Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TEREKE TEMSİLCİSİ : ... DAVA TARİHİ : 26.11.2014 KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacılar vekili 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dairenin 17.05.2023 tarih 2023/1961 Esas, 2023/2663 Karar sayılı ilamının tereke temsilcisi ...’ya tebliğ edilmediği, tereke temsilcisinin 02.08.2023 tarihli temyiz dilekçesinin ise davalılar ... ve ...’e tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla; onama ilamının tereke temsilcisine, tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin de davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek yasal sürelerin beklenilmesi, tebliğ mazbatalarının evrakına eklenmesi ve sonrasında inceleme yapılmak üzere Daireye gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/12 Tereke Esas, 2022/15 Tereke Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve terekenin tespitine karar verildiği görülmüştür....

    Bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre mirasın hükmen reddin tespiti davalarında görevli mahkeme tereke alacaklılarının alacak miktarına göre belirlenir. Temyiz kesinlik sınırının da İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda tereke alacaklılarının alacak miktarına göre belirlenmesi gerekir. Dosya içeriğine göre, tereke alacaklılarının alacak miktarı 42.849 TL olup, karar tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362-(1) a maddesinin Parasal sınırların arttırılması başlıklı Ek Madde 1 uyarınca bulunan (2021 yılı için 78.630 TL'lik) temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1 Tereke sayılı dosya üzerinden tespitinin yapıldığını, dosyaya sunulan ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/964-921 E. K. sayılı kararıyla murisin en yakın mirasçıları olan kızlarının mirası gerçek ret beyanında bulunduklarının anlaşıldığını, bunun üzerine 2014/1 Tereke sayılı dosyada murisin başkaca mirasçısı olmadığı gerekçesiyle terekenin Hazine üzerinde bırakılmasına, Hazine'ye devredilmesine karar verildiğini ve temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, murisin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirasın reddi talebinde bulunulduğuna göre, TMK 612. maddeye göre terekenin resmi tasfiyesine karar verilmesi gerekirken terekenin Hazine'ye devredilmesine karar verilmesinin doğru olmadığını, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1 Tereke Esas 2014/2 Karar sayılı kararı ile 19879646820 T.C. Nolu ...'...

        Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Davalı vekili, Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesindeki durumun mevcut olduğunu temyiz dilekçesinde beyan ve iddia ettiğine göre, mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra mirasçılarının mirası kabul anlamına gelecek davranışta bulunup bulunmadıkları araştırılıp belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 madde). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez....

            SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle terekenin tespitine ve tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazlar yönünden dilekçenin görev yönünden reddiyle dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında mirasçının terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir. Tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. (TMK m. 605/2, 610/2) Davacı ..., ..., ..., ..., ... tarafından davacı ...'e 01.04.2005 tarihinde muris ....'e ait banka hesaplarındaki parayı çekmek için vekaletname verdiği, davacı ...'in de aldığı bu vekaletnameyle murise ait banka hesabındaki 11.500,00 USD parayı murisin ölümünden yaklaşık üç buçuk ay sonra çektiği dosya içindeki belgelerden anlaşılmıştır....

                Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK 605/2. madde). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez....

                  Murisin annesi Emine Özçelik adına kayıtlı olup miras yoluyla intikal eden taşınmaz bulunduğu (Düz Mahallede bulunan 105 ada 7 parsel) tespit edildiği halde, bu taşınmazın değeri belirlenmemiş, aynı şekilde istinaf yoluna başvuran alacaklı tarafça murisin Üsküdar İlçesi, Burhaniye Mahallesinde bulunan 731 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde anne ve babasından intikal eden hissesinin bulunduğunun bildirilmesine rağmen bu parsel yönünde tapu iptal ve tescil davası açılıp açılmadığının tespiti yönünde araştırma yapılmadan tereke aktifine dahil edilmemesi doğru bulunmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu