Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve tereke mümessili sıfatıyla kendisi ve tereke adına davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dükümleri yazılı 1.00 YTL kalan onama harçlarının davalı ... ve ... ..., ... ayrı ayrı alınmasına 12.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, tereke eşyalarının mirasçıları reddetmeyen mirasçılara teslimine karar verilmesi gerekirken Kula Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/357 Esas, 2014/554 Karar sayılı Kararıyla mirası reddettiği tespit edilen ...'e teslimine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mirasçı ...'in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 19.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/25 ESAS DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : Mirasçılar T3 vekili, T5 vekili ile davacı T1 vekilinin Kocaeli 2....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece yapılan işlem; terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK.m.589). Tereke tespit edilip bir kısım tereke malları kendisine bırakılan mirasçılar, bu malları yediemin sıfatıyla ellerinde bulundurmuş olur. Bu nedenle hak sahiplerinin, yedieminlik görevine uymayacak şekilde hareket ederek, bu malları mal edinen yediemin kişilere karşı istihkak davası açmaları her zaman mümkündür (TMK.m.640). Mahkemenin bu şekilde ve bir tedbir niteliğinde olarak verilmiş terekeden el çekilmesi kararlarının temyiz edilebilirliği bulunmamaktadır. Bu sebeple temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2006/338 esas sayılı müteveffa T6 aleyhine açılan davanın varlığı nedeniyle, mirasın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile müteveffanın terekesinin yanı sıra borçlarının da varlığının bilinmesi amacı ile işbu tereke tespit davası açıldığını, uzun zamandır devam eden tereke tespit davasında mahkemece Maltepe’deki 19 parsel üzerinde bulunan 6 nolu bağımsız bölümdeki miras paylarından vazgeçerek söz konusu dairenin müteveffanın eşi T5’na devretmeleri gerekçesine dayandırılarak tereke defterinin tutulması talebinin reddine karar verildiğini, oysa müteveffa T6’nun eşi T5 lehine müvekkillerin miras payından feragat etmelerinin asla mirası kabul anlamına gelmemekte, yorum yapılması gerekecekse tam aksine müteveffanın miras payını “kabullenmeme” eylemi olarak değerlendirilebileceğini, yukarıda açıklandığı üzere gerek tereke tespit davası açılırken, gerekse yargılama aşamasında müteveffa T6 ile ilgili derdest davalarının bilgilerinin verildiğini, mahkeme tarafından da...

        HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Gerekçeli kararın ve davalı tarafın istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 347. maddesi uyarınca tereke temsilcisi... ya tebliğinin sağlanması, 2-Tereke temsilcisinin istinafa cevap ve istinaf dilekçesi sunma süresi beklendikten sonra, şayet tereke temsilcisi istinaf başvurusunda bulunur ise davalı vekiline tebliği ile davalı tarafın istinafa cevap süresi beklendikten sonra, dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere 6100 Sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca oybirliği ile kesin olarak karar verildi.31/05/2023...

          Terekeye temsilci atanmasından sonra, tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. 13.07.2010 takip tarihi itibariyle muris .... terekesi davalı olup, henüz mirasçılarına intikal etmediği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Murisin terekesine .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1 Esas sayılı dosyasıyla tereke temsilcisi atanmıştır. Dosya içindeki aidat ödemelerinin de, murisin terekesinden tereke temsilcisi tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Mirasta hak sahibi olup olmadığı ve ne kadar miktarda hak sahibi oldukları belirlenmemiş mirasçılara, murisin bağımsız bölümlerinin aidat borcu nedeniyle icra takibi yapılamayacağından, tereke idaresine yönelikte usûlüne uygun bir takip olmadığı, itirazın iptali davasında tereke temsilcisinin davaya dahil edilmesinin de hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucu; müteveffa T3'in en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirasın red edilmiş olduğu, davacı SGK vekilinin müteveffanın 74.036,79 TL asıl borç ve 18.935,68 TL işlemiş faiz borcu bulunduğundan terekenin tasfiyesini talep ettiği, mahkemece Müteveffa T3'in terekesinin İİK.nun 218. maddesi gereğince basit iflas usulü ile tasfiyesine başlandığı, tereke tasfiye memuru atandığı, müteveffanın terekesinin tespiti hususunda araştırmalar yapıldığı, tasfiye ilanının yapıldığı, müteveffanın mahkememiz tereke hesabına alınan 1.014,10 USD ve 1,04 TL terekesi bulunduğu, başkaca mal varlığı bulunmadığı, davacı SGK dışında alacaklısının tespit edilemediği anlaşılmakla, tereke tasfiye memurunun 11/12/2019 tarihli raporu dikkate alınarak, Tereke mevcudu olarak tespit edilen ve mahkemenin tereke hesabında bulunan 1.014,10 USD ve 1,04 TL'den, mahkemenin 14/01/2020 tarihli ara kararı gereğince takdir edilen 500,00 TL ücretin tereke tasfiye memuruna ödenmesine, Tereke...

            Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/23 TEREKE 2020/50 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : İstanbul Anadolu 4....

            UYAP Entegrasyonu