun 590. maddesi gereğince terekesinin tespitini ve defterinin tutulmasını istemiştir. Dava, mirasbırakanın alacaklısı olduğu bildirilen Maliye Hazinesine ihbar edilmiştir. Mahkemece terekeden el çekilmesine dair verilen karar, ihbar olunan Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti, terekeye temsilci tayini ve tereke defterinin tutulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin tespitine dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti ile tereke defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, terekenin tasfiyesine yönelik bir talep bulunmadığı ve mirasçılar tarafından paylaşmaya yönelik dava açılmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin paylaşmaya kadar tereke temsilcisinin görevinin devamı talebinin reddine, terekenin tespiti talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava, TMK’nun 589. maddesi gereği terekenin tespitine ilişkindir. Dosyada bulunan mirasçılık belgesine göre, miras bırakan Şükrü Ayhan Yazar'ın 15/08/2019 tarihinde vefatıyla, geriye eşi Nermin ile çocukları T5, T3 ve T2'ın kaldığı anlaşılmaktadır. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK'nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....
Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibarıyla terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
"Talep; Türk Medeni Kanunu'nun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, aynı Yasanın 589'uncu ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....