WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/109 esas sayılı dava dosyası üzerinden verilen yetki doğrultusunda paylaşma yapılıncaya kadar Çorum İli Merkez İlçesi Boğabağı Köyü 1684 parselde bulunan gayrimenkulün terekeye ilişkin yapılacak işlemler için miras ortaklığına temsilci atanması talep ve dava edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Çorum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20/05/2021 tarih 2019/1862 Esas, 2021/737 Karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili dilekçesiyle; yetki belgesi ile bu davayı açtıklarını, terekeye temsilci atanması gerektiğini, taşınmazda el birliği halinde mülkiyet bulunduğunu, mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir....

Tereke adına üçüncü şahıslara karşı açılacak davaların, tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; davacıya, diğer paydaşların davaya muvafakatlerini sağlanması veya murisi ... terekesine temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süre içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanması için gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmeli; muvafakatlerin alınması veya terekeye temsilci atanması halinde, yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir....

    Zira terekeye temsilci atanması ile mirasçıların dava takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Yargılama sırasında Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/5 Esas 2020/1166 Karar sayılı dosyası ile terekeye temsilci tayin edilmiş ise de, yargılamanın tereke temsilcisi huzurunda sürdürülmediği, davanın davacı mirasçılar vekili tarafından takip edildiği, oysa Yargıtay kararında da işaret edildiği üzere terekeye temsilci tayini ile mirasçıların takip yetkisinin ortadan kalktığı, tereke temsilcisi her ne kadar davacı mirasçılardan T2 olarak belirlenmiş ise de, bu kişi tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla dava takip edilmediği gibi, davayı takip eden vekile tereke temsilcisi sıfatıyla verilmiş bir vekaletnamenin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    Asıl dava yönünden ise; asıl ve birleştirilen davaların tümünün mirasçılardan ... tarafından açıldığı, ancak mahkemece 14.05.2013 tarihli celsede davacının davacı sıfatından çıkartılmasına karar verildiği, devam eden yargılama sürecinde davanın değişen tereke temsilcileriyle takip edildiği, en son tereke temsilcisinin davayı açan mirasçı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece mirasçılar arası davalarda tereke temsilcisinin husumet ehliyeti bulunmadığına ilişkin ret kararı verilmişse de hükmün isabetli olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır. Davacı mirasçının, dava tarihi itibariyle hem kendi miras payına yönelik hem de tüm mirasçılar adına talepte bulunması ve devam eden süreçte terekeye temsilci atanmış olması nedeniyle tereke adına talepte bulunduğundan istemlerin tereke adına incelenmesi gerekir. Hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. VI....

      Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

        TMK'nın 702/2. maddesinde sözü edilen terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise, ortakların oybirliği ile karar vermeleri maddenin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının ortak olmayan kişiye karşı tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, HMK'nın 26. Maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Yine aynı kanunun 297. Maddesinde, taleplerden her biri hakkında verilen hükmün sonuç kısmında gösterilmesinin gerektiği belirtilmiştir....

          Bilindiği üzere, tereke temsilci atanması durumunda davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeye temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleşiyle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü istinaf hakkı miras şirketine temsilen tereke temsilcisine geçer. Yukarıda da belirtildiği gibi tereke temsilcisi T6'a gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı istinaf etmediği kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşıldığından davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK'nın 352/1- ç maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davacı T1 vekilinin Zonguldak 1....

          nun terekesine temsilci atanması talepli davada yerel mahkemenin tereke temsilcisi atanmasına ilişkin kararının kaldırıldığını, bozma ilamı sonrasında dosya yeni esas numarası alan dosyada davacının geçici tereke temsilcisi atanmasına ilişkin tedbir taleplerinin -mirasçılık sıfatlarının tartışmalı hale gelmesi nedeniyle- reddine karar verildiğini, sonuçta davacı ile müteveffa ... arasındaki evliliğin mutlak butlanla batıl olduğuna yönelik ikame edilen derdest İstanbul 13....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 27.04.2021 tarih 2019/1859 Esas ve 2021/1090 Karar sayılı kararında özetle;"Dava; TMK'nun 640/3. maddesi gereğince muris T9 terekesine temsilci atanması talebinden ibarettir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 640/3 maddesi uyarınca; ''mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.''şeklinde hükmolunduğu anlaşılmıştır. Kolluk araştırma tutanağında bildirilen tereke temsilcisi adayının taşınmazın bulunduğu mahalde ikamet ettiği, 20 yıldır çiftçilik yapmakta olduğu, çiftçilik belgesinin bulunduğu, murisin hissedarı olduğu taşınmazın, üzerinde tarım yapılmak suretiyle gelir getirebilecek taşınmaz olduğu, tereke temsilcisi adayının yıllardır tarım işiyle uğraştığı, tereke temsilciliği yapmaya ehil olduğu, murisin terekesinin paylaştırıldığına dair dosyaya bir delilin de sunulmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne" dair karar verilmiştir....

            Mirasbırakanın terekesi için 07.05.2009 tarihinde tereke temsilcisi atandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, temyize konu kararın tereke temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen, tereke temsilcisi karara karşı temyiz talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur. Ne var ki; davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur....

              UYAP Entegrasyonu