-KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup ehliyetsizlik yönünden tüm mirasçılar adına, muris muvazaası yönünden ise pay oranında talepte bulunulmuş, ehliyetsizlik iddiası yönünden tereke temsilcisi olarak ... atanmış ve yargılama sonucunda; muris muvazaası iddiasına dayalı davanın eldeki davadan tefriki ile ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak terekeye iade talebi ile açılan davanın tereke temsilcisi tarafından takip edilmediği, davalılar vekilinin de tereke temsilcisinin yokluğundan davaya devam edilmesini açıkca talep etmediği dikkate alınarak HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, tereke temsilcisi ...'...
Tereke idare memuru ve davacı vekilinin talebi üzerine mahkeme 20/01/2023 tarihli ara kararı ile "Tereke idare memurunun göreve başlangıç tarihi olarak, detaylı göreve başlama ön raporunu sunduğu tarih olan 12/12/2022 tarihinin esas alınmasına, tereke idare memurunun bu aşamaya kadar harcadığı emek ve mesaisi, terekenin mahiyeti ve genişliği, bu aşamadan sonra tereke malvarlığının korunması ve hukuka aykırı olarak terekeden kaçırılan malvarlığı unsurunun tespit olunması halinde gerekli araştırmaların yapılması, sonucunda davalar yoluyla bu unsurların terekeye kazandırılması için davalar açılacak olması nedenleriyle, tereke idare memuruna avans niteliğinde aylık 10.000,00 TL ücret takdirine, göreve başlangıç tarihi olarak esas alınan 12/12/2022 tarihinden 12/01/2023 tarihine kadar harcadığı emek ve mesai bakımından anılan bedelin derhal ödenmesi, yine bedelin tereke hesabından tereke idare memurunun şahsi hesabına her ayın 12'inde yatırılması için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, bu...
ın tereke temsilcisi olarak atandığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26/12/2003 tarih, 2003/260E.-2003/819K. sayılı ilamı ile ihaleye konu taşınmazın ortaklığının satış yoluyla giderilmesine karar verildiği, 2003/260E. sayılı dava dosyası içerisinde bulunan ve ..... Noterliği'nce düzenlenin 27/01/2006 tarih ve 0781 yevmiye numaralı vekaletname ile muris....'in tereke temsilcisi ...'ın Av. ...'ı vekil olarak tayin ettiği, satış ilanının, muris.... mirasçıları olan şikayetçiler yerine tereke temsilcisi.... vekili Av. ....'a tebliğ edilmesi gerekirken, bizzat tereke temsilcisinin şahsına 29/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği ilgililere tebliğ edilmelidir....
nın terekesi için tereke tescilcisi atandığı, 22.02.2022 tarihinde ise kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona ermekte ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçmektedir. Somut olayda, temyize konu kararın tereke temsilcisi ...'e tebliğ edilmesine karşın tereke temsilcisi karara karşı temyiz talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur. Oysa; davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz hakkı da bulunmamaktadır....
Bu durumda; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklanan olgular karşısında tereke temsilcisinin taraf sıfatının bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; tereke temsilcisinin eldeki davada taraf sıfatının bulunduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı tereke temsilcisinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
T6 tereke temsilcisi olarak atanmasına, Temsilcinin Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca sorumlu olup görev yapmasına, Tereke temsilcisine emek ve mesaisine karşılık 5.500,00 TL ücret takdirine, ücretin terekeden karşılanmasına karar verilmiştir....
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Gerekçeli kararın ve davalı tarafın istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 347. maddesi uyarınca tereke temsilcisi... ya tebliğinin sağlanması, 2-Tereke temsilcisinin istinafa cevap ve istinaf dilekçesi sunma süresi beklendikten sonra, şayet tereke temsilcisi istinaf başvurusunda bulunur ise davalı vekiline tebliği ile davalı tarafın istinafa cevap süresi beklendikten sonra, dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere 6100 Sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca oybirliği ile kesin olarak karar verildi.31/05/2023...
Mirasbırakanın terekesi için 07.05.2009 tarihinde tereke temsilcisi atandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, temyize konu kararın tereke temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen, tereke temsilcisi karara karşı temyiz talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur. Ne var ki; davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur....
atanmış olup, ... bu kararın kesinleşmesi üzerine de mahkemece, tereke temsilcisi adına tebligat çıkarılmış ise de çıkarılan bu tebligat üzerine yalnızca duruşma günü yazılmış olup, bunun dışında herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Oysa ki bu gibi durumlarda terekeye temsilci atanması halinde temsilci, tüm mirasçılar adına hareket edip, davayı sonuçlandırmakla yükümlü bulunan kişi konumundadır. Tereke temsilcisinin davayı takip etmemesi durumunda gerektiğinde HUMK 409 maddesinde öngörülen işlemler yapılır. Başka bir anlatımla terekeye temsilci atandıktan sonra başlangıçta dava açan kişilerin dahi ... başına davayı yürütme hakları bulunmamaktadır. Bu hak tereke temsilcisine aittir. Hal böyle olunca hiçbir meşruhat içermeyen ve tereke temsilcisi adına çıkarılan tebligat geçerli bir tabligat olarak kabul edilemez....
Terekeye temsilci atanmasından sonra, tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. 13.07.2010 takip tarihi itibariyle muris .... terekesi davalı olup, henüz mirasçılarına intikal etmediği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Murisin terekesine .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1 Esas sayılı dosyasıyla tereke temsilcisi atanmıştır. Dosya içindeki aidat ödemelerinin de, murisin terekesinden tereke temsilcisi tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Mirasta hak sahibi olup olmadığı ve ne kadar miktarda hak sahibi oldukları belirlenmemiş mirasçılara, murisin bağımsız bölümlerinin aidat borcu nedeniyle icra takibi yapılamayacağından, tereke idaresine yönelikte usûlüne uygun bir takip olmadığı, itirazın iptali davasında tereke temsilcisinin davaya dahil edilmesinin de hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir....