WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekeye temsilci olarak atanan T5 gerekçeli kararın 30/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği ancak tereke temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığı görülmüştür. 4721 s. TMK'nın 640. maddesi uyarınca tereke adına temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bu tür davaların tereke temsilcisi tarafından takip ve sonuçlandırılması asıldır. Nitekim Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 04/07/2019 tarih ve 2018/1308 Esas - 2019/4335 Karar sayılı kararında da; "Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar....

Bu düzenlemeler göstermektedir ki, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir. Miras ortaklığını oluşturan mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerleri üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereğince malik oldukları için, kural olarak tek başlarına veya birkaçı birlikte hareketle terekeye dahil hakkın biri üzerinde tasarrufta bulunamazlar. Hal böyle olunca, tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için birlikte dava açmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri veya TMK’nun 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması gerekir....

    Davacı vekili istinaf talebinde özetle; tereke tespiti talebinin amacının mirasçı olarak hakkına düşeni alabilmesi olduğu, şayet ihtiyati tedbir uygulanmadığı halde hak kaybı yaşanmasının muhtemel olduğunu, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/10 E. sayılı tereke tespiti davasında 9 ve 10 numaralı tensip ara karar ile gayrimenkullere ihtiyati tedbir talebi konulduğunu, hukuk birliğinin sağlanması amacıyla tedbir kararının verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılması talepli istinaf isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede: Talep, terekenin tespiti ve terekeye temsilci atanması istemiyle açılan davada ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 02.05.2023 tarihli ara kararın istinafına ilişkindir....

    Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Yasanın 590/3. maddesindeki bir aylık süre aşılmış olsa dahi, koruma önlemi olarak terekenin tespiti ve yazımı işlemi, olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, terekenin paylaştırılmasına kadar talep edilebilir....

    Tereke adına açılacak davalarda bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. ...'ün davacı dışında başka mirasçıları da bulunduğu dosyaya getirtilen mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı ...'e diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin alınması veya ... terekesine temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süresi içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanamadığı takdirde davanın reddine karar verilmelidir. Diğer yandan davacı taşınmazın 1500 metrekaresi için dava açtığı halde bu bölüm belirlenmeden talep dışına çıkılarak taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurulması dahi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı ...'nun temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Şöyle ki, mirasçılardan birisi davaya muvaffakat etmediğine göre davanın tereke temsilcisi huzurunda görülmesi gerektiği açıktır. Hâl böyle olunca; davacılar vekiline terekeye temsilci atanması için dava açması için süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucu beklendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek işin esası bakımından karar verilmesi doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1612 KARAR NO : 2022/1320 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2018 NUMARASI : 2018/1 ESAS - 2018/5 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şefaatli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/25 Esas ve 2016/27 Esas sayılı dosyalarının ara kararı gereğince ve tarafına verilen yetki belgesi uyarınca terekeye temsili atanması gerektiğini belirterek terekeye temsilci olarak mirasçılardan T3 atanmasını talep etmiştir. Davacı vekili; 28/02/2018 tarihli dilekçesi ile de ; Şefaatli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2016/25 ve 2016/27 Esas sayılı dava dosyalarında terekeye temsilci olarak Av. T15 temsilci olarak atanmasını talep etmiştir. Davalılar tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır....

        Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler." hükmünü içermektedir. Bu düzenlemeler göstermektedir ki, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... 19. Sulh Hukuk ve ... 21. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği 21.11.2011 gün, 2004/1122 Tereke, 2005/1084 Karar sayılı ek karar ile, ... 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği 25.01.2011 gün, 2011/89 Tereke, 2011/3 Karar sayılı kararın ......

            Hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça belirlendiği üzere eldeki dava niteliği itibariyle, kök murisin terekesine karşı 3. kişi durumunda bulunan davalı ...’e karşı, taşınmazların kök muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle açılmış olduğundan, davaya tereke adına devam edilebilmesi için, murisin tüm mirasçılarının davada taraf olması veya muvafakatlerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması zorunlu olup, bu husus bozma ilamında da belirtildiği halde Mahkemece, tereke lehtarlarının davaya muvafakatleri sağlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılara, murisin terekesine temsilci tayin ettirilmesi suretiyle aktif dava ehliyeti koşulunu sağlayabilmeleri için süre ve imkan tanınmamış ve böylelikle bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu