Mahkemece, terekeden el çekilmesine; dosyada mevcut bankalarda yer alan 13.729,64TL bedelin 5/6’sı olan 11.441,36TL’nin mahsup mirasçı ...’a ödenmesine, kalan 1/6 hissenin 2.228,28TL’sinin Hazineye ödenmesine, 17 parsel sayılı taşınmazın muris adına kayıtlı 5/6 hissesinin mahsup mirasçı ...’a vasiyetname ile bırakıldığının tespitine dair karar verilmiştir. Hüküm, ihbar olunan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, resmi kurumlardan murisin taşınır ve taşınmaz malvarlığına ilişkin bilgi istenmiş ancak terekenin tespiti yanında tasfiyesine ilişkin de hüküm kurulmuştur. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 33. maddesi gereğince ölüm anı itibariyle terekedeki taşınır ve taşınmaz mal ve hakların tespitiyle yetinilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ... Sulh Hukuk Mahkemesi ile .... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, alacak istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 50.000 TL olduğu ve dava tarihinde geçerli olan sınırın üstünde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının miras payına göre almaya hak kazandığını iddia ettiği miktarın dava tarihinde geçerli görev sınırının altında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacılar tarafından, miras bırakanları olan Nigar Yıldıran'a ait terekenin, kendilerinin mirasçı olarak gösterilmediği veraset ilamına dayanılarak paylaşılması nedeniyle, muristen intikal edecek miras hisselerinin uyarlama ve oranlama yapılmak suretiyle tespit edilerek davalı mirasçılardan tahsili talep edilmiştir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise Yargıtay içtihatları ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığı ileri sürülen paydaşın ve payını, miras dışı bırakılarak alamayan paydaşın sorununun kısmi alacak davası değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyuun satış yolu ile giderilmesi davası açılarak çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın taksim davası veya muristen intikal eden miras payını veya payına isabet edecek bedelin tahsili davası olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
Öte yandan dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, kök miras bırakan...den intikal eden miras payına dayanılarak açılmıştır. Dosya içerisindeki veraset ilamlarından ve tapu kayıtlarından kök muris ... 1303 yılında vefat ettiği, geriye kızı....'den torunu Mehmet'in ....et kızı.... ve Ökkaşe'nin murisleri Tahir'den intikalen gelen miras paylarını davalıların babası...noter tarafından düzenlenen 21.03.1963 tarihli senet ile sattıkları ve zilyetliklerini devrettikleri, Mahkemece yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanları ile de davalıların, adlarına tespit edilen çekişmeli taşınmazlara tespit gününe kadar zilyet oldukları belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26.02.2013 gün ve 2012/17035 Esas - 2013/3102 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, davalı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...’ın 1171, 1264 ve 378 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı şekilde oğlu ve gelini olan davalılara temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur. Davalılar, taşınmazların miras bırakan tarafından ölünceye kadar bakma akti ile temlik edildiğini, bakım borcunu yerine getirdiklerini, iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Miras bırakanın ölümden sonra geride kalan mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı mirası red, kayıtsız şartsız kabul veya terekenin resmi tasfiyesini talep edeceği yerde terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir. Resmi deftere göre kabul edilen miras, mirasçıya sadece deftere yazılmış borçlarla geçer. Mirası tutulan deftere göre kabul eden mirasçı miras bırakanın deftere yazılmış olan borçlarından hem tereke malları hemde kendi mallarıyla kişisel olarak sorumludur. Alacaklarını süresi içinde yazdırmayan alacaklılara karşı mirasçı kendi kişisel mallarıyla sorumlu olmadığı gibi terekeden kendisine geçen mallarla da sorumlu tutulamaz. Defter tutma mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinde sulh hakiminden istenir. Sulh mahkemesi miras bırakanın alacaklıları ile borçlularını belli bir süre içinde alacaklarını ve borçlarını bildirmeleri için bir ay arayla iki defa yapılacak ilan yoluyla çağırılır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2013/517-2014/754 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ile davalının dedesi olan muris Osman Karabağ'dan kalma miras hisselerinin devri hususunda 03.02.2009 tarihli sözleşme imzaladıklarını, davalının 1/8 oranındaki miras hissesinin devri hususunda 4.700 Euro bedele anlaştıklarını, davalının 4700 Euro'ya karşılık gelen bedeli muristen kalan ve sözleşmede ayrıntılarıyla belirtilen taşınmazlardaki kanuni miras payına karşılık olarak aldığını, buna rağmen davalının Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi'ne muristen kalan taşınmazlar yönünden miras payı oranında tapu iptali ve tescil davası açtığını ve miras payı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli bulunmadığı belirtilerek; öncelikle tarafların ortak miras bırakanının belirlenmesi ve ardından yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişilerinin katılımıyla taşınmazlar başında yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaştırma yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise dava konusu taşınmazların hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği hususlarında olaylara dayalı bilgi alınması, diğer mirasçı ya da mirasçıların miras payına karşılık kendilerine terekeden...
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...’nun 1279 parsel sayılı taşınmazını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin terekeden mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakanın yapmış olduğu temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen 06.06.2011 tarihli karar Dairece “...miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu kabul edilmelidir....