Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/6 Esas sayılı dosyasında devam eden manevi tazminat dosyası mevcut olduğunu, müteveffanın üvey kardeşlerine ulaşılamadığını, mirasçıların mecburi dava arkadaşı olmaları sebebi ile davaların sürüncemede kaldığını, murisin terekesinin halen paylaşılmadığını iştirak halinde mülkiyet olduğunu, paylaşım yapılıncaya kadar terekeye ilişkin yapılacak işlemlerde bir temsilcinin atanması gerektiğini, müvekkili .......'nın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Mahkemece dava dosyasında mirasçıların tümüne tebligat yapıldığını, bu nedenle terekeye temsilci atanmasına gerek kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Öte yandan, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda; mirasbırakan ...’ın terekesine ... tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davada yer alan mirasçıların davayı takip yetkisi kalmadığından davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin 20.03.2020 tarihli ek karar ile temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş olması doğrudur....
Öte yandan, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda; mirasbırakan ...’ın terekesine ... tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davada yer alan mirasçıların davayı takip yetkisi kalmadığından davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin 20.03.2020 tarihli ek karar ile temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş olması doğrudur....
Öte yandan, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden temsilciye geçer. Somut olayda, kayıt maliki olmayan ve taraf sıfatları olmamalarına rağmen davalı gösterilen mirasçılar davaya muvafakat etmediklerinden dolayı terekeye temsilci atanması doğru olduğuna ve artık davayı takip yetkisi tereke temsilcisine geçtiğine göre, dava davacı mirasçının anılan hükmü temyiz yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı mirasçı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi suretiyle hükmün onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davalılardan ..., terekeye temsilci atanması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, muris ...'ın terekesine ...'ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili, temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, muris ...'ın terekesine ...'ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı ... vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
Bu açıklamaya göre istek, miras ortaklığına temsilci atanması niteliğinde değil, sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığına kayyım atanması niteliğindedir. O halde delillerin 3561 sayılı Yasa çerçevesinde incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan hatalı vasıflandırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu sebeple bozulmalıdır. Bu bakımdan sayın çoğunluk kararına katılmıyorum....
K.. terekeye temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....
Hükmü, davalılar terekeye temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalıların tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....
-KARAR- Tereke temsilcisi Nesrin Tamgül'ün kendi adına verdiği vekaletnamenin evrak arasında mevcut olduğu halde, tereke temsilcisi sıfatıyla verdiği vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla, Davacı vekilinden Nesrin Tamgül'ün tereke temsilcisi sıfatıyla vermiş olduğu vekaletnamesinin temin edilerek evrak arasına alınması, belirtilen eksiklik giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....