Sayılı hükmün temyizen incelenmesi, davalı Kurum avukatı tarafından istenilmesi üzerine dosyası incelendi, gereği konulup düşünüldü: Dava dosyasından, davacılar murisi ...’in yargılama sırasında vefatı üzerine mirasçılardan bir kısmının avukatı olduğu anlaşılan Av. ...’nin mirasçılardan ...’ya ulaşamaması nedeniyle tereke temsilcisi olarak ... isimli kişinin atandığına dair mahkeme kararı sunduğu, ne varki mirasçılardan ...’e gerekçeli kararın tebliğ edilmediği gibi tereke temsilcisi olduğu anlaşılan ...’a da herhangi bir tebligat yapılmadığının, yine tereke temsiclisinden alınmış bir vekâletin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; Mirasçı olduğu anlaşılan ... yönünden gerekçeli gıyabi hükmün tereke temsilcisine tebliği ile tüm mirasçılar bakımından tereke temsilcisinden alınmış usulüne uygun bir vekâletnamenin dosya arasına eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ye kasasına koyması için emanet ettiğini, para teslim alındıktan sonra Ziraat Bankası'ndaki kasaya konulduğunun ... tarafından kendilerine bildirildiğini, 1 Mayıs 2011 tarihinde ailecek Küba'ya gidilmesinin planlandığını, gezinin daha ekonomik olması için açık bilet alınmasının kararlaştırıldığını, bu kapsamda her ailenin kendi üzerine düşen seyahat masraflarını ödeyeceğini, bu paranın tek bir kişide, ...'de toplanacağını, bu nedenle dava konusu dolarların ...'ye emaneten teslim edildiğini, o dönemde birtakım sağlık problemleri nedeniyle gezi planının ertelendiğini, ancak paranın kiralık kasada oluşu nedeniyle ileride aynı amaçla harcanmak üzere iade alınmadığını, muris ...'...
ın vasiyetnamesi ile ilgili davaların mevcut olması nazara alınarak dosyanın terekeye dönüştürülmesine, hastanelerin talep ettikleri tüm ödemelerin tereke dosyasında değerlendirilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm; mirasçı ... vekili ile mirasçılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 489. maddesinde, görevi sona eren vasinin, yönetimle ilgili son raporu ve kesin hesabı vesayet makamına vermekle yükümlü olduğu gibi: malvarlığını vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edilmek üzere hazır bulundurmak zorunda olduğu, 490. maddesinde, son rapor ve kesin hesabın belli zamanlarda verilen rapor ve hesaplar gibi vesayet makamı tarafından incelenip onaylanacağı, 491 maddesinde de, son rapor ve kesin hesap onaylandıktan ve malvarlığı vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edildikten sonra, vesayet makamınca vasinin görevinin sona erdiğine karar verileceği, vesayet makamının, son rapor ve kesin hesabın...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2018 tarih, 2017/748 Esas, 2018/240 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ... ’ün terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 25.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....
Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin 18.11.2019 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın davacıya geri verilmesine, 03.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mirasçıların tamamının belli olmaması nedeniyle ... 21.Sulh Hukuk Mahkemesine devredilen 2011/87 tereke sayılı dosyası mevcut olup, İstanbul 11.Aile Mahkemesinde 2010/411 ve 2010/148 sayılı neshebin reddi ve babalık davaları mevcuttur. Dolayısıyla icra takibi başlatıldığında her ne kadar tarafların aldığı bir veraset ilamı örneğinin İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/185-233 sayılı veraset ilamı olup taraflar mirasçı gözüküyorsa da neshebin reddi ve babalık davaları nedeniyle bu veraset ilamlarında gösterilen mirasçı sayısı ve hisse miktarları aile mahkemesinin davalarının sonucunda değişme ihtimali vardır. Bu sebeple de tereke dosyasında tereke mirasçılara teslim edilmemiştir. Tereke hasımlı olarak açılacak terekeye mümessil tayini ile tereke mümessili vasıtasıyla idaresi mümkündür. Bu arada mirasçılar tarafından bir kısım faydalanma olmuşsa miras sebebiyle istirdat davası ile istenmesi mümkündür. Ve bu davanın zamanaşımı süreside oldukça uzundur....
Terekenin hak sahiplerine teslimi için çıkarılacak açıklamalı tebliğata rağmen terekenin hak sahipleri tarafından teslim alınmaması halinde hak sahiplerinin yahut hak sahiplerinden birinin terekede bulunan eşyaları almasına kadar hakim terekenin korunmasıyla ilgili önlemleri almakla yetinmesi gerekir. Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa TMK'nun 594. maddesinde belittilen şekilde hak sahipleri davet edilerek başvuran olmaz ise mirasın devlete geçmesine karar verilir. Mirasçıları belli olan terekenin TMK'nun 594. maddesi gereğince malvarlığının devlete geçmesine karar verilemez. Somut olayda mahkemece, tereke mevcudunun mirasçılar tarafından alınıncaya kadar korunmasına karar verilmesi gerekirken, çıkartılan tebligata rağmen mirasçıların gelmemesi halinde terekenin Hazineye bırakılacağına dair TMK'da bir hüküm bulunmamasına rağmen bu yönde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
dosyası ve tereke dosyası ayrıntılı incelendiğinde ,işbu tereke dosyasındaki Vakıfbanka ait 2 adet tereke hesabı konusunda değerlendirme yapılmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiği belirlenmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, tereke temsilcisine 06.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 22.01.2022 tarihinde verilmiştir. Öte yandan, davaya tereke temsilcisi atanmış olduğundan davacıların davayı takip yetkisi sona ermiş bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin süre yönünden nedeniyle, davacılar vekilin temyiz dilekçesinin davayı takip yetkisi bulunmadığından ayrı ayrı REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde tereke temsilcisi ve davacılara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
ın temsilci olarak atandığı, davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tereke temsilcisine 03.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....