Yine yasal mirascıların mirası gerçek redde bulundukları, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebiyle açılan davada en yakın yasal mirasçılarının tamamının davalı olması gerektiği dikkate alınması gerekir. Terekenin resmi tasfiyesi, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mahkemece yapılacak iş murisin terekesini tespit ederek, murisin terekesinin TMK'nun 632 ve devamı maddelerince düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak suretiyle tasfiye işlemleri gerçekleştirmek; Resmen tasfiyesi işlemlerine başlanılmasına, tasfiye memuru atanarak, tereke defterinin düzenlenmesinin sağlanması ve aynı zamanda yapılacak ilanla murisin alacaklılarından ve borçlularından belirtilen süre içinde alacaklılarını ve borçlularını bildirmelerinin istenmesi, mahkeme denetiminde tasfiye memurunca murisin miras payının resmen tasfiyesine, payının resmen tasfiyesi işlemlerinin yürütülmesine karar verilmesi gerekir....
DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin tespitine hükmedilmiş, hükmü davacılar istinaf istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 612/1 uyarınca tasfiye talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) ve koruma önlemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
TMK'nın 589 ve devamı maddelerinde yer alan ''koruma önlemi'' ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Somut olaya gelince yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca mahkemece murisin öldüğü tarih yani mirasın açıldığı tarih olan 16/02/2011 itibariyle terekenin mevcudunun tespiti yapılması gerekirken müzekkere tarihi dikkate alınarak mal varlığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2012 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 619'uncu maddesinde yer alan redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması değil, aynı Yasanın 589'uncu ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh hakiminin terekenin korunması önlemlerinden olan tedbir niteliğinde tespit ve defter tutmaya ilişkin kararları ve bu çerçevede yaptığı islemler temyizi kabil değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 20.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin herhangi bir malvarlığının olmadığının tespitine dair verilen 20.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 619. maddesinde yer alan redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması değil, aynı Yasanın 589. ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh hakiminin terekenin korunması önlemlerinden olan tedbir niteliğinde tespit ve defter tutmaya ilişkin kararları ve bu çerçevede yaptığı işlemlerin temyizi kabil değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.02.2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 619. maddesinde yer alan redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması değil, aynı Yasanın 589. ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh hakiminin terekenin korunması önlemlerinden olan tedbir niteliğinde tespit ve defter tutmaya ilişkin kararları ve bu çerçevede yaptığı islemlerin temyizi kabil değildir....
Dava, TMK’nun 589. maddesi gereği terekenin tespitine ilişkindir. Dosyada bulunan nüfus kayıtlarına göre miras bırakan T6'ın 29/08/2006, T7'ın 04/03/2015 tarihinde vefatıyla geriye çocukları T1, T1 ve T3'nin kaldığı anlaşılmaktadır. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK'nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....
(TMK m. 589/2) Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "Onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....
DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin TMK 612/1 uyarınca tasfiesine hükmedilmiş, hükmü taraflar istinaf istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 612/1 uyarınca tasfiye talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) ve koruma önlemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.12.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, ...'nin terekesinin TMK 612 ve 636 maddeleri gereğince iflas yoluyla tasfiyesine karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. md. 612). Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir....