davadan önce vefat ettiğinden, dava mirasçı olan davacı tarafından açılmış ise de tereke elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan MK.nun 640.maddesi gereğince diğer mirasçıların davaya iştiraki veya muvafakatı sağlanmadan ya da terekeye mümessil tayin edilip taraf teşkili tamamlanmadan davanın görülüp hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.04 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekeye Temsilci Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tereke temsilcisinin şahsı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur . Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....
ın terekeye mümessil tayin ettirilip ettirilmediği, edilmişse buna ilişkin mahkeme kararı ve avukata tereke mümessili sıfatı ile ...'ın verdiği vekaletnamenin de eklenmesi ile daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekeye Temsilci Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tereke temsilcisinin şahsı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. *Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur . Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci tayini istemine ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
ın davacıdan başka mirasçılarının davaya muvafakatlarının sağlanması, muvafakatları sağlanamaz ise tereke temsilcisi atanması için kesin süre verilip, kesin sürenin bittiği gün dosya üzerinden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, yargılama devam ederken davacı, taraf teşkilinin sağlanması bakımından terekeye mümessil tayini için dava açmış olup bu hususun dahi göz ardı edilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili , tereke mahkemesince tereke memurunun davaya konu şirketin payları ile ilgili atanması konusunda bir karar oluşturulmadan yetki belgesi ile tereke memurunun genel kurula katılmak istediğini, yetki belgesinde şirketin bilgileri de bulunmadığını,müteveffanın pay defterinde payı bulunmadığını, davanın temelini oluşturan payların intikaline ilişkin yönetim kurulu kararının iptali davası İstanbul 19....
Miras ortaklığını oluşturan mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerleri üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereğince malik oldukları için, kural olarak tek başlarına veya birkaçı birlikte hareketle terekeye dahil hakkın biri üzerinde tasarrufta bulunamazlar. Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK'nın 59 ve 60. madde hükümleri uyarınca birlikte dava açmaları, aleyhlerine birlikte dava açılması, birlikte hareket etmeleri, dava açmayan ya da açılmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya ya da savunmaya onaylarının alınması ya da davayı açan ya da savunan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri, bunlar sağlanamazsa TMK’nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerekir....
Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Eldeki davada, davacı ...’nin yargılama sırasında ölümü ile Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 01.11.2022 tarih 2022/1145E., 2022/1694K. sayılı kararı ile Av. ... tereke temsilcisi olarak atanmış olup dahili davacı ...’in davada takip yetkisi kalmadığından karara karşı temyiz talep etme hakkı da bulunmamaktadır....
'nın terekesi için 26.04.2019 tarihinde tereke temsilcisi atandığı, 22.07.2019 tarihinde ise kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, temyize konu kararın tereke temsilcisi ...'a tebliğ edilmesine rağmen, tereke temsilcisi karara karşı temyiz talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur. Ne var ki; davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur....