Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımalarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Öte yandan, bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde, mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... 19. Sulh Hukuk ve ... 21. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği 21.11.2011 gün, 2004/1122 Tereke, 2005/1084 Karar sayılı ek karar ile, ... 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği 25.01.2011 gün, 2011/89 Tereke, 2011/3 Karar sayılı kararın ......

      Sulh Hukuk Hukuk Mahkemesince, tereke işlemlerinin işbölümü nedeniyle Antalya 1. Sulh hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği bildirilerek gönderme kararı verilmiştir. Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, miras şirketine temsilci atanmasına ilişkin davanın tereke işlemlerinden olmayıp miras hükümlerine göre açılmış bir dava olduğu ve bu yöndeki davanın tevzien intikal eden Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği bildirilerek gönderme kararı verilmiştir. Somut olayda terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tabi olup tereke hakimliğinin münhasıran görmesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 5....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanlarının maliki olduğu 619 parsel sayılı taşınmazı bedelsiz olarak davalıya devrettiğini, işlem tarihinde mirasbırakanın kanser hastası olması nedeniyle kullandığı ilaçlardan dolayı unutkanlık ve bilinç kaybının olduğunu, kolayca kandırılabildiğini, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada terekeye tereke temsilcisi atanarak temsilci davaya dahil edilmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı 45000 TL bedelle satın alındığını, mirasbırakanın kandırılmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlem tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/25 Esas sayılı dava ikame edildiğini, bu dosyada da tereke adına hareket edildiğini, bu dosyanın yargılamasının önden yürümesi sebebiyle terekeye temsilci tayini talebiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2019/306 Esas sayılı davanın açıldığını, sadece belirli bir tasarruf için tereke temsilcisi atanması talep edilmediğini, atanacak temsilcinin genel yetkili temsilci olduğu düşünüldüğünde verilen kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne, aksi halde karar verilmek üzere dosyanın iadesine karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince terekeye temsilci tayini için davacı vekiline usulüne uygun şekilde süre ve yetki verilerek kesin sürenin yasal sonuçları ihtar olunduğu halde ara karar gereğinin yerine getirilmediği, bildirilen ......

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, kayıt maliki ...’in vekalet tarihinde ve işlem tarihlerinde ehliyetsiz olduğunun adli tıp raporu ile saptandığı gerekçesiyle 348, 372 ve 388 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile tereke adına tesciline, 282 parsel sayılı taşınmazda istemin ıslah ile tereke adına tazminata dönüştürüldüğü ancak ıslah talebinde bulunanın tereke temsilcisi olmadığı gerekçesiyle, bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi ve davalılar ...vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. İstinaf Nedenleri 2.1....

              nın, maliki olduğu 954 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ipotek ve birtakım pürüzler olduğu telkiniyle kendisini kandırması neticesinde dava dışı oğlu Erdoğan'ı vekil olarak tayin etmesini sağladığını, bilahare dava konusu taşınmazdaki 1/5 payı adına tescil ettirdiğini, devrin bilgi ve rızası dışında yapıldığını, davalının hileli hareketler ile taşınmazı edindiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında ölümü üzerine terekeye temsilci atanmıştır. Davalı, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar....

                Davacı tereke adına dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur. Başka bir anlatımla davada mirasçıların muvafakati alınmaksızın ya da terekeye temsilci atanmaksızın taşınmazın tüm mirasçılar adına tescili istenemez. Somut olayda ise, çekişmeli taşınmazın 1/2 payının tarafların miras bırakanı ...'a diğer 1/2 payının ise tarafların babaları ...'a ait olduğu, babaları ...'ın halen sağ olup kendisine ait 1/2 payını davalıya bağışladığı, muris ...'a ait 1/2 pay üzerinde ise murisin ölümü ile tüm mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında usulüne uygun bir taksim bulunmadığı dosya kapsamıyla belirlenmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TEREKEYE İADE Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 15.05.2012 gün ve 258-403 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Terekeye temsilci tayin edildikten sonra tereke temsilcisine çıkarıldığı belirtilen tebligat belgesinin ve varsa eklerinin dosya arasına konulması ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dosyanın incelenmesinde terekeye temsilci atanması için yetki verilen Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/430 E sayılı dosyasında davacıya terekeye temsilci tayini için yetki ve süre verildiği görülmüştür. Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke 4721 sayılı TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği elbirliği mülkiyete tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmışsa tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu