WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK.nun 606/1. maddesi gereğince mirasın üç ay içinde reddolunabileceğini, murisin 2011 yılında vefat ettiğini ve bu nedenle hak düşürücü sürenin geçtiğini, terekenin borca batıklığı murisin ölümü tarihinde söz konusu olacağını, söz konusu borca batıklığın açğıkça belli veya resen tespit edilebilir olması gerektiğini, terekenin borca batıklığının resmen tespiti, ödemeden aciz vesikası veya iflas kararı alınarak sağlanabileceğini, davacıların musirlerinin ölüm tarihi itibariyle borca batıklığı konusunda resmen tespit olmadığı gibi, bu durum açıkça belli olmadığını, dolayısıyla TMK.nun 605/2 vd. maddelerinde yer alan ve koşulları oluşmayan mirasın hükmen reddi davasının reddinin gerektiğini, mahkeme nezdinde görülen davanın mirasın hükmen reddi davası olduğunu, iddialarının bu davanın konusu olmadığını, ancak imzaya itiraz davasına konu edilebileceğini, icra takibinin murisin vefatından sonra başlatıldı ise, bu davanın konusu olmadığını ve murisin...

    ve önceki görevinin sona erdirilmesine---- 1 yıl için yönetim kurulu başkanı, ---- 1 yıl için ------ vekili seçimi ve ---- --- olarak şirketi münferiden temsiline yetkili olduğuna ilişkin kararların ve anılan usulsüz ---- olarak alınan diğer tüm karar ve yapılan işlemlerin iptaline, davanın kabulü halinde anılan hususların sicilde tescili ve ilanına, şirket genel kurulu ve buna bağlı işlemlerden zarar görmeleri nedeniyle davamın ------ ihbarına,----- aleyhine açılan bir iptal davası söz konusu olduğundan, davanın açıldığını ve duruşma gününü gösteren ilanın ---- ilan edilmesine, yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      TMK 612/1- 2 maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği, İİK'nun 180. maddesinde, reddolunan mirasların tasfiyesinin sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılacağı, terekenin resmen tasfiyesine dair TMK hükümlerinin mahfuz olduğu, TMK'nun 634/4 maddesinde, tasfiye memurunun, göreviyle ilgili işlerini sulh mahkemesinin gözetim ve denetimi altında yürüteceği, mirasçılar ve tereke alacaklılarının, sulh mahkemesine, tasfiye memuru tarafından yapılan veya tasarlanan işlemlerden dolayı bunu öğrendikleri tarihten başlayarak yedi gün içinde yazılı olarak şikâyette bulunabileceği hususları düzenlenmiştir....

      TMK.nun 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte, farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK.nun 180; 208. vd. md.); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK.nun 632- 635. md.) gerçekleştirilmek durumundadır....

      TMK'nın 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte, farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....

        TMK'nın 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ile "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....

          hak ve alacaklarının tespit edilmesinde güçlükler ortaya çıktığından tereke tespiti istenmesi gerekli olmakla, bu konuda dava açılması yoluna gidildiğini bildirerek yapılacak incelemeler sonucu terekenin mal varlığı, alacakların ve borçları ile tespitini talep etmiştir....

          TMK'nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. md. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK. md. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....

            Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen TMK'nın 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Anılan TMK'nın 610/2 maddesindeki durumun mevcut olduğu beyan ve iddia olunmadığına göre muris ...'in ölüm tarihi olan 20.04.2009 tarihi itibariyle terekesinin aktifi ve pasifi tespit edilip terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığı yeterince araştırılıp belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu