Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Eşe Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kararın Tebligat Kanunu 17. maddesi ve Tüzüğün 23. maddesi uyarınca davacı vekilinin yanında daimi sekreter olarak çalışan...' a usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa *08.12.2005 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) l5 günlük süre geçtikten sonra *18.05.2006 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. # Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....

    Tüm davalılar vekili, aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, '' Davanın kabulü ile dava konusu İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi, 631 ada, 2 parsel zemin kat bağımsız bölüm no:2 sayılı taşınmazın umuma açık genel açık arttırma suretiyle satılarak taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine'' şeklinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Bakırköy tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının dosya arasına alındığı, görülmüştür. Bakırköy belediye başkanlığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; dava konusu taşınmaza ait tasdikli proje örneğinin dosya arasına alındığı, görülmüştür. Mahkeme, dava konusu taşınmazların tapu kaydını, imar durumunu, çaplı krokisini dosya içerisine almıştır....

    Hukuk Dairesinin 18.11.2009 gün 12213-10139 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 23.6.2008 gün 6552-7865 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, miras hukuku kapsamında sağ kalan eşe aile konutu üzerinde intifa hakkı tanınması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 2. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 2. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 28.01.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2008 gününde verilen dilekçe ile ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK m. 599/2) ve müteselsilen (TMK m. 641) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan Afife Tetek'in mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun m. 499) alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi' nde 2019/294 Esas sayılı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi davası açtıklarını, konutun kullanılmasının gerekçesinin aile konutu olması olduğu, sağ kalan eşin TMK 652/1 maddesine göre konutun kendisine özgülenmesini talep etme hakkı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "Davanın ıslah talebi de dikkate alınarak KABULÜ ile, Davalının; dava konusu İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Bostancı mahallesi, Bostan Tüccarı mevki 659 ada 7 parsel 23 numaralı bağımsız bölümün davacıya ait 3/16 payına yapmış olduğu vaki el atmanın önlenmesine, 5.900,00 TL ecrimisil bedelinin temerrüt ( ihtar ) tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ilk derece mahkemesi kararına karşı sadece davalı kadın istinaf kanun yoluna başvurduğu halde ilk derece mahkemesince davalı kadına yüklenmeyen "Eşinin ayaklarına vurarak hakaret etme, 3 ay sonra anne, babası ve kardeşleri baksın, araba da bende, ev de bende yoksa nikahı sonlandırırım" demesi kusurlarının bölge adliye mahkemesince sağ kalan davalı kadın eşe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, ancak netice itibarıyla sağ kalan davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derece kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine...

            Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde velayet sağ kalan eşe geçer. Boşanma kararıyla velayet kendisine verilen tarafın ölümü halinde velayet sağ kalan ebeveyne kendiliğinden geçmez. Velayet sahibi baba öldüğüne göre çocuk yasal temsilden yoksun haldedir. Bu durumda, davada çocuğu temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak için çocuğa temsilci atanması gereklidir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). O halde, çocuğun haklarının gözetilip korunması ve temsili için Türk Medeni Kanununun 426. maddesi gereğince çocuğa kayyım tayini için ihbarda bulunup, atanan kayyımın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi ve...Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik,İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesince de iade kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için ....Sulh Hukuk Mahkemesince gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sağ kalan eşin miras hakkına mahsuben ev eşyalarının üzerinde mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 652. Maddesine göre, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Bu tür işlerde görev sulh hukuk mahkemesine aittir....

                Noterliği'nde düzenleme şeklinde edinilmiş mallara katılma sözleşmesi imzaladıklarını, murisin ölümüyle dava dilekçesinde ada ve parsel numaraları yazılı 8 adet taşınmaz ile ... plakalı aracın kaldığını, sözleşme gereği davacının evlilik tarihinden itibaren katılma alacağı bulunduğunu açıklayarak, 889 ada 3 parselde 5 numaralı meskenin katılma payı alacağına mahsuben ve gerekirse bedel eklenerek davacı adına tescilini, ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını, tasfiye ve tescili takiben katılma payı alacağının bulunması halinde alacağın tereke ve davalılardan tahsilini, tescil talepleri kabul edilmediği takdirde nizalı meskende davacıya süresiz intifa hakkı tanınmasını, bunun da kabulü mümkün olmazsa mal rejiminin tasfiyesi ile vekil edeninin katılma alacağının tereke ve davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu