DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece; bir kısım menkullerin terekenin aktifinde tespitine karar verilmiş, hükmü davalı istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm terekenin tespiti ve resmen yönetilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.01.2014 (Pzt.)...
Dava, temyiz edilen kısmı itibariyle TMK'nun 589. maddesinde düzenlenen mirasın açılmasından sonraki koruma önlemlerine dayanan terekenin tespiti istemine ilişkindir. Terekenin, defterinin tutulması ve tespitine yönelik verilen kararlar, nihai hüküm niteliğinde olmayıp temyizi kabil bulunmadığından temyiz talebinin REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mirasbırakan ...'nın 30.03.2011 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ...'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek Türk Medeni Kanununun 589-591. maddesine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması talebine ilişkindir. Sulh Hakiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2013 (Per.)...
Mahkemece, müteveffaya mal varlığı tespit edilip menkul taşınır ve taşınmaz malvarlığına ilişkin defter tutularak terekenin tespit edildiği anlaşıldığından terekenin kapatılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 589-591. maddesine dayalı terekenin tedbir niteliğindeki tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh Hâkiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple davalı vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 05.12.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 619 ve devamı maddelerinde yer alan mirasın reddine esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin olmayıp, aynı kanunun 589-591. maddelerine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması isteğinde ilişkindir. Sulh hakiminin tedbir olarak terekeyi tespit edip, defterini tutmasına dair yaptığı muameleler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir....
ın terekesinin tespitine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
(Öz) TEREKE İDARE MEMURU : :Sosyal Yardım Vakfı DAVA TÜRÜ :Terekenin Korunması Önlemi :Yardım Vakfı ve Darüşşafaka Cemiyeti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kısıtlılık sebebiyle vesayet altında iken 17.01.2004 tarihinde ölen mirasbırakana ait terekenin tespiti ve korunması için gerekli önlemlerin alınması isteğine (TMK. md. 589 ve devamı) ilişkin olup, koruma önlemlerine ilişkin kararlar, geçici nitelikte oldukları, kararın alınmasını gerektiren şartların değişmesi halinde bunlarda değişiklik yapılması mümkün olduğundan, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
TMK'nın 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir...” TMK'nın 625. maddesinde; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz" şeklinde düzenleme mevcuttur. Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda, mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden, TMK'nın 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece, mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu durumda takip, defter tutulması sona erip, mirasçılara tutulan defter gereğince mirası kabul veya reddetmeleri için TMK'nın 626 ve 627. maddeleri gereğince, verilecek bir aylık süre sonuna kadar ertelenir....