WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, terekenin tasfiyesi talebine ilişkindir. TMK'nın 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ile "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte farklı kurumlardır....

Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz. Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Mahkemece, davalı muris ...’ın mirasçılarının tamamı olan ... ve...’ın mirası reddetmeleri nedeniyle yargılamaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi ve mirası reddeden ...’ın alt soyu olan oğlu...’a, yukarıda belirtilen düzenlemelere göre sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir....

    Türk Medeni Kanunu'nun 612’inci ve devamı maddelerine göre, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Mirasçılar, mirası reddederken kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler. Bu taktirde ret, Sulh Hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/382 dosyanın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, mirasın hükmen reddi kararının kesinleşmesi halinde TMK 612.maddesine göre terekenin tasfiyesinin sağlanması için Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tasfiye memuru atanması ve tasfiyenin yapılması için bekletici mesele yapılması, ayrıca mahkemece tasfiye memuruna gerekli tebligatlar yapılması ve eldeki davada taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın HMK’nın 373/2.maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 17....

        Benzer yönde 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 52. maddesi, "Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu'nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır." hükmünü içermektedir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir. Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk mahkemesine aittir....

        , müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellemek maksadıyla aile fertleri arasında yapılması planlanan veyahut yapılacak diğer muvazaalı işlemlerin önüne geçilebilmesini ve müteveffanın yasal mirasçılarına kalan taşınır, taşınmaz ve bankalarda bulunan mevduat hesaplarındaki nakdi ve gayri nakdi değerlerin kaçırılması ve her türlü zarar görme ihtimalini teminen, terekenin tespit edilmesi ve koruma tedbiri niteliğinde defterinin tutulması ve mirasın resmen yönetilmesi ve yasal yollardan tasfiyesi talebi ile işbu davanın açılması zarureti doğduğunu, bu vesile ile borçlu/vasiyet alacaklısı Sadıka Gül Sabancı'ya intikal edecek malvarlığı değerleri tespit edileceğinden ve müvekkilinin yıllardır tahsil etmeye çalıştığı alacağına kavuşabilmesi mümkün olacağından, müvekkilin yukarıda bahsedilen talepler ile işbu davayı ikame etmekte 'ilgili' sıfatıyla hukuki yararı bulunduğunu bildirerek vasiyet alacaklısı Sadıka Gül Sabancı'nın terekeden payına düşen tutardan müvekkili T1'ın alacağını tahsil...

        Dairemizin 12/09/2023 tarih ve 2023/763 Esas-2023/884 Karar sayılı kararı ile; Uyap kayıtlarının incelenmesinde; davalı ...'ın 16/10/2021 tarihinde vefat ettiği ve Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/10 Tereke Esaslı dosyasında davacı ... A.Ş. tarafından Tereke (Resmen Yönetilme ve Tasfiye İstemli) davası açıldığı anlaşılmakla, Mahkemece bu dosyada verilen karar örneği de celbedilmek suretiyle gerekçeli kararın ve davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanması, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulması halinde gerekli işlemlerin yapılarak eksiklikler ikmal edildikten sonra; istinaf başvurusunda bulunulmaz ise, bu kez davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Mahkemesince Ankara 9....

          Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, terekenin borca batıklığı olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması, usül ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalılara iadesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi BİRLEŞEN DAVANIN DAVACILARI : MÜDAHİLLER DAVA TÜRÜ :Terekenin Tespiti - Terekenin Resmen Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2012 (Per.)...

              DAVA TÜRÜ :Tereke Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle vesayet makamı tarafından mirasbırakana ait paranın mirasçılarına tesliminin talep edilmesi üzerine mahkemece tereke mevcudunun mirasçılara teslimine karar verildiği, terekenin resmen idaresini gerektirecek bir durum bulunmadığı gibi mirasçılar tarafından açılmış terekenin tasfiyesi ve teslimine dair bir davanın da bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.10.04.2013 (Çrş.) ....

                UYAP Entegrasyonu