Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Defterinin Tutulması Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2009 (Pzt.)...

    Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile  kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....

      Yine, TMK'nun 625. maddesinde "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nin 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Somut olayda; şikayetçiler, muris .....’nın terekesi hakkında MK'nin 619. madde ve devamı kapsamında terekenin alacak ve borçlarının tespiti kapsamında resmi defter tutulmasına ilişkin ... 2....

        Hukuk Dairesinin 11/06/2019 tarih ve 2016/6394 Esas, 2019/5096 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında tereke tespit davalarında bu yönde bir tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından tedbir talebinin REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur: HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere); 1- İhtiyati tedbir isteyenin talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, terekeye ait olduğu bildirilen malvarlığı unsurlarının tespit edilip deftere geçirilmesi gerektiğini, tereke tespiti sırasında öncelikle mirasçıların beyanlarına ve taleplerine önem verilmesi gerektiğini, mirasbırakanın malvarlığına ait lüzumlu tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        DAVA KONUSU : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin murisi T24 vefat ettiğini, terekenin tespitinin henüz yapılmadığını, Erbaa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1 Tereke sayılı dosyasında terekenin tespiti ve temsilci atanması hususunda süre verildiğinden bahisle paylaşma yapılıncaya kadar terekeyi temsilen mirasçılar arasından bir kişinin terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir....

        Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli, 2016/36 Tereke, 2017/15 Karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi gereğince Av. ... tereke temsilcisi olarak atanmış ve davaya dahil edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi karar kaldırılarak temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Terekeye temsilci atanmakla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği ve davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır....

            Hukuk Dairesince dava tereke temsilcisi tarafından takip edildiğinden davacıların istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır....

              Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmakla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Diğer bir ifadeyle, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir. O halde, davada sıfatı kalmayan davacı mirasçılar ... ve ... tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine olanak bulunmadığından, davacılar vekilinin 16.05.2016 havale tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE. Tereke temsilcinin temyiz itirazına gelince; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20'şer TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davacılardan ve tereke temsilcisinden alınmasına, 22.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece; 1-Öncelikle iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, 2-İflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması, 3-Terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), 4-Bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu