Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki, 1- Aktif tereke ile net tereke kavramları karıştırılarak sadece mirasbırakanın kazandırma dışı terekesi net tereke olarak tespit edilmiştir. 2- Saklı paylı davalı mirasçının saklı payına kadar tenkise karar verilebileceği yanlış biçimde değerlendirilerek, kazandırma yapılan miktardan tespit edilen saklı pay çıkarılarak artan miktarların toplanması ile bulunan bu değerin mirasbırakanın tasarruf nisabı içerisinde kaldığı şeklindeki yorum ile saklı paylara el atılmadığı şeklinde karar verilmesi isabetsizdir. 3- ... mirasçılarına yapılan bir kazandırma olmamasına rağmen ( sadece ...’e bir parça taşınmaz vasiyet edildiği ) yanılgılı değerlendirme ile saklı paylarının ihlal edilip edilmediği noktasında hesaplama yapılmamıştır. 4- Bir kısım taşınmazların değerlerinin ayrı ayrı gösterilmediği, denetime elverişli şekilde hangi bilirkişi raporuna üstünlük tanındığı ( inşaat + ziraat ) açıklanmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.Taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde...

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1253 esaslı ve 17.04.2015 tarihli kararı ile...’nın terekesine ...’ın tereke temsilcisi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriği ve toplanan delillerle; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gözetilmek suretiyle 194 ve 316 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bir kısım davalıların (Gökçe dışındakilerin) bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE, Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/680 KARAR NO : 2023/791 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2021/15 TEREKE 2023/1 K DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili 30/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; muris ve müvekkillerin dedesi olan T6 (T.C. ) terekesindeki mal varlığının TMK madde 589 uyarında tespitine karar verilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tokat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19/01/2023 tarih 2021/15 Tereke, 2023/1 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak; tereke 4721 Sayılı Türk Medeni Yasası’nın 701 ve devam eden maddelerine göre elbirliği mülkiyetine tabi olduğunudan yasal istisnalar dışında(örneğin TM Yasası 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava, halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK 11.11.2009 T. 2009/1-458 E.N, 2009/498 K.N.) Diğer taraftan, hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık terekeye ait defter tutulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık TMK uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK m.564). Miras bırakanın TMK'nın 506 ncı maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....

            Mahkemeleri Kalem Hizmetleri” başlıklı “Üçüncü Kısım’ın” “Birinci Bölüm”ünün 46/d maddesi uyarınca tutulması zorunluluğu bulunan “duruşma günleri defteri”, aynı Yönetmeliğin 50. maddesinin birinci fıkrasında, “mahkemelerin iş durumlarına göre duruşma yapılacak gün ve saatlerin bir sıra dahilinde yazıldığı defter” olarak tarifi yapılmış, yine aynı Yönetmeliğin “Duruşma listesi” başlıklı 81. maddesinde de, “Duruşmalı işlerde mübaşir tarafından; mahkemesi, mağdur, şikayetçi ve sanık ile vekillerinin isimleri ve duruşma tarih ve saati yazılmak suretiyle bir liste düzenlenir ve bu liste duruşma salonu dışında herkesin görebileceği bir yere asılır....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/6 Esas sayılı dosyası ile vasi atanmış olması nedeni ile kendisine defter tutmak şartı ile teslim edilen tarlası olduğunu, davalı ... vasi olarak atanmış olması nedeniyle yıllarca davacılar adına kendisine defter tutma şartı ile teslim edilen tüm taşınmazlar ile birlikte dava konusu tarlayı da ekip sürdüğünü açıklayarak davalı adına olan kaydın iptali ile davacılar adlarına miras payları oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kadastro sonucu, ... İli ... İlçesi ... /... Mah. ... ada ... parsel sayılı 3.662,97 metrekare yüzölçümlü taşınma, ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliğinde olduğu açıklanarak ... adına tespit edilmiş, dava konusu taşınamaz ile ilgili olarak ......

                Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 5253 sayılı Kanun' un 32/d maddesinde; ''Derneğe ait tutulması gereken defter veya kayıtları tutmayan veya tasdiksiz defter tutan dernek yöneticileri üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmaması halinde dernek yöneticilerine ve defterleri tutmakla sorumlu kişilere beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2022/1 ESAS 2022/1 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis), Tereke KARAR : Urla Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 15/03/2011 tarih 2022/1 Tereke Esas 2022/1 Karar sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacılar dava dilekçesinde özetle, miras bırakan baba Mustafa Sevinç davalı dışındaki tüm mirasçılarının Urla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/40 Tereke sayılı dosyasına, tereke temsilcisi atanması ve terekenin yönetimi için başvurduğunu, bu dosyada murisin bankalardaki hesaplarına bloke konduğunu ancak davalının Ziraat Bankasına ve tereke dosyasına başvurarak muris ile ortak hesaplardaki paranın yarısının kendisine ödenmesi için talepte bulunduğunu, oysa ki hesaplardaki paranın tamamının murise ait olduğunu ileri sürerek, tüm ortak hesaplardaki...

                  UYAP Entegrasyonu