ın terekesine dahil taşınmazın kamulaştırılması sebebiyle ödenen veya 3. kişilere satış yoluyla elde edilen haksız menfaatin iadesini mirası reddeden davacılar, değil terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi sonucu oluşması gerekli iflas idaresinin talep etmesi gerekir. Kuşkusuz iflas idaresi oluşmamışsa terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi sonucu arta kalan bir değerin olup olmadığının belirlenmesi bakımından miras bırakanın son yerleşim yeri Sulh Mahkemesi (mirasçı ...'in mirasın reddi isteminin tespit ve tesciline karar veren mahkemenin) harekete geçirilmesi ve terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin yürütülmesi, tasfiye sonunda arta kalan bir değer var ise bunun iflas idaresinden talep edilmesi mümkündür. Aynı şekilde de iflas idaresinin terekede hakları olmadığı halde doğrudan ödeme alan veya terekedeki malvarlığından yararlanan kişiler varsa alınanları masaya iade etmek üzere dava açması da mümkündür....
nın 620, 621 ve 634. maddeleri gereğince ilanların (50.000 ve üzeri ulusal gazetede) yapılması, sonrasında tasfiye işlemlerinin tamamlanması için mutlaka bir atama yapılarak (sulh hukuk müdürü, avukat, mali müşavir vs.) tasfiye sonucuna göre bir karar verilmesi, tasfiye sonucunda arta kalan bir değer olması halinde, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesine dair nihai kararı vererek dosyadan el çekmesi gerekirken, terekenin tasfiyesi usulünce yapılmadan, sadece tasfiye kararı kurmak sureti ile karar numarası alınarak dosyadan el çekilmesine karar verilmesine dair ara karar mahiyetindeki kararla dava dosyasından el çekilmesi, Doğru bulunmamıştır....
Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının düşünülmesi, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi yoluna gidilip tasfiye sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen davalı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi gerekir. Dairemizin 12/06/2015 tarih 2015/6042 E. 2015/8196 K. sayılı, 15.09.2021 tarih 2019/5347 E. 2021/5520 K. sayılı ilamları ve HGK'nın 3.7.2002 tarih E.15-572, K.577 sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir....
Şti.nin vergi borçlarının takibinde şirketin kanuni temsilcisi olan Nurdane Akıl'ın 10/08/2016 tarihinde ve şirket ortağı Müzeyyen Akıl'ın 19/07/2013 tarihinde vefat ettiklerini, yasal varislerinin bulunmadığının dosyalarının tetkikinden anlaşıldığını, şirketin 24/06/2019 tarihi itibarıyla toplam 5.388,51 TL vergi borcu bulunduğunu, vergi borcuna dair ödeme emri düzenlendiğini, bilgisayar kayıtlarının tetkikinde murislere ait mal varlığına rastlanıldığını, ancak yasal varisleri bulunmaması nedeniyle haciz varakası düzenlenemediğini bildirerek miras bırakana ait terekenin tespitine, muhafazasına ve resmi tasfiyesine, terekenin resmi tasfiyesi sırasında kamu ve diğer alacakların tahsilini sağlamak için 6183 sayılı AATUHK'nun 21. maddesi ile TMK.nun 618. maddesi uyarınca işlem yapılmasına, kamu alacağının murisin tereke mevcudundan rüçhanlı olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava; mirasın reddi nedeniyle terekenin tasfiyesi talebi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın usulden reddine karar verilmiştir. ............. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/827 Esas, 2010/930 Karar sayılı dosyası üzerinden murisin en yakın mirasçılarının tamamı tarafından mirasın reddedilmiş olması sebebiyle, bu dosya üzerinden terekenin iflas hükümleri uyarınca tasfiyesi gereklidir. Alacaklı Halkbank'ın talebi mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkin mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Bu durumda mahkemece TMK'nın 612. maddesi gereğince terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmek üzere alacaklı Halkbankasının talebinin Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/827 Esas-2010/930 Karar sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken ..(Yargıtay 14. HD 2015/18139 E 2017/2199 K) 4721 Sayılı TMK 'nın 612....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK’nın 612.maddesi uyarınca terekenin tasfiyesi istemine ilişkindir. 20.9.1959 tarihli 4/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da açıklandığı üzere ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, sulh hakimi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye yoluna gidilir. Nitekim, TMK’nın 612/1.maddesi “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.” hükmü taşımaktadır. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. TMK’nın 612.maddesi gereği tasfiyeye tabi olan tereke hakkında, miras bırakanın alacaklısının tasfiyeyi istemesi teknik olarak bir dava olmayıp hakimin harekete geçmesini sağlayan ihbar niteliğindedir. Tasfiye işlemlerinde görevli ve yetkili mahkeme mirasın reddine karar veren mahkemedir....
Yargılama sürecinde davalı ----- vefat etmesi ve mirasta tüm hak sahiplerinin mirası reddetmeleri üzerine terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi sürecine girilmiştir. "(...) Ayrıca davalı ---- mirasçılarının da mirası reddetmesi sebebi ile davacının en yakın mirasçılarının mirası reddettiğinin anlaşılmış olmasına göre; konunun iflas hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, mahkemece tereke dosyasının akıbeti beklenerek, tasfiye memuru atanıp atanmadığının belirlenmesi, mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması gerekirken, açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan kurulan hükümde isabetli görülmemiştir" ----- "(...) Buna göre, T.M.K.'nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi gereklidir....
"İçtihat Metni"Erbaa Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sıra cetveline itiraz K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekenin resmi tasfiyesi kapsamında düzenlenen sıra cetveline itiraz istemine ilişkin bulunduğuna göre, Mahkeme tarafından da ıslah imar planı düzeltme işlemine itibar edilerek hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:27.06.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekenin resmen tasfiyesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
DAVALI : Hasımsız DAVA TÜRÜ : Resmen yönetilme ve tasfiye istemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:02.11.2015 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık terekenin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 06.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....