TEREKE/TASFİYE MEMURU : ... DAVALI : ... - ... DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 05/09/2016 KARAR TARİHİ : 10/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan iş bu dava taraflarca takip edilmediğinden işlemden kaldırılmış olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Dava H.M.K.’nun 150/1.maddesi gereği 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden H.M.K.’nun 150/1.maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2- Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı taraftan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 345. Maddesi gereği tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda karar verildi. 10/09/2021 Başkan ......
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....
tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." hükmünü içermekte olduğundan öncelikle bildirdikleri tereke mal ve alacakları üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, diğer yandan 589. maddenin 2. fıkrası "Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hâllerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir." hükmünü içerdiğinden davaya uygun olanlarının mahkemenizce resen alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini bildirerek İstanbul 5....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/11/2013 tarih, 2013/614 Esas 2013/749 Karar sayılı ilamı ile mirasçılar Özlem, Ökkeş Özgür ve Öykü Akıl'ın miras bırakanları Nurdane Akıl'ın mirasını reddettiklerinin tespitine karar verildiği görülmüştür. TMK.nun 612. maddesi uyarınca "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Bu nedenle, mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh Hukuk Mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir....
Satış Memurluğunun 21.06.2018 tarih ve 2016/1 Tereke satış sayılı yazısı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanarak, muris İsmet ARSLAN'ın herhangi bir alacak - borcuna rastlanmadığı belirtilerek, ihale masraflarından kesilmesi gereken vergiler, harçlar ve yapılan tasfiye ve satış giderleri düşüldükten sonra kalan bedellerin mirası reddetmemiş gibi mirasçılar adına Gümüşhacıköy Ziraat Bankasında hesap açılarak yatırıldığı, gerekli ilanlar yapılarak terekenin iflas yoluyla tasfiye işleminin kapatıldığı, murise ait olduğu belirtilen 34 XX 962 plakalı araca rastanılamadığı belirtilmiştir. Gümüşhacıköy Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.04.2018 tarih ve 2016/22 esas, 2016/160 karar sayılı ek kararı ile de muris İsmet ARSLAN'a ait terekenin iflas hükümlerine göre gerekli paylaşım ve dağıtım üsulüne uygun olarak gerçekleştirildiğinden, iflas usulüne göre tasfiye edilen terekenin kapatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. TMK’nın 589. maddesinde açıklanan bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
-TL. nın 47.645.18 TL. sının tenzili sonrasında kalan 76.904.82 TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi için davalı bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazıya olumsuz cevap verildiğinden bu miktarın faiziyle birlikte tahsilini talep ettikleri, Tereke dosyasında mevcut Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/8 E. ve 2006/18 K. sayılı kararından da anlaşılacağı üzere ...in ablasına yönelik satış işlemini iptal ettirdiği, tereke tasfiye memurluğunun vergi dairesinin davacısı olduğu gayrimenkulü satarak bedelini terekeye dahil ettirdiği, bu sebeple davalı bankanın da icra satışından tahsil ettiği parayı tereke dosyasına yatırmak mecburiyetinde olduğu, satışa konu gayrimenkulü satma yetkisinin tereke tasfiye memurluğunda olduğu, davalı bankanın bu şekilde tereke tasfiye memuru yetkisini de gaspettiği,*ni belirttiği, a- Davacı yan bu talebiyle; davacı murisinin kefili olan ...'in maliki olduğu ve adı geçen kredilerine teminat olmak üzere I. Derecede 5.000....
Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar TMK.nun 605. maddesi ile; " Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmü amir ise de müteveffanın terekesinin borca batık olduğunun halihazırda dosya kapsamıyla açık olmadığını, aynı zamanda davacılar tarafından terekenin borca batık olduğunun resmen tespit edildiğine dair bir belge de sunulmadığı, bu sebeple müteveffanın terekesinin aktif ve pasifinin araştırılması gerektiği gibi davacıların TMK.nun 610. maddesi gereği tereke işlemlerine karışıp karışmadıkları, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapıp yapmadıkları ya da tereke mallarını gizleyip gizlemedikleri veya kendilerine maledip etmedikleri gibi hususlarda araştırma yapılmadığını, müteveffanın vefat etmiş olan annesi ve babasından intikal edecek taşınmaz ya da mal varlığı bulunup bulunmadığı tespit edilmediğini,...
Bu halde, mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak terekenin tespiti, tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan tedbir dahil bütün önlemleri almak bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....