Davacı murisi T5'ın 26/01/2019 tarihinde vefat ettiği ve davacının geriye mirasçısı olarak kaldığı anlaşılmıştır. Murisin ölüm tarihinde, miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m.605/2). Mirasçılar Tük Medeni Kanunun 610. Maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunun 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak Türk Medeni Kanunu’nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m.605/2 ). Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Bu nedenle mirasbırakanın ödemeden aczinin kanıtlanabilmesi için mirasbırakının malvarlığının aktif ve pasifi belirlenmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Terekenin Resmen Tasfiyesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 11.04.2011 gün ve 4212 - 6336 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, terekenin resmi tasfiyesine ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açılanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.09.2011 (Çar.)...
Davanın niteliği gereği de yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına ve davacı için mirası reddetmiş sayıldığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalı tarafın değil davacının sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiş; -Davanın KABULÜ ile; muris T8'nın terekesinin borca batık olduğunun ve davacılar T2 ile T2 yönünden mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığının TESPİTİNE, - Muris T8'nın mirasının tüm mirasçıları tarafından reddedildiği dikkate alınarak, TMK 612. Maddesi uyarınca terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine, gereğinin takdir ve ifası için murisin son yerleşim yeri olan Alaçam Sulh Hukuk Mahkemesi'ne bildirilmesine, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkeme gerekçeli kararında "4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 605....
Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....
(TMK md. 605) Murisin ödemeden aczi ... tarihine göre belirlenir. ... tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı mirası reddedemez. (TMK md. 610/2) Terekeye sahip çıkıldığına ilişkin her türlü eylem/hukuksal işlem, bunun yanında mirasbırakanın borçlarını rızaen ödeme terekenin benimsendiğinin göstergesidir. Somut olaya gelince; 07.06.2011 tarihli delil dilekçesinde davacılar vekili murise ait borcun mirasçılar tarafından ödendiğini beyan etmesi nedeniyle, terekenin mirasçılar tarafından sahiplenildiği sonucu ortaya çıkmaktadır....
hükmen reddinin koşulu, murisin ölümü tarihindeki borçlarının, alacakları ve tüm hakları da dahil olmak üzere malvarlığından fazla olması olduğunu, yani murisin ölümü tarihinde tereke kapsamındaki pasiflerin aktiflerden fazla olması durumunda murisin ödemeden aczinden söz edileceğini, terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olması, söz konusu borca batıklığın resmen tespit edilmiş veya tespit edilebilir olması gerektiğini, terekenin borca batık olduğunun resmen tespiti, ödemeden aciz vesikası veya iflas kararı alınarak sağlanabileceğini, yerleşik içtihatlara göre mirasçıların terekeyi kabul ettiklerine dair hal ve hareketlerde bulunup bulunmadığının, terekenin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi TEMLİK ALAN DAVACI DAVA TÜRÜ :Terekenin Resmen Yönetilmesi ve Tasfiye Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 08.12.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespit edilerek miras paylaşımına kadar resmen yönetilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....