Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmelidir ki, davacı vekili 09.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile miras payı oranında tapu-iptal tescil isteğinde bulunmuş ise de, terekeye temsilci atanması halinde davacının davayı takip yetkisi sona ereceğinden ve artık davayı açan mirasçının, isteğini payına hasretmesi hak ve yetkisi ortadan kalkacağından bu yöndeki ıslaha hukuki sonuç bağlanamaz.Somut olayda; dosyanın işlemden kaldırıldığı 09.06.2016 tarihinde davanın tereke temsilcisi tarafından takip edildiği, tereke temsilcisi tarafından takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, tereke temsilcisinin atanması ile davacının usuli işlem yapma yetkisinin ortadan kalktığı, davayı takip yetkisi bulunmayan davacının dosyanın yenilenmesine ilişkin talebine itibar edilemeyeceği, dosyanın davacı vekili tarafından yenilenmesinin sonuca etkili olmadığı tartışmasızdır.Hâl böyle olunca, tereke temsilcisi tarafından dosyanın süresinde yenilenmediği gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken...

    ın tereke temsilcisi olarak atandığı, gerekçeli kararın tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tereke temsilcisinin temyiz talebi olmadığı, davacı ...’ün kararı temyiz ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, tereke adına Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda; mirasbırakan ...’ün terekesine ... tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davacının davayı takip yetkisi kalmadığından, davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      un tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

        ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

          Hükmü, davalı ... vekili tereke temsilcisi atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı vekilinin tereke temsilcisi atanmasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı ... vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir (TMK m. 640). Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur....

            Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, murisin kiracı Tolga Yıldız ile yapmış olduğu kira sözleşmesinin davalılarda bulunmadığını, davalıların kiracıya ihtarname göndermelerine rağmen kiracı tarafından davalıların hesabına herhangi bir kira ödemesinin yapılmadığını, mahkemece karşı dava ve diğer taşınmazlar bakımından davalıların taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının Antalya da bulunan taşınmazı kullanarak, davalılara kira bedeli ödemediğini, bu taşınmaz ile ilgili olarak tereke temsilci atanması ve kiraların tahsili için tereke temsilcisine yetki verilmesi istemine ilişkin mahkemece karar verilmediğini, İstanbul ile Moda semtinde bulunan taşınmaz bakımından Kadıköy Kaymakamlığına bütün mirasçıların birlikte başvurusunun talep edildiğini, bunun için de tereke temsilcisi atanması taleplerinin reddedildiğini, karşı dava ile aynı tereke içindeki taşınmazlar bakımından tereke temsilcisi atanması taleplerine ilişkin bir karar verilmediğini, tereke temsilcisinin...

            Davalı T3 mirasçıları Fatmana Şan, Ümmügülsüm Koca, Nafiye Özcan, Feyzullah Koca, Neriman Akdağ ve Halil Koca, müşterek olarak sundukları 25/01/2023 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dahili davalı T6 ile aynı sebepleri ileri sürerek, tereke temsilcisi olacak Çetin Üstündağ'ın davacının oğlu olduğu için terekenin tamamını temsil edeceği için T3 ile husumetli bir kişinin oğlunun tereke temsilcisi atanmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, T3'nın mirasçıları olarak Çetin Üstündağ'ın tereke temsilcisi atanmasını kabul etmediklerini beyan ederek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir....

            nin tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, bu durumda mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'ye tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı bulunmamaktadır....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ... terekesine ...’in tereke temsilcisi olarak atanması sonucunda davacı ... mirasçılarının davayı takip etme hakları ortadan kalkacağından İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etme haklarının bulunmadığı, tereke temsilcisinin istinaf dilekçesinde istinaf sebebi ileri sürülmediği gerekçesi ile bir kısım ... mirasçısının ve tereke temsilcisinin istinaf dilekçesinin reddine; İlk Derece Mahkemesi kararında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde ve isabetli olduğu, davacı ve davalı sıfatının birleştirilmediği gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353-1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, kararın tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, tereke temsilcisinin süresinde kararı temyiz etmediği gerekçesi ile ek karar ile tereke temsilcinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. V....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi tereke temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'ın terekesine Av. ...'nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, tereke temsilcisi temyiz etmiştir. Terekeyi yönetmekle görevlendirilen kimseye sulh mahkemesi tarafından terekeden karşılanmak üzere uygun bir ücret ödenmesine karar verilebilir (TMK m. 592/4). Ancak ücret ödenmesi için tereke yöneticisinin istemi gerekir. İstem olmadan kendiliğinden ücret verilemez....

                  UYAP Entegrasyonu