Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Mahkemece, en yakın yasal mirasçıların mirası Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/964-921 E. K. sayılı kararı ile reddettiği, iflas hükümlerine göre tasfiyenin mirasın gerçek reddi beyanlarının tespitine karar veren mahkemece yapılmasının gerektiği dikkate alınıp yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... 2....

    TMK'nun 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....

      Davalı Finansbank A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasın hükmen reddi davasının TMK.nun 605. maddesi gereği murisin öldüğü anda mirasın borca batık olduğu açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise süreye bakılmaksızın açılabileceğini, aksi halde yani mirasın borca batık olduğu muris öldüğü anda belli değil veya resmen tespit edilmemişse mirasçıların ancak TMK.nun 606. maddesi gereği 3 ay içerisinde, Sulh Hukuk Mahkemesinde mirasın gerçek reddi davası açabileceklerini, TMK.nun 605.maddesi gereği huzurdaki davayı ikame etmeye uygun dava şartları da bulunmadığını, dolayısıyla usul ve yasaya aykırı işbu davanın usul yönünden reddi gerektiğini, mirasın hükmen reddinde miras bırakanın ölümü anında ödemeden aczi veya borca batıklığı açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise ve mirasçılar mirası kabul ettiğine dair herhangi bir davranışta bulunmamış ise yasal karine olarak miras reddedilmiş sayılacağını, mirasın hükmen reddi durumunun gerçekleşmesi için kanundan kaynaklı bazı şartların...

      Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....

      Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK) 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir. Alacaklı, her ne kadar terekenin iflas yoluyla tasfiyesini talep etmişse de ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/672 Esas, 2012/879 Karar sayılı dosyası üzerinden borçlu (murisin) en yakın mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedilmiş olduğundan alacaklının TMK m. 612 uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yönelik bir talep olup, bu dava dosyasından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/672 Esas sayılı dosyasına gönderme kararı verilerek o dosya üzerinden mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        nın gaipliğine ve 13 parselin satışından elde edilen ve kayyımın idaresinde bulunan bedelin Hazineye geçtiğine karar verildiğini, bu nedenle çekişme konusu taşınmazlar yönünden de 10 yıllık kayyımla idare süresinin beklenmesine gerek olmadığını ileri sürerek, İsmail kızı ...'nın gaipliğine ve anılan taşınmazlardaki ...'nın paylarının tapusunun iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Dahili Davalı, iddianın ispat edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, kayyım atama kararından sonra yasada öngörülen 10 yıllık resmen yönetilme süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılar ...... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen...

            Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....

            Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Davalı vekili, Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesindeki durumun mevcut olduğunu temyiz dilekçesinde beyan ve iddia ettiğine göre, mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra mirasçılarının mirası kabul anlamına gelecek davranışta bulunup bulunmadıkları araştırılıp belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen TMK'nın 610/2 maddesinde açıklanan şekilde mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince;... Defterdarlığı'nın 14.04.2015 tarihli yazısı ekinde gönderilen “Veraset ve İntikal Beyannamesi”nden muris ...'in ölümünden sonra mirasçıları tarafından murisin.... Bireysel Emeklilik Sisteminde parası olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu