Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, mirasbırakanın terekesine ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/10/2014 NUMARASI : 2014/1011-2014/1226 Davacılar vekili tarafından 17.09.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Mustafa tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Dahili davalılar, mirası reddettiklerini mahkemece verilen ret kararının 05.12.2013 tarihinde kesinleştiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, muris R... K...'un terekesine dahili davalı M.. K..'un temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalı M.....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/1354 esas 2004/60 karar sayılı ve 20.01.2004 tarihli ilamı ile mirasbırakan Döndü Yalçın terekesine Avukat ...’ın temsilcisi olarak atandığı, duruşmalara katılan tereke temsilcisine gerekçeli kararın tebliğ edildiği, ancak; kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....
Davacı tarafından dava konusu 177 ada 62 parsel sayılı taşınmazın murisleri ...’dan intikal ettiği belirtilerek ...mirasçıları adına tescili istendiğine göre terekeye göre 3. kişi durumunda bulunan davalıya karşı açılan davada diğer mirasçıların muvafakatinin alınması veya terekeye temsilci atanması hususunda davacı tarafa süre verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, mahkemece buna ilişkin tebligat davacıya 25.03.2015 tarihinde yapılmış, dosya içerisine sunulan tevzi formunda 19.03.2015 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Esasında terekeye temsilci atanmasına ilişkin dava açıldığı görülmüştür. Dairemizce UYAP’tan çıkartılan karar örneğinden de 30.04.2015 tarihinde iş bu dosya için.... terekesine ...’ın mümessil olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.07.2017 gün ve 2016/261 Esas - 2017/240 Karar sayılı hükmün temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 29.06.2020 gün ve 455 Esas - 3199 Karar sayılı kararın düzeltilmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olup, davanın reddine karar verilmiş; hükmü temyiz eden davacının temyiz dilekçesi miras şirketini temsilen tereke temsilcisi atandığı bu nedenle davayı takip yetkisi kalmadığından bahisle reddedilmiştir. Gerçekten de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
Mirasçıları terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır" şeklindedir. Tereke paylaşılmadığı sürece mirasçılardan birinin miras ortaklığına temsilci atanmasını talep etme yetkisi vardır. Miras bırakanın ölümü ile birden çok mirasçı varsa tereke paylaşılana kadar bir bütüün olarak tüm mirasçılara geçer. Elbirliği ile mülkiyet veya iştirak halinde mülkiyet olarak tanımlanan bu durumdaki malvarlığı ancak tüm mirasçıların oybirliği ile yönetilebilir. TMK'nın 640. Maddesi uyarınca tereke hakkında verilen kararların tüm mirasçıların oybirliği ile verilmesi zaruridir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/359 E. sayılı dosyasında da ayrıca tereke temsilcisi atanması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava Miras Ortaklığına Temsilci atanması davası istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. TMK'nın “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde de; “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler....
Nitekim tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeye temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. 3.2.2. Bir başka söyleşiyle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü istinaf hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. 3.2.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; tereke temsilcisi ...'a gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, hükmü temyiz eden davacının ise davayı takip yetkisinin bulunmaması nedeniyle (IV/3) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkacağı gerekçesiyle davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davayı açan mirasçı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davayı açan mirasçı temyiz dilekçesinde, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....
bölüşümünü sağlamak amacıyla terekeye temsilci olarak miras hukuku bilgisine sahip Av....