-KARAR- Tereke temsilcisi ...'ın kendi adına verdiği vekaletnamenin evrak arasında mevcut olduğu halde, tereke temsilcisi sıfatıyla Avukat ...'ya verdiği vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla, Avukat ...'dan, ...'ın tereke temsilcisi sıfatıyla vermiş olduğu vekaletnamesinin temin edilerek evrak arasına alınması, belirtilen eksiklik giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Tereke temsilcisi ...'ın kendi adına verdiği vekaletnamenin evrak arasında mevcut olduğu halde, tereke temsilcisi sıfatıyla avukat ...'ye verdiği vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla, Davacı vekili avukat ...'den, ...'ın tereke temsilcisi sıfatıyla vermiş olduğu vekaletnamesinin temin edilerek evrak arasına alınması, belirtilen eksiklik giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in icra mahkemesine başvurusunun, kendi adına asaleten ve ayrıca muris... tereke temsilcisi sıfatıyla yapıldığı görülmektedir. Tereke temsilcisi sıfatıyla ... tarafından verilen vekaletnamede temyizden feragat yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, tereke temsilcisi sıfatıyla ...'in temyizden feragat yetkisini içerir vekaletnamesi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TARİHİ : 02.04.2013 KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Tereke temsilcisi vekili Taraflar arasındaki davadan dolayı Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.03.2021 tarihli ve 2020/219 Esas - 2021/178 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Dairenin 09.03.2023 tarihli ve 2021/9407 Esas - 2023/1396 Karar sayılı kararının düzeltilmesi, süresinde tereke temsilcisi vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK'nın 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymadığından tereke temsilcisi vekilinin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, Tereke temsilcisinden HUMK'nın 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Kanun uyarınca takdiren 1.470,00 TL para cezası ile 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca bakiye 187,55 TL karar düzeltme harcının alınmasına, 08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacının yargılama sırasında ölümüyle terekesinin iştirak halinde olduğu ve davaya tereke temsilcisi atanmak suretiyle devam edildiği, böylece davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirildiği, artık bu aşamadan sonra davacının mirasçılarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin sona erdiği kuşkusuzdur. Başka bir deyişle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği gibi, bu bağlamda kanun yollarına da ancak miras şirketini temsil eden tereke temsilcisinin başvurabileceği açıktır. Hal böyle olunca, tereke temsilcisi tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığına göre, usul ve yasaya uygun olan ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan Sayın Çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti, tereke defterinin tutulması ve temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tereke dosyasından el çekilmesine ve terekeye temsilci atanması ve defter tutma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 11/03/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/11/2019 tarih ve ... sayılı kararı ile, ... tereke temsilcisi olarak atanmış ve karar 26/12/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları ve dosyadaki belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde: Yargıtay bozma ilamında, murisin vefatı üzerine terekesinin iştirak halinde olduğuna ve mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğuna işaret edilmiş, tüm mirasçıların davaya katılımının sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyulması üzerine, taraf teşkili konusundaki eksiklik murisin terekesine temsilci atanması suretiyle giderilmiştir. Buna göre, davalı bankada mevduatı bulunan M...n mirasçıları olan eşi ve takip alacaklısı oğlu ile ana-babası arasında zorunlu dava/takip arkadaşlığı bulunmaktadır....
Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erdiği gibi; davanın taraflarına tanınan ıslah hakkı, kararı temyiz hakkı da miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Temlik alacaklısı davacı ... ile diğer mirasçılar arasında eldeki somut dava bakımından menfaat çatışması bulunmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2011 NUMARASI : 2010/621-2011/831 Taraflar arasındaki davadan dolayı Gaziantep 4.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 20.12.2011 gün ve 621-831 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi tereke temsilcisi tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- 20.12.2011 tarihli hüküm, tereke temsilcisine 10.01.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmeyerek, mirasçı M.. G.. vekilinin temyiz isteği de 16.12.2013 tarihinde reddedilerek karar kesinleşmiştir. Bu nedenle tereke temsilcisinin 13.02.2014 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ün isteminin kabulüne; dahili davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve tereke temsilcilerinin dava şartını yerine getirmedikleri gerekçesiyle istemlerinin reddine karar verilmiştir. Hükmün temyizi üzerine Dairemizin 02.06.2015 tarih, 2015/6040 E.- 6055 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Dahili davacı ... ...ile muris ...'nın tereke temsilcisi ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; İstemin hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle reddi gerekirken aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve tereke temsilcisi açısından dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle reddedilmesi doğru değil ise de hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Dahili davacı ...'ın tereke temsilcisi ... ile mirasçılardan ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; dahili davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....