Mahkemece yapılan yargılama sonucu; müteveffa T3'in en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirasın red edilmiş olduğu, davacı SGK vekilinin müteveffanın 74.036,79 TL asıl borç ve 18.935,68 TL işlemiş faiz borcu bulunduğundan terekenin tasfiyesini talep ettiği, mahkemece Müteveffa T3'in terekesinin İİK.nun 218. maddesi gereğince basit iflas usulü ile tasfiyesine başlandığı, tereke tasfiye memuru atandığı, müteveffanın terekesinin tespiti hususunda araştırmalar yapıldığı, tasfiye ilanının yapıldığı, müteveffanın mahkememiz tereke hesabına alınan 1.014,10 USD ve 1,04 TL terekesi bulunduğu, başkaca mal varlığı bulunmadığı, davacı SGK dışında alacaklısının tespit edilemediği anlaşılmakla, tereke tasfiye memurunun 11/12/2019 tarihli raporu dikkate alınarak, Tereke mevcudu olarak tespit edilen ve mahkemenin tereke hesabında bulunan 1.014,10 USD ve 1,04 TL'den, mahkemenin 14/01/2020 tarihli ara kararı gereğince takdir edilen 500,00 TL ücretin tereke tasfiye memuruna ödenmesine, Tereke...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3629 KARAR NO : 2023/16 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOYABAT SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2021/2 E 2021/2 K DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa T.C. Kimlik numaralı T5 15/08/1996 tarihinde vefat etmiş olup, haricen edinilen bilgileri neticesinde diğer mirasçılarının müvekkilden habersiz murise ait menkul ve gayrimenkul malları intikal ve satış yoluyla ellerinden çıkarıldıkları ya da çıkarma girişiminde bulundukları öğrenilmiş olup, mahkemem tarafından müteveffaya ait terekenin tespitini talep ettiği görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Boyabat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15/06/2021 tarih 2021/2 Tereke, 2021/2 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının eldeki davayı tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tescili talepli açtığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.09.2014 tarih ve 2014/149 Esas ve 2014/352 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...’un terekesine ...’ün tereke temsilsi olarak atandığı, tereke temsilcisinin 09.06.2016 tarihli 9.celseye mazeretsiz olarak katılmadığı ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceklerini bildirmesi üzerine mahkemece HMK’nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine davacı vekilinin 09.06.2016 tarihli “ıslah ve yenileme” dilekçesi ile miras payı oranında tapu iptal tescil isteğinde bulunarak dosyanın yenilenmesini istediği, mahkemece davacı vekilinin yenileme talebinin kabulüne karar verilerek davanın sonuçlandırıldığı görülmektedir....
Bu karara karşı, tereke temsilcisi gerekçeli kararın kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek karar düzeltme isteğinde bulunmuş olup, yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tereke temsilcisinin dosyadaki bilinen adresi olan ''...Mah..../...'' adresine usulüne uygun olarak tebliği sağlanmadan, tereke temsilcinin mernis adresine TK21/2 ye göre usulsüz olarak tebliğ edildiği anlaşıldığından; tereke temsilcisinin temyiz itirazları doğrultusunda işin esası yönünden temyiz incelemesine geçilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'in 20.11.2011 tarihinde öldüğü, geride davacı oğlu ... ile dava dışı oğulları ... ve ... mirasçı olarak kaldığı, davalı ...'nin mirasbırakanın gelini olduğu, mirasbırakanın dava konusu 215 ada 148 parseldeki 8 nolu bağımsız bölümü 28.07.2008 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır....
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle misli ile değişim talepli eldeki davayı açmıştır. Davacının, dava konusu aracın bilirkişi incelemesi yapılana kadar serviste bulundurulmasına yönelik tedbir talep ettiği, davanın konusunun tedbir talep edilen, aracın misli ile değiştirilmesi olup, aracın bulunduğu Mengerler Servisinin davada taraf olmadığı, aracın bulundurulma külfetinin yükletilemeyeceği, böylece davacının bu tedbir yönünden hukuki yararı bulunmadığından davacının tedbir talebinin reddi yerindedir. Bu nedenle davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sayılı dosyası üzerinden "PAY SAHİPLİĞİ ORANININ TESPİTİ VE TESCİLİ" talepli olarak TEDBİR talepli bir davanın ikame edildiğini, iş bu dosya kapsamında tedbir talepleri hakkında tesis edilen 25.03.2022 ara karar ile, sermaye paylarını devrederek ortaklıktan ayrılan kişilere karşı dava açmaları ve bu hususa dair derkenarı sunmaları için taraflarına haftalık kesin süre veridiğini ve bu gerekçe ile tedbir taleplerinin reddedildiğini, dava dışı şirkete bildirilen hisse devirleri sonrasında, yasal mevzuat gereği pay defterine göre tanzim edilmesi gereken hazirun cetvelleri ve sicil kayıtlarının tetkikinden ve hisse devir sözleşmesinin incelenmesinden, davalı hissedarların %3,67 oranındaki sermaye payının müvekkili hissedara geçtiğinin tespit edildiğini, bu haliyle taraflar arasında bu hususa dair bir uyuşmazlık söz konusu olmadığını, ancak dava dışı ... A.Ş....
Sayılı dosyası üzerinden "PAY SAHİPLİĞİ ORANININ TESPİTİ VE TESCİLİ" talepli olarak TEDBİR talepli bir davanın ikame edildiğini, iş bu dosya kapsamında tedbir talepleri hakkında tesis edilen 25.03.2022 ara karar ile, sermaye paylarını devrederek ortaklıktan ayrılan kişilere karşı dava açmaları ve bu hususa dair derkenarı sunmaları için taraflarına haftalık kesin süre veridiğini ve bu gerekçe ile tedbir taleplerinin reddedildiğini, dava dışı şirkete bildirilen hisse devirleri sonrasında, yasal mevzuat gereği pay defterine göre tanzim edilmesi gereken hazirun cetvelleri ve sicil kayıtlarının tetkikinden ve hisse devir sözleşmesinin incelenmesinden, davalı hissedarların %3,67 oranındaki sermaye payının müvekkili hissedara geçtiğinin tespit edildiğini, bu haliyle taraflar arasında bu hususa dair bir uyuşmazlık söz konusu olmadığını, ancak dava dışı ... A.Ş....
Sayılı dosyası üzerinden "PAY SAHİPLİĞİ ORANININ TESPİTİ VE TESCİLİ" talepli olarak TEDBİR talepli bir davanın ikame edildiğini, iş bu dosya kapsamında tedbir talepleri hakkında tesis edilen 25.03.2022 ara karar ile, sermaye paylarını devrederek ortaklıktan ayrılan kişilere karşı dava açmaları ve bu hususa dair derkenarı sunmaları için taraflarına haftalık kesin süre veridiğini ve bu gerekçe ile tedbir taleplerinin reddedildiğini, dava dışı şirkete bildirilen hisse devirleri sonrasında, yasal mevzuat gereği pay defterine göre tanzim edilmesi gereken hazirun cetvelleri ve sicil kayıtlarının tetkikinden ve hisse devir sözleşmesinin incelenmesinden, davalı hissedarların %3,67 oranındaki sermaye payının müvekkili hissedara geçtiğinin tespit edildiğini, bu haliyle taraflar arasında bu hususa dair bir uyuşmazlık söz konusu olmadığını, ancak dava dışı ... A.Ş....
Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. (TMK m. 589) Tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemler süreye bağlı olmadan sulh hakimi tarafından istem üzerine alınabileceği gibi re'sen de alınabilir. Terekenin tespiti ve korunması ile ilgili önlemler alındıktan sonra terekeden el çekilmesine karar verilir. Miras bırakan yerleşim yerinde ölmüş ise yerleşim yeri mahkemesi tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır....
Hastaneleri Kurumu vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 11/01/2016 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati tedbir talepli kurum zararının tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 21/01/2016 günlü ara kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ihtiyati tedbir talepli kurum zararının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; ara karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 21/02/2014 tarih ve 2013/1 esas, 2014/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulü veya reddine ilişkin mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmıştır. Bu sebeple, davacının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....