Dosya içeriğinden; Avukat ...’ın tereke temsilcisi olarak atandığı, mahkemece dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve duruşma zaptının tereke temsilcisine tebliğ edildiği ve 21.6.2019 ile 26.6.2019 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla Av. ...’ın katıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, gerekçeli karar tereke temsilcisi Av. ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....
DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tereke tespitine (TMK md. 589) ilişkin olup, terekenin resmen yönetilmesi ve defter tutulmasına yönelik bir talepte bulunmamaktadır. Sulh hakiminin terekenin tespitine dair verdiği karar, nihai karar niteliğinde olmayıp tedbir niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir. Bu bakımdan terekenin tespitine yönelik olan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.26.11.2012 (Per.)...
Ayrı olarak varlığını koruyan bu malvarlığı, öncelikli olarak miras bırakanın borçlarına (tereke borçlarına) tahsis edildiğinden sadece borçlara tahsis edilen özel bir malvarlığı statüsünü kazanmış durumdadır. Bu tahsis nedeniyle mirasçıların mirasbırakanın borçlarından dolayı sorumlulukları kanun gereği ortadan kalkmakta (TMK. m.632/3) miras bırakanın alacaklıları, alacaklarını sadece terekeden elde edebilmekte ve mirasçıların şahsına gidememektedirler. Usulüne uygun tasfiye talebi ile birlikte mirasçıların malvarlığına karışmayan terekenin aktif kısmı ile pasifi karşılanmakta ve geriye bir bakiye kalırsa bu bakiye mirasçılara intikal etmektedir. Mirasın resmi tasfiyesi; talebe bağlı resmi tasfiye ve kanundan doğan resmi tasfiye olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir. Talebe bağlı resmi tasfiye de, kendilerine resmi tasfiye talebinde bulunma yetkisi verilmiş kişilerce herhangi bir talepte bulunulmadıkça resmi tasfiye söz konusu olmayacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 619. ve devamı maddelerinde yeralan mirasın reddine esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin olmayıp, aynı Yasanın 589-591’nci maddelerine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh Hakiminin tedbir olarak terekeye tespit edip, defterini tutmasına dair yaptığı muameleler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir. (2.H.D.’nin 4.11.1999 gün ve 9326-11757 sayılı kararı) Bu sebeple temyizi kabil olmayan karara karşı temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 619. ve devamı maddelerinde yer alan mirasın reddine esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin olmayıp, aynı Yasanın 589-591’inci maddelerine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh Hakiminin tedbir olarak terekeye tespit edip, defterini tutmasına dair yaptığı muameleler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir.(2.HD’nin 4.11.1999 gün ve 9326 – 11757 sayılı kararı) bu sebeple temyizi kabil olmayan karara karşı temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenle tarafların temyiz dilekçelerinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2009...
Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 07.10.2010 gün ve 248-268 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşma istemli istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği düşünüldü. -KARAR- Davacılardan ...'nun tereke temsilcisi olarak atandığı, ancak dosyada davayı takip eden avukata bu sıfatla (tereke temsilcisi sıfatıyla) vermiş olduğu vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla, miras bırakan Yayla Karasu'nun miras şirket temsilcisi ...'nun bu sıfatla Av.... Neşe'ye verdiği vekaletnamenin temini ile evraka eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2022 NUMARASI : 2022/24 ESAS 2022/29 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/24 Tereke 2022/29 Karar sayılı ilamı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/62 tereke esas sayılı dava dosyasında TMK'nın 619 ve devamı maddeleri uyarınca terekenin resmi defterinin tutulmasının talep edildiğini, bu dosyada verilen 08.09.2014 tarihli ara karar ile muris hakkında yapılan tüm takip ve satışların tedbiren durdurulduğunu, ayrıca H. Ç. mirasçılarından H.. Ç.., N.. S.. ve E.. Ç.. tarafından Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1386 esas sayılı dava dosyasında mirasın gerçek reddi davasının açıldığını, müvekkilince verilen kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, borçlular tarafından verilen süre dahilinde borcun ödenmediği gibi borçluların mal kaçırmaya yönelik eylemlerde bulunduğunu, mirasın resmi defterinin tutulması ve reddine ilişkin davaların sonuçlanmadığını, bu davaların ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayacağını ileri sürerek 35.140.581,44 TL'nin A.. A.. ve K. Otelcilik ve Turz. İşl. A.Ş.'den 70.687.343,07 TL'nin H.. A..'...
in tereke temsilcisi olarak atandığı, tereke temsilcisinin 20.04.2006 tarihli celseye katıldığı, imzalı beyanında davaya bir diyeceğinin olmadığını belirttiği, aradaki celselerde bulunmadığı, davacı vekilinin davayı takip ettiği, 05.04.2010 tarihli celsede hakimin tereke temsilcisinin davaya muvafakat verip vermediğini sorulması için meşruhatlı davetiye ile celbine karar verdiği, 22.11.2010 tarihli celsede tereke temsilcisinin imzalı beyanında açılan davaya bir diyeceğinin olmadığını ve davaya muvafakat ettiğini belirttiği, diğer celselere katılmadığı, yargılama sonunda pay oranında iptal ve tescile karar verildiği, tarafların temyizi üzerine Dairece tereke adına tescil isteğine ilişkin davada terekeye mümessil tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkilerinin ortadan kalkacağı, somut olayda terekeye temsilci tayinine rağmen davanın davacı vekili tarafından yürütüldüğü ve 1086 sayılı HUMK'nun 409. (6100 sayılı HMK'nun 150.) madde hükmüne göre değerlendirme...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2533 KARAR NO : 2022/1863 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KANGAL SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2020/5 ESAS 2021/1 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/5 Tereke 2021/1 Karar sayılı ilamı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....