WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/33 Tereke esas numaralı dosyasında işbu tereke tespit davası ikame edildiğini, aleyhine tespit istenilen davalılardan T6 ile dava dışı oğlu Taner Çil’in mal kaçırmaya yönelik eylemlerinin söz konusu olduğunu, özellikle menkul malların kaçırılması halinde bu durumun tespit edilmesi oldukça güç olmakla beraber telafisi imkansız zararlara yol açacağını, dava dilekçelerinde de zikrettikleri üzere tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olduğunu, mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibaret...

Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ; Mahkememizce bozma ilamı öncesinde; "...Davacının dayanak gösterdiği, icra dosyaları getirtilmiş , ... l.Sulh Hukuk Mahkemesine teskere yazılarak tasfiye dosyasında tasfiye kararının verildiği tarih davacının tasfiye masasına müracaata ilişkin dilekçe ve ekleri, tasfiye masasınca verilen karar örneği ve sıra cetvelinin ilan ve tebliğine ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmiş, konu ile ilgili kararın 02.01.2012 tarihinde davacı bankaya tebliğ edildiği, huzurdaki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Deliller toplandıktan sonra , dosya kapsamı ve davacı kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılarak 19.06.2012 tarihli rapor alınmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporunda davacı alacağı yönünden hesaplamalar yapılmış ve sonuçta , tereke tasfiye masasında reddedilen 204.064,21.TL 'nin de davacı bankanın alacakları kapsamında olduğu yönünde rapor verilmiştir....

    Sulh Hukuk ve Adana 2. Sulh Hukuk (Tereke Hakimliği) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasçılık belgesi istemine ilişkindir. Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesince, mirasçılardan ......'ın sağ olup olmadığının belirlenemediği, TMK'nın 592. maddesindeki mirasçıların tamamının bilinmemesi halinin gerçekletiğini, bu nedenle terekenin resmen yönetilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın konusunun tereke olmadığı, veraset belgesi istemine ilişkin bir karar verilmesi gerektiği, bu nedenle davaya tereke hakimliğinin bakamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin babası ......'ın vefat ettiğini belirterek murisin mirasçılarını gösterir veraset ilamının verilmesini talep etmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesine intikal ettiğini, mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yapıldığını, bu bilirkişi raporunda masaya kaydı gereken miktarın 6.274,70 TL olarak hesaplandığını, mahkemenin çelişkiye rağmen ek rapor yada yeni bir inceleme yapmadan davanın tamamen reddine karar verdiğini, asıl alacağın neye göre hesaplandığı, faiz başlangıç ve bitiş tarihlerinin ne olduğu, faiz oranın hangi orandan dikkate alındığı hususlarının açık olmadığını, bahse konu alacağın ipotekle teminat altına alındığı ve İİK.196.maddesi gereğince bu alacaklara faiz işlemeye devam edeceği hususunun dikkate dahi alınmadan tamamen keyfi şekilde hüküm oluşturulduğunu, davanın kayıt ve kabul davası olduğu ve bu davanın niteliği itibariyle çekişmesiz yargılama işlemine tabi olduğunu, tereke tasfiye memurluğunun davalı olarak gösterildiğini, T3 ise tereke tasfiye memuru olduğunu, hal böyle iken neye istinaden tereke tasfiye memuru lehine vekalet ücretine hükmedildiğinin anlaşılamadığını belirterek ilk derece mahkeme...

      Dosyadaki belgelere kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve olayın oluş şekline göre, davacının tereke tasfiye görevlisinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 35,90 TL onama harcının temyiz eden davacının tereke tasfiye görevlisinden alınmasına 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/544 E. sayılı dosyası ile mirası kayıtsız şartsız red ettikleri tespit ve tesciline karar verildiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesi ise en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi usulüdür. Esasen terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi için ayrıca dava açılmasına gerek de bulunmamaktadır. Terekenin tasfiyesinde yararı bulunan alacaklının talebi tereke işleriyle görevli sulh mahkemesini harekete geçirme amaçlı ihbar niteliğindedir. Tereke iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi hale geldiğine göre; mahkeme o yerdeki tereke işleriyle görevli sulh mahkemesi değilse isteğin bir görevsizlik kararıyla tereke işleriyle görevli sulh mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir....

          DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı, dava dilekçesinde tereke borca batık olduğundan yasa gereği mirasın reddedilmiş durumda olduğunu ileri sürmüştür. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkca belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır.(TMK. m.605/2). Bu davada görev miras bırakanın borcunun miktarı ve değerine göre tespit olunur.Bu sebeple miras bırakanın borcunun miktarı ve değeri açıklattırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Terekenin borca batık olduğunun tespitine dair davanın alacaklılar hasım gösterilmek suretiyle açılması gerekir.Bu yön gözetilmeden hasımsız olarak açılan bir dava ile işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            Bu kez Dairemiz kararına karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 4721 Sayılı TMK’nın 605. maddesinin 1. fıkrasında “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmü ile mirasın kayıtsız, şartsız reddi (hakiki ret/gerçek ret), 2. fıkrasında “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü ile mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. TMK’nın 610/2. maddesi uyarınca da ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan ve mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez....

              Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Mirasçının kendisine yönelik haciz baskısı altında murise ait bir borcu ödemiş olması 4721 sayılı TMK'nın 610/2 maddesinde belirtilen tereke işlemlerine karışma olarak kabul edilemez. Somut olaya gelince; Milas 2. İcra Müdürlüğünün 2011/6713 sayılı icra takip dosyasında alacaklı ... tarafından aralarında davacı ...'in de bulunduğu muris ... mirasçıları aleyhine 1.368,97 TL alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe konu alacağın davacı ... tarafından kendisine yönelik haciz tehditi altında ödenerek kapatıldığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu