KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince miras ortaklığına tereke temsilcisi atanmakla davacının davayı takip yetkisinin kalmadığı gerekçesi ile usulden reddedilmiştir. Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’e Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin gerekçeli kararı tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ortaklığın giderilmesi, elbirliği mülkiyetinin giderilmesi, tapu iptali ve tescili, tereke mevcuduna el atmanın önlenmesi, davalıların tereke mallarını kullanmaktan men edilmesi, davalıların uhdesine olan terekeye ait kaçırılmış, saklanmış, gizlenmiş ayni ve nakitlerin tespiti ile mirasçılar arasında paylaştırılması, davalıların ön ödeme yapması, yargılama aşamasında terekeye ilişkin ön görülecek her türlü giderin ve vergilerin ön ödemeden karşılaştırılması istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, HMK'nın 119/2 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Mirasın iktisabı için ayrı bir işleme gerek yoktur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 589 ve devamı maddeleri gereğince terekenin tedbir niteliğinde tespiti, defterinin tutulması ve hak sahiplerine intikal etmesini sağlamak için alınması gereken tedbirlere ilişkindir. Hak sahiplerinin alacak davası açmaları her zaman imkan dahilindedir. Tereke tespiti, delil tespiti niteliğinde olduğundan, bu davaya ancak, tereke alacaklısı olunması halinde müdahil olunması mümkün olup, başka şekilde asli veya feri müdahalede bulunulması da söz konusu olamaz. Somut olayda; takip alacaklısı, tereke alacaklısı olmayıp tereke mirasçısının alacaklısıdır. Yetki belgesi verilen dava, tedbir niteliğinde tespitten ibaret olup, alacak davası değildir. Terekenin üçüncü kişi olarak kabulüne de olanak yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davacı, tereke temsilcisi ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalıma konu payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile önalıma konu payın tereke adına tesciline karar verilmiş olup, hüküm mirasçı ... tereke temsilcisi ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tereke adına mirasçı ... tarafından açılmış ise de Türk Medeni Kanunu'nun 640. Maddesindeki zorunluluk gözetilerek yargılamaya tereke temsilcisi olarak atanan ...’in huzuruyla devam edilmiştir. Terekeye temsilci atanması ile birlikte mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkileri sona ereceğinden, takip yetkisi kalkan mirasçının hükmü temyiz etme yetki ve sıfatı bulunmamaktadır....
vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.05.2012 tarih, 2011/677 Esas ve 2012/237 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...’nın terekesine...’ın temsilci olarak atandığı, eldeki davada...’in 18.09.2012 tarihli 23 nolu celseye tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı, takip eden celselerin tereke temsilcinin yokluğunda sürdürüldüğü, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
ın temsilci olarak atandığı, davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tereke temsilcisine 03.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.03.2017 tarihli ve 2014/697 Esas - 2017/306 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan .....’in terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tereke temsilcisine 06.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....
Karar, davacılar vekili ile tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı terekeye iade talepli tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1 Esas 2015/8 Karar sayılı ilamı ile muris Güler Bilgen’in terekesini temsil etmek üzere Aysel Didem Tümay’ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
TMK'nın 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan TMK'nın 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. TMK'nın 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir....